Yatak translate Portuguese
8,924 parallel translation
Alibi'ın üstündeki daireye koyacak bir yatak alana kadar.
Apenas até eu arranjar outra cama, para pôr no apartamento sobre o "Alibi".
Bana ait yatak yok da ondan.
Isso porque não tenho uma cama para mim.
Yatak odası numaraları konusunda.
Truques na cama.
Yatak odanda ihtiyacın olan her şey var mı?
Tens tudo o que precisas no quarto?
Elimde dolu bir yatak lâzımlığı var. O yüzden inanmak sandığınızdan daha zor.
Tenho uma arrastadeira cheia nas mãos, pelo que é mais difícil de acreditar do que julga.
Herhalde odanda sedece bir yatak vardır.
Presumo que só tenhas uma cama no teu palácio.
Başı belada olan bir kız için yatak bakmaya geldim.
Venho ver se consigo uma cama para uma rapariga em apuros.
Yatak parasını ödeyemezsem beni buna zorlayabilirler.
Elas podem, se me estão a cobrar por uma cama e eu não conseguir pagar.
Yatak odanız da burası.
E o quarto.
- Yatak odasında mıydın?
- Foste ao quarto de dormir?
Koca, kendini elinde 45'likle yatak odasına kilitlemişti.
O marido tinha-se trancado no quarto com uma arma de calibre 45.
Demek burası ön yatak odası.
Muito bem, este é o quarto da frente.
Hala bir beynim olduğu için mi yoksa hayatımı kurtardığın için mi bilmiyorum. Ya da burada yatak odanda uzandığım ve seni gençken gizlice kaçtığını düşünmemden mi?
Não sei se é por ainda ter o meu cérebro ou por me teres salvado a vida ou o facto de...
Boş bir odam var ve bir de şişme yatak var.
Tenho um quarto vazio e um colchão insuflável.
7'de Sherry, 8'de Benn Goodman, 9'da yatak.
19h00, bebidas. 20h00, Benny Goodman.
Kathy'yle yatak odasında durumunuz bu muydu?
Era assim que passava no quarto com a Kathy?
Eğilip Akio'yu yatak odasına götürmeni istiyorum.
- Sim. Quero que continues abaixada e leves o Akio para o quarto.
Neden aynı yatak odasından yaparsın ki?
Por que farias... um quarto... igual?
Üç yatak için röntgenin hazır.
Tenho os teus raio-X para a cama 3.
Yatak odasında.
Ele está no quarto.
Bu bilardo masasından da iyi yatak olur hem. Evet.
E esta mesa de bilhar, faz uma óptima cama.
Bu aptal barda yaşamak istemiyorum yatak niyetine bilardo masası kullanmak istemiyorum.
Não quero viver neste estúpido bar... Uma mesa de bilhar como cama.
Yatak küçük ama küvetimiz var.
A cama é pequena, mas tem uma banheira.
- Yatak odasında yerde.
- No chão do quarto. Obrigada.
Arka tarafa bakma, yatak odası orada.
Não olhe o quarto.
- Pekâlâ, çık yatak odasında ve okuluna hazırlan.
Agora sai daqui e prepara-te para a escola.
Sana güzel bir yatak hazırladık.
Fizemos-te uma boa cama.
Benim yatak odamda asılı.
Pendurei-o no meu quarto.
Bence tekrar yatak odasında yatmaya başlayabilirsin.
Acho que devias voltar outra vez a dormir no nosso quarto.
Garajla ana yatak odasını incelemeyi bitirdik şu sıralarda da ofisin işi bitmek üzere.
Acabamos a garagem e o quarto principal, e eles estão agora a terminar no escritório.
Birileri bana bir şeyler yapmadan banyoya veya yatak odasına gidebilmek istedim.
Queria ser capaz de ir ao quarto de banho, ou para a cama, sem ter alguém a tentar fazer-me coisas.
Yatak odasına fırlatıp kolunu neredeyse tamamen büktü.
Praticamente torceu-lhe o braço atirando-a outra vez para dentro do quarto.
Eşi silah sesini duyduğunda, elinde bir şeyle yatak odasından koşarak bana geldi.
Quando a esposa dele ouviu o tiro, saiu a correr do quarto na minha direcção, com alguma coisa nas mãos.
Tabii olayi izlemen gerekiyordu yatak odasindaki web kamerasina. .. ve mutfak'taki akilli TV'ye ulasmak icin Stacie'nin bilgisayarina bir truva ati yukledin,
Também precisava ver isso acontecer, então instalou um Trojan Backdoor no computador da Stacie no quarto dela, para que pudesse aceder a câmara, assim como a câmara na Smart TV na cozinha.
Şimdi yatak odasına geri dön.
Agora vamos voltar ao quarto.
Geldiğinizi yatak odamdaki pencerede gördüm. Tıbbi malzemeyle yemek getirdim.
Eu vi-te... da janela do meu quarto.
Çok güzel bir odaydı. Kocaman bir yatak vardı ama ikimiz de banyoda yerin üzerinde kıvrılmıştık,... bütün gece boyunca.
Era um quarto muito bonito, cama enorme, e nós os dois... enrolados no chão do quarto de banho, a noite inteira.
İkimiz, Marakeş, Kabil, yatak ve kahvaltı, Belgrat.
Tu e eu, Marraquexe, Cabul, pequeno-almoço na cama em Belgrado.
Lisbon ve Cho, Lily'le yatak odasındalar.
A Lisbon e o Cho estão no quarto com a Lily. Óptimo.
- Yatak odası? - Yatak odasını seversin diye düşünüyorum.
- Acho que ias gostar dele.
Geçen hafta içerisinde bu yattığım dördüncü yatak falan ve kilit altına alındım, karantinadan ve psikanalizden geçtim.
Vai ser a quarta cama numa semana. E já estive na prisão, em quarentena, na psicanálise...
Bu ürkütücü çift cinayet yukarıdaki büyük yatak odasında yaşanmış. Donovan'ın hayaletini bulmak için en olası yer orası.
Esse assassinato duplo horrível ocorreu lá em cima no quarto principal, o local mais provável para achar o fantasma Donovan.
Eğer eminseniz yatak odasını görmek istemezsiniz sanırım.
- Bem, se está decidida... que não quer ver o quarto principal.
Karaciğer ve böbreğe ait pıhtılaşma testi de. - Yoğun bakımdan bir yatak isterim.
- Preciso do toxicológico, funções hepáticas e renais, testes de coagulação.
Yatak odasında.
No quarto.
Siz de yatak odasında kalırsınız.
Vocês podem ficar com o quarto.
Prosedür uygulandıktan sonra size 48 saatlik yatak istirahati vereceğiz.
depois do procedimento, você ficará em repouso por 48 horas.
Salona da senin için bir yatak koydum.
Pus uma cama extra na sala para ti.
Senin tarafından yatak.
na nossa cama.
Yedi yatak odası, sekiz banyo çatı terası da Al Fresco yemek salonuna göre düzenlendi.
Seis quartos, oito quartos de banho.
Ona hemen yatak bulun!
Arranjem-lhe já uma cama!