Woodley translate Portuguese
58 parallel translation
Bay Carruthers ve Bay Woodley ile.
Um Sr. Carruthers e um Sr. Woodley.
Bay Woodley.
- O Sr. Woodley.
Dumanı yüzüme doğru üflememenizi rica ediyorum, Bay Woodley.
Agradecia que não me atirasse fumo para a cara, Sr. Woodley.
Bay Woodley, lütfen beni yalnız bırakır mısınız!
Sr. Woodley, deixe-me em paz!
Bay Woodley, buna bir son verir misiniz lütfen!
- Sr. Woodley, pare com isso!
Bay Woodley evi terketti ve o günden beri onu görmedim.
O Sr. Woodley foi-se embora e nunca mais o vi.
Bay Woodley.
- Sr. Woodley?
Bay Woodley bir arabayla eve götürüldü.
O Sr. Woodley foi para casa numa carroça.
Sanırım bugün bahçede Bay Woodley'i gördüm.
Pareceu-me ver o Sr. Woodley no jardim, hoje à tarde. E viu mesmo.
Şu mide bulandırıcı Bay Woodley Chiltern Çiftliği'nde tekrar ortaya çıkmış.
O detestável Sr. Woodley voltou a aparecer em Chiltern Grange.
Size Bayan Woodley'i takdim edeyim.
Quero apresentar-vos a Sra. Woodley. Não, Carruthers!
Çok kötü muamele gördüğü göz önünde tutulursa, Bayan Smith oldukça iyi.
Miss Smith está bem, tendo em conta a forma como foi tratada. - E Woodley?
Peki Woodley? Ne yazık, hiç şüphe yok ki yaşayacak.
- Infelizmente, vai sobreviver.
Fakat söyler misiniz bu kız hayatı boyunca o sarhoş Jack Woodley'e bağlı mı olacak? !
Mas vai permitir que aquela jovem fique presa a Woodley para sempre?
Bizi ele verirsen Bob Carruthers, ben de Jack Woodley için çalıştığını açıklarım!
Se nos denunciar, Bob Carruthers, vou fazer-lhe o mesmo que fez ao Jac Woodley.
Woodley bu yaratığı dönüşümüzden sonra tanıdı.
Woodley contratou esta criatura após o nosso regresso. Certo.
Pekala, siz ve Woodley... Ralph Smith'i Güney Afrika'dan tanıyordunuz.
Você e Woodley conheceram Ralph Smith na Africa do Sul.
Böylece, siz ve Woodley kızı aramak için buraya geldiniz, kızın en yakın akrabası olduğunu biliyordunuz ve siz de bu soygunda yer alacaktınız.
Foi por isso que você e Woodley decidiram regressar e encontrar a rapariga, sabendo que era a parente mais próxima e com intenções de partilhar os lucros do golpe.
Fakat bu mesajdan sonra siz ve Woodley tartıştınız ve o evi terketti.
Por essa altura, já havia discutido com Woodley, expulsando-o de casa.
Woodley anlaşmaya sadık kalmamı söylemek için geri geldi.
Woodley foi ter comigo, pedindo-me para cumprir o acordo.
Son bir detay daha, gelecekteki koca adayı olarak neden Woodley'i seçtiniz?
Um último pormenor. Porque escolheram Woodley para ser o futuro marido?
Woodley'nin on yıl almasını bekliyordum, Williamson'ın yedi sene ve Carruthers, tarafsız bir yargılamada etkili bir konuşma ışığında muhtemelen altı ay hüküm giyer.
Woodley terá sido condenado a dez anos, Williamson a sete anos e Carruthers, face ao depoimento eloquente que fiz a seu favor, provavelmente terá sido condenado a seis meses.
Georgetown'da, Barnaby Woods'da, ve Woodley'de.
Dois em Georgetown, um em Barnaby Woods, os outros em Woodley.
1910'larda Woodley Parkı mahallesini yapmış olması ile biliniyor.
Construiu o bairro Woodley Park, por volta de 1910.
Bi'saniye bekle Zack. - Bomba Woodley Park'ta yapılmış.
- A bomba foi feita em Woodley Park.
Woodley Park ve şehir merkezi arasındaki herhangi bir şey.
Vá lá, Angela!
Woodley Tıp Merkezinden bir fatura.
É um documento do Grupo Médico Woodley Park.
Doğurganlık ilaçları. Woodley Park, bir doğum merkezi.
Parece que o Grupo Médico Woodley Park é uma clínica de fertilização.
Karısı Leah Mayne. Woodley Park'ta oturuyor.
Esposa, Leah Mayne, mora em Woodley Park.
Bu defa bir süre için olsa da ayrılmak zorundayız.
O meu fofinho Woodley e eu precisamos de uns tempos a sós.
Seni biraz arastirdim, Woodley. Sen masum insanlari soyan bir dava avukatisin, igrenç bir herifsin.
Eu pesquisei-o, é um advogado burlão, escumalha do mundo.
Woodley Park'ta bir çıkmaz sokakta.
- Numa viela em Woodley Park.
Kiminle görüştüğünü bilmiyorum ama adres Jane Woodley üzerine kayıtlıydı.
Não vi quem ela encontrou, mas a carta era para a Jane Woodley.
Birkaç gün önce kiracınız Jane Woodley'in bir ziyaretçisi olmuş.
Segundo o nosso suspeito, a sua inquilina, Jane Woodley, recebeu uma visita há alguns dias.
- Woodley yolunda karşıdan karşıya geçiyordu...
Foi na Rua Woodley. Ela ia a atravessar a rua...
Woodley bağlantı yolundan.
- Sim, pelas 14h. Fora da estrada de acesso, em Woodley.
Woodley tarafında bir bağlantı yolu var. Jake yanımda.
Há uma estrada de acesso em Woodley.
Woodley Park'taki bir rögar.
Tínhamos um local de entrega. Um colector no Woodley Park.
Woodley Park.
Parque Woodley.
Aynı adam, bir sonraki durak olan Woodley Park'ta iniyor.
O mesmo homem sai do comboio na próxima estação,'Parque Woodley'.
Evet Bay Woodley ama araba ödemenizin yapılmama sebebi IRS'in hesabı dondurması.
Sim, Sr. Woodley, mas a razão pela qual o pagamento do carro não foi feito é por que os seus bens foram congelados pelas finanças. - Eles foram o quê?
Bay Woodley. Kim o?
Sr. Woodley...
Adamın adı Jason Woodley.
Chama-se Jason Woodley.
Pekala, Jason Woodley.
Certo. Jason Woodley.
Hastaneye gidip Hayden Jason Woodley'i, tanıyor mu diye bir sormamız lazım.
Temos de ir ao Hospital ver se a Hayden sabe alguma coisa sobre o Jason Woodley.
- Ne? Jason Woodley.
Jason Woodley.
Woodley'in yanındaki adam kimdi?
Quem era o homem com o Woodley?
Devriye ekibi Woodley'in annesini bulmuş. Bilinen tek akrabası bu kadın.
Encontraram a mãe do Woodley, é a única parente conhecida.
İki hafta önce Böceklere Son Woodley Park'ta, Macar meşe ağaçlı bir sokaktaki bu evi ilaçlamış.
Há duas semanas atrás, a "Chega de Insectos" fumigou esta casa, numa rua de carvalhos húngaros em Woodley Park. Woodley Park?
Woodley Park'taki bir rögar.
Um colector no Woodley Park.
Bir sonraki durak, Woodley Park.
Próxima paragem Parque Woodley.