Yehuda translate Portuguese
94 parallel translation
Hayır. Bu Yehuda'yı sevmek demek.
Não, esse é um amor sujo.
Böylece Pharisees onu öldürme kararı verdi Yehuda 30 para için danışmanına ihanet etti.
E Judas foi ter com os Fariseus e disse...
Sus Yehuda!
Silêncio, Judas!
YEHUDA [İsa'yı ihbar eden havari]
JUDAS
Ne Yehuda, ne de havariler ne rahipler, ne de katipler
Nem o Judas nem os Doze Nem os sacerdotes Nem os escribas
Güle güle Yehuda
Muito bem, Judas
Güle güle Yehuda
Meu bom e velho Judas
- Seni yalancı, Yehuda
Mentiroso, Judas
Yehuda, ihanetinin öpücükle olması... şart mıydı?
Judas É necessário traíres-me Com um beijo?
Yehuda, şahitliğin için teşekkürler.
Judas Obrigado pela vítima
Güle güle Yehuda
Pobre Judas
Güle güle Yehuda
Adeus, Judas
Sizi Yehuda'lar sizi!
Vocês são todos um bando de judas.
Yehuda'yı mı düşünüyor sence?
Ele pensa que é Judas?
" Yehuda Dağı'nın tepesinde Kudüs'ün sokaklarında,
" Nos montes da Judeia e nas ruas de Jerusalém,
- Yehuda'ya ne kadar benziyor.
- Muito parecido com Judas.
Yehuda.
Judas.
Teşekkür ederim, Yehuda.
Obrigado por nada, Judas.
Ama sen Yehuda'yı oynuyorsun.
Mas o teu papel é de Judas. Judas.
Bu geceki oyunda... Yehuda rolünün yanında İsa rolünü de oynadığımı belirtmek isterim.
Observem que no espectáculo desta noite, além de interpretar Judas, também vou interpretar Jesus.
Yehuda beni ısırıyor!
O Judas está a morder-me!
Bir kere YEHUDA'nın içinde hayat sürdüm!
Outrora vivi dentro de Judas!
Ayı Yehuda, son yemeğine dokunmamışsın.
Urso Judas, não tocaste na tua última ceia.
Yehuda kendini asacak kadar onurluydu, ama bunu sadece en hassas müridi Matta söyler.
Judas teve o bom senso de se enforcar. Mas só segundo S. Mateus, o mais sentimental dos Apóstolos.
- Ben bir yehuda değilim.
- Eu não sou nenhum Judas.
Sen Yehuda'dan da kötüsün.
- És pior que Judas.
Biliyor musun Yehuda bile kısa bir süre bile olsa sadıktı.
Ate judas foi leal por algum tempo.
Mühendisiniz, Mahane Yehuda marketteki bombalı saldırıda öldü.
A sua Engenheira foi morto por um bombista suicida... no Mercado Mahane Yehuda.
Sağ ol Yehuda. Hey.
Obrigado, São Judas.
Aziz Yehuda.
É São Judas Tadeu.
Yehuda, tüm ümitsiz vakaların azizidir.
Este santo é o padroeiro das causas perdidas.
Yehuda diye bilinir.
É chamado "o Judas".
Mesele şu ki, biz bir şeyler yakarız ve onların Yehuda olduğunu düşünürüz.
A cena é, nós queimamos coisas, e pensamos que é o Judas Iscariotes, sabes?
Bir tahttan Yehuda İskemlesi'ne.
Do trono até à cadeira de Judas.
Yehuda Beşiği'nden Yehuda İskemlesi'ne.
Do berço de Judas para a Cadeira de Judas.
- Erguvan. ( Yehuda agaci )
A árvore de Judas.
Bu kazik, Yehuda Iscariot'un kendini astigi agacin dalindan.
E foi a partir... deste ramo que Judas Iscariote se enforcou.
İspanyol kazığı, yehuda beşiği...
O Burro Espanhol, o Berço de Judas.
Roma, Kudüs ve Yehuda'nın kontrolünü tamamen ele geçirmişti.
Roma assumiu o controlo directo de Jerusalém e da Judeia.
Yehuda'ya hoş geldin.
Bem-vindo à Judeia.
Yehuda halkı, kalkın ayağa!
Povo de Judá, levantem-se.
Chapman Yehuda'nın ta kendisi, Yüce Rahip Healy ile sıkı fıkı olmuş.
A Chapman é uma Judas Iscariote, caída nas graças do Grande Padre Healy.
Bana kalırsa, bir ispiyoncu doğarken boğulması gereken Yehuda'dır.
Para mim, um bufo é um Judas, que devia ter sido afogado à nascença.
Yehuda'yı oynamamı istiyorsunuz?
Quer que eu seja um Judas?
Hey, Yehuda. Adam beş tane falan Margarita istedi.
Ei, Judas, ele pediu para aí umas cinco margaritas.
- Yehuda'yı oynamamı istiyorsunuz.
- Quer que eu faça o papel de Judas?
Yehuda'nın İsa'ya ihaneti için İncil'de ödendiği yazan miktar.
Judas foi pago para trair Jesus.
Benjamin Franklin, Benedict Arnold'ın ihanetine "Yehuda tek bir adamı sattı, Arnold'sa üç milyonu." demişti.
Benjamin Franklin falou da traição de Benedict Arnold... "Judas vendeu apenas um homem, Anold vendeu três milhões."
Yehuda.
Ouve, é assim...
Yehuda.
Yehuda.
- O kız Yehuda.
Ela é uma "Judas Priest".