Yakup translate Portuguese
130 parallel translation
Yakup'un güzel bir sakalı var!
O José tem uma óptima barba.
O halde Yakup'u yemek istiyorum.
- Então, vou comer o José.
Yakup'u mu istiyor?
- Ela quer o José? Aqui tens.
İbrahim, İshak ve Yakup'un yollarında sizi getirdim.
Pelos ensinamentos de Moisés, Abraão, Isaac e Jacob.
İbrahim'in Tanrı'sı, İshak'ın Tanrı'sı ve Yakup'un Tanrı'sı.
O Deus de Abraão, o Deus de Isaque e o Deus de Jacó.
Burayı fethettiğinde Yakup'un kaldırımlardaki adımlarını da.
Encontrará as mesmas pedras em que Josué pisou quando a conquistou.
Yakup meleğin geleceği güne kadar beklemeye karar verdi.
E lutou com um anjo... " "... até o fim do dia. "
Yakup, onlara görünmeden her ikisini de izliyordu. Kimse onu fark etmiyordu.
"E o oco do quadril de Jacó saiu do lugar durante a luta."
Ve Yakup meleğe, bağışlanma olmaksızın onu bırakmayacağını söyledi. "
" Mas Jacó respondeu :
Yakup gibi olmak istiyorsak onun öğütlerini tutmalıyız. Başka türlü huzur bulamayız.
Bem, o oco de Jacó dá certo com o oco desse porquinho.
Yakup'la Yuhanna, Zebedi oğulları, benimle gelin.
Tiago, João, filhos de Zebedeu, vinde comigo.
Petros... Andreas... Yakup...
Pedro, André, Tiago, João...
Alfeos oğlu Yakup...
Tiago de Alfeu...
Kardeşleri de Yakup, Yusuf, Simon ve Yahuda değil mi?
Não são seus irmãos... Tiago, José, Simão e Judas?
"Ben İbrahim'in, Yakup'un ve İshak'ın Tanrısı'yım."
"Eu sou o Deus de Abraão, e o Deus de Jacó e de Isaac".
Petros ve siz ikiniz, Yakup ve Yuhanna, gelin.
Pedro, Tiago e João... vinde comigo.
Ey, Yakup'un Tanrısının yüzünü arayanlar işte böyledir.
Dos que buscam a tua face, Jacó.
"... Nereye gidersen git seni takip edecek " Ishak, Yakup'a söyledi.
"eu te seguirei onde quer que vá", disse Isaac a Jacob.
Yakup yedi yıl Laban'a çalıştıktan sonra ne olduğunu biliyor musun?
Agora, depois que Jacó serviu Labão por sete anos... sabem o que aconteceu?
Rachel ile evlenmek için, Yakup yedi yıl daha çalışmak zorunda kaldı.
E para se casar com Raquel, Jacó foi forçado a trabalhar sete anos.
Bu, eğer doğru yorumlarsan, Yakup'un hikayesinden çıkarılacak ders.
Essa é a lição de Jacó... interpretada corretamente.
Pek sayılmaz aslında. Havarilerinden birini öldürtmüş geçenlerde, Büyük Yakup'u.
Executou um dos seus discípulos, um homem chamado João.
Yakup.
Tiago.
Biraz kay Yakup.
Chega para lá.
Yakup Yimem.
O meu nome é Yip Man.
Yakup Yusuf'un babası, Yusuf, Efraim'in babası,
Ezequiel teve Jebediah. Jebediah teve Efraim.
Yakup peygamberde öyle.
- Nem Jacob.
İbrahim, İshak'ın babası ve İshak, Yakup'un babası ve Yakup kimin babası?
E Abraão teve Isaac. E Isaac teve Jacob. E quem é que ele teve?
Ben Yakup'un ailesindenim!
- Magrinho, não é?
Yakup'un Tanrısı bizim sığınağımızdır, t'mam.
"O Deus de Jacob é o nosso refúgio."
Neydi adı, Yakup.
Como é que se chama. Jacob.
... Yakup'un melekle güreşi.
Jacob que luta com o anjo.
Yakup, genç ve çok güçlü melek de güzel bir adam altın sarısı saçları ve kanatları olan, tabiî.
Jacob é jovem e muito forte... e o anjo é um belo homem, com cabelo doirado e asas, é claro.
Resveratrol, fıstık kabuğu, Yakup otu. Ve bu daha başlangıç.
reserveratrol, casca de amendoim, feno...
Alte'nin oğlu Yakup.
- Tiago, filho de Alfeu, dá cá mais cinco.
Alte'nin oğlu Yakup ile Taddeus da öyle söyledi.
Tiago, o filho de Alfeu, Lebeu. Todos disseram que sim.
Anahtara Yakup Bastonu deniyordu.
A chave chamava-se Bastão de Jacob.
Tanrım, gece gündüz sana dua ediyorum bana Hazreti Yakup'un sabrını, ve Hazreti Süleyman'ın bilgeliğini vermen için.
- Senhor, Rezo dia e noite para que me conceda a paciência de Job, a sapiência de Salomão.
İbrahim, ve Yakup'un Tanrısı.
O Deus de Abraão, de Isaac e de Jacob.
Musa'nın söyledikleriyle Yakup'un dedikleriyle.
Pela vara de Moisés, pelo cajado de Jacob.
Yakup ve ailesi sabah güneye gidiyor.
Jacob e a sua família vão para Sul de manhã.
Ve bundan sonra Yakup'un soyundan bir yıldız ortaya çıkacak.
E depois disto se levantará a estrela de Jacob.
- Yakup?
- Yakup!
Yakup, pompala bakayım.
Yakup, dá-lhe uma bomba.
Tanrı seni Yakup'u sevdiği gibi seviyor.
Deus ama-vos como amava o Jacob.
Yakup bir melekle savaştı.
Jacob lutou com o Anjo.
Yakup'un kızı Dinah Nablus Prensi, Şekem tarafından tecavüze uğrar.
Dina, a filha de Jacob, foi violada por Siquém, príncipe de Nablus.
Şekem'in babası Yakup'a gelip oğlunun Dinah ile evlenmesi için bir anlaşma önerir. Bayağı cesurmuş.
O pai de Siquém vai falar com Jacob para fazer um acordo para que o seu filho casasse com Dina.
İshak, Yakup'un.
Isaac tornou-se pai do Jacob,
Yakup, Tanrı bile yedinci gün dinlendi.
Ele encontrará o seu futuro muito em breve.
Yakup, Yahuda, lütfen!
- Já ouvi o bastante.