English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yanında olacağım

Yanında olacağım translate Portuguese

1,121 parallel translation
Ondan sonra hep yanında olacağım.
Daí podes ver-me o tempo inteiro.
Her an hemen yanında olacağım.
- Estarei contigo o tempo todo.
Tüm olanlar için gerçekten üzgünüm. Ve sadece şunu bil, ben her zaman yanında olacağım.
Lamento imenso por tudo... e... sabes que podes sempre contar comigo.
Grace'e söyle her zaman onun yanında olacağım, tamam mı?
Diz à Grace que... que estarei sempre com ela, sim?
Kilisedeki şeyi yapmaya devam edeceğine söz ver bana çünkü ben orada, senin hemen yanında olacağım hep sana musallat olacağım.
Promete que continuas com aquilo da igreja. E eu estarei ao teu lado... para te "assombrar".
o zaman tam yanında olacağım.
Volto já.
Ey Musa... Firavun'a gittiğin zaman yanında olacağım.
Moisés estarei contigo quando te encontrares com o Rei do Egipto.
Hep yanında olacağım.
Estarei sempre presente.
Döndüğümde hep yanında olacağım.
Mas quando regressar, será para sempre.
Ne yapmak istersen, yanında olacağımı biliyorsun.
O que quer que queiras fazer, estou do teu lado.
Ama ben hep yanında olacağım.
Mas eu estarei sempre lá.
Mümkün olduğunca fazla burada, senin yanında olacağım.
Estarei aqui tanto quanto possível.
Hep yanında olacağım anneciğim.
Sempre me terás a mim, mãezinha.
Daima yanında olacağım, Jill.
Vou estar sempre aqui, Jill. Sempre.
Ona öğüt vereceğim ve rehberlik edeceğim ve bana ne zaman ihtiyacı olsa yanında olacağım.
Vou dar-lhe conselhos e vou orientá-lo e vou apoiá-lo sempre que ele precisar de mim.
Her zaman yanında olacağım.
Estarei sempre disponível para ti.
Ben de yanında olacağım, dostum.
Nós os dois, meu.
Orada duvarın yanında olacağım.
Vou lá estar junto ao muro.
Bu akşam için Vikinglere bahis oynadım, ama ruhen yanında olacağım.
Apostei no jogo dos Vikings de hoje, mas estarei contigo em espírito.
Ne olursa olsun yanında olacağım.
E haja o que houver, estarei sempre contigo.
Çünkü her zaman yanında olacağımı biliyorum, Faith.
Porque eu sei que me terás sempre a mim, Faith.
Her zaman senin yanında olacağım, Prue.
Eu vou estar sempre contigo, Prue.
Sana söylemiştim, her zaman yanında olacağım, Daisy.
Eu disse-te que ia estar sempre aqui para ti, Daisy.
Biliyorum öyle gözükmüyor, ama... ben her zaman yanında olacağım.
Sei que pode não parecer, mas... estarei sempre lá para você.
John, her zaman birbirimizin yanında olacağımıza söz vermiştik.
John, prometemos estar sempre ao lado um do outro.
Hep yanında olacağım.
Nunca deixarei de te ajudar.
Yanında olacağım.
Estarei ao seu lado.
Şu an senin yanında olacağımı sanıyordum.
Julgava que estaria contigo agora.
Burada yanında olacağım.
Eu vou estar aqui a apoiar-te.
Senin yanında olacağım.
- Estou aqui para te apoiar.
Maç boyunca yanında olacağım.
Vou estar em cima de ti.
Elbette senin yanında olacağım.
Tenho de te apoiar.
Şu andan itibaren senin yanında olacağım.
De hoje em diante tens-me a teu lado.
Yatağımızı ısıt tatlım ben de 25 dakika sonra yanında olacağım.
Aquece-a e eu vou ter contigo daqui a 25 minutos.
Ama lütfen sakın unutma, her zaman yanındaydım. Her zaman yanında olacağım.
"Mas quero que saibas que sempre estive contigo que te acompanhei em tudo."
Her zaman, yanında olacağım.
"Que te acompanhei em tudo e sempre te acompanharei."
Onun yanında olacağım.
Eu, estarei junto de Van.
Her zaman yanında olacağım.
Tenho razão agora.
Ama ben de yanında olacağım.
Mas eu estarei lá contigo.
Bu şartlar altında, zamanımı sizin yanınızda geçirmemin daha uygun olacağını düşünüyorum, ve bu sayede, Kaptan'ın size olan güvenini haklı çıkartabiliriz.
Dada as circunstâncias, acredito que meu tempo será mais útil o ajudando em seu esforço... de justificar a confiança que a Capitã tem em você.
Bu şartlar altında, zamanımı sizin yanınızda geçirmemin daha uygun olacağını düşünüyorum, ve bu sayede, Kaptan'ın size olan güvenini haklı çıkartabiliriz.
Dada as circunstâncias, acredito que meu tempo será melhor gasto o ajudando em seu esforço em justificar a confiança que a Capitã tem em você.
Senin yanında olacağım evlat. Yemin ederim.
Vou recompensar-te, filho.
Eğer bu girişimde başarısız olursak ki büyük ihtimalle olacağız. Senin yanında ölmekten şeref duyarım.
Athos... se falharmos esta tentativa - o que é bem provável - sentir-me-ia honrado de morrer ao teu lado.
Dengeni korumak için bana ihtiyacın olursa, yanında olacağım.
Estou aqui para te manter são, caso precises de mim.
Yanında da olacağım, Delenn. İhtiyacın olduğunda ya da... Kolcular'la temasa geçtim.
E eu estarei, Delenn, quando precisar de mim, ou se... contactei os Rangers e pedi para me juntar a eles.
# Aramızdaki bu bağ hiç kopmayacak # # Ben hep yanında olacağım, sen sakın ağlama yavrum #
Não há razão pra chorar
# Ben olacağım hep yanında, sen sakın ağlama #
Não hárazão pra chorar
# Ben olacağım hep yanında, sen sakın ağlama #
Não há razão pra chorar
İşler kötü gittiğinde yanında olacağını mı sanıyorsun?
Pensa que ela o vai ajudar quando as coisas derem para o torto?
Ben yanı başında olacağım.
Estarei ao teu lado.
Nasıl hayatınızın başında yanınızda ananız varsa sonunda da ben olacağım.
E tal como a vossa mãe esteve convosco no início... eu estarei no vosso film.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]