Yavşak translate Portuguese
639 parallel translation
- 3 yavşak biri kadın
Três limeys... e um é fêmea.
Seni tüyü bitmemiş, yavşak!
Bastardinho infame!
Lanet pası atsana, seni yavşak!
Passa a maldita bola, Gower, imbecil!
Aşağıdaki tankımı hangi yavşak bit bozdu?
Quem foi o tipo que partiu o meu tanque lá em baixo?
Yavşak kanca!
Capitão Gancho!
O yavşak şimdi nerelerdedir kim bilir?
Onde estará aquele vigarista?
Kaplan polis tam bir yavşak.
O pequeno tigre é um sacana.
Eğleniyor musun yavşak?
Tás a divertir-te, aventesma?
Yavşak.
Cabrão do caralho.
Dürüst avukatlar pek kazanmaz, öbürleri de fazla yavşak bence.
Um advogado honesto não se governa e o contrário é jogo sujo.
- Haydi gel, yavşak.
- Anda lá, vadio.
Doğra beni, yavşak.
Corta-me, vadio. Vá lá.
Haydi! Haydi yavşak.
Anda cá, vadio.
Kaslı yavşak mı?
Imbecil musculado?
Ahmak ama kaslı yavşak değil.
É um cretino, mas não é um imbecil musculado.
Seni yavşak.
Eh, imbecil!
- Yavşak herif!
- Aquele homem é um cretino!
Bas arabanı yavşak.
Põe-te a andar, cretino.
Yavşak.
Cretino.
- Yavşak orospu çocuğu.
- Filho da mãe nojento. - Como?
Seni seviyorum. Kapa çeneni, seni yavşak.
Cala-te, falas demais.
Sylvestor Stallone falan. Yavşak suratlı tipler. Anladın mı sağdıcım?
Sabe, Sylvester Stallone, o do olhar de peixe morto.
- Onlara yavşak diyoruz.
- Nós chamamos-lhes Klookies.
- Yavşak mı?
- Klookies?
Şimdi, mutlu musun, yavşak?
Estás feliz agora, sacana?
Kasa nerede lan yavşak?
Onde está o cofre, verme?
İyi olmayan sensin yavşak.
Tu é que não, imbecil.
Yavşak herif! Sıçtın batırdın.
seu cabrãozito fodes-te tudo.
Kaçma lan yavşak herif!
You're responsible for Fa's death!
Senin yüzünden isyan var. seni yavşak bodur!
You couldn't control the situation, so there's the riot.
Öyleyse kızarırsın, yavşak!
- Então frita aí, cabrão.
Düğmesi hala açıktı. Bu yavşak evde çektiği filmleri izlerken kalp krizi geçirmiş.
Teve um ataque cardíaco vendo os seus filmes.
"Yavşak" nedir?
O que é um icky?
- Hatta iki yavşak.
- Neste preciso momento...
- Yavşak, yavşak, yavşak!
- Icky, Icky, Icky!
Yavşak seni! Yavşakoğluyavşak.
Sacana de merda!
Üniversitedeki yavşak erkek arkadaşından sonra başka bir erkeğe bakmadı bile.
Desde que ela perdeu o idiota do namorado da universidade nunca mais olhou para outro homem.
Öğretmenim biraz zorlu bir yavşak.
O meu professor é muito rígido com coisas assim.
Bu işi tezgahlayan yavşak sensen neden, ama neden beni tuttun?
Se é o réptil por trás desta tramóia, porque é que... Porque é que me contratou?
Süt kalmamışmış! Yavşak herif.
Armado em esquisito.
Lan yavşak!
Ei, cabrão!
Kimmiş yavşak!
Agora, quem é o cabrão?
- Sizi yavşak kulamparalar.
- Maricões. - Vamos!
Yavşak hayvan herif gelmiş.
Ali está aquele filho da puta.
Yavşak herif sürekli bana bakıyor.
O filho da puta está a olhar para mim.
Ben yavsak herifin tekiyim.
Eu sou um imbecil.
- Kes sesini, yavşak.
Tu, empregado, fecha a matraca.
Sikeyim! Yavsak!
Foda-se!
Pekala anladığım kadarıyla şu yavşak Robin Hood sizi rahatsız ediyor.
Ora bem...
- Yavşak.
- Icky.
Bak, yavşak, Keyser Soze diye biri yok.
Não existe nenhum Keyser Soze.