Yola çıkalım translate Portuguese
207 parallel translation
Yola çıkalım.
Vá lá. Parte.
Pekala hadi. Yola çıkalım.
Ok, vamos lá, vamos indo.
- Yola çıkalım.
- Leva-o daqui.
Haydi, yola çıkalım.
Vamos embora.
Sadece geri dön ve tekrar ana yola çıkalım.
Dê meia volta e retome à estrada.
Kafasından aşağı biraz soğuk su dök. Yola çıkalım.
Deite-lhe um pouco de água fria na cabeça.
- Evet? Artık yola çıkalım.
É melhor irmos andando.
- Yola çıkalım, Kaptan.
- Vamos embora, Capitão.
Yola çıkalım.
Vamos pôr-nos a camino.
Biz de yola çıkalım.
Está na hora de levantarmos voo também.
Yavaş yavaş Duvar'a doğru yola çıkalım.
Caminharemos até o Muro, devagar.
Hadi yola çıkalım. - Niçin kaleye geri dönüyorsun ki?
- Porque vamos voltar ao forte?
O zaman ben ve adamlarım hemen yola çıkalım.
Então eu e os meus homens vamos partir agora.
Yola çıkalım.
Agora.
Yola çıkalım şimdi.
Vamos embora.
Yola çıkalım o zaman.
É melhor começarmos, então.
- O zaman yola çıkalım. - Tamam.
- Vamos arrancar.
Söylenecek çok şey var, en iyisi yola çıkalım.
Hà muito para contar, vamos.
- Haydi yola çıkalım.
Vamos atrás dele! Vamos!
Eşyalarını topla güneş batmadan yola çıkalım.
Junta as tuas coisas... Porque partimos ao nascer do Sol.
Biz yola çıkalım artık.
Vamos embora.
Yola çıkalım.
Vamos tomar o nosso caminho.
O, ben ve sen yola çıkalım.
O que quero dizer?
Aşağı inip paramızı alalım ve yola çıkalım. Bunu da al.
Digam : "Isco para jacaré."
Yola çıkalım, sana yolu gösteririm.
- Siga em frente, eu guio-o.
Danny oğlanından kaçalım öyleyse, yola çıkalım hemen.
Então despachamos o Danny, e fazemo-nos á estrada!
Tamam, o zaman yola çıkalım. Trafiğe kalmayız.
Devíamos ir andando, para não apanharmos trânsito.
İçecek bir şeyler alalım, sonra Bois Vieux'ya yola çıkalım.
Vamos buscar alguma coisa para beber, então eu guio até Bois Vieux.
Şimdi, eşyanızı toparlayın ve yola çıkalım?
Peguem as vossas coisas e vamos andando.
En iyisi şimdi hastaneye doğru yola çıkalım,.. ... gün doğmadan orada olmaya çalışalım.
Porque é que não vamos já direitos ao hospital e vemos se podemos limpá-lo antes de amanhecer?
Sakıncası yoksa yola çıkalım.
Se não se importam, é melhor irmos.
- Bir varsayımdan yola çıkalım.
- Vou dar-te uma hipótese.
Yola çıkalım.
Está na hora de começar o espectáculo.
Emniyet kemerini tak da yola çıkalım.
Põe o cinto e vamos embora. Está bem.
Haydi yola çıkalım babalık!
Vamos chutar os pneus e acender as fogueiras, Papaizão!
Hadi yola çıkalım.
Vá lá. Vamos.
Hadi, yola çıkalım.
Vamos, temos que ir.
Tartışmadan bir şeyler yapmalıyım. Haydi, yola çıkalım.
Quero sair pacificamente, vamos pôr-nos a caminho.
Onayı burada ver, biz de yola çıkalım.
- Então, aprove e vamo-nos daqui. Não posso.
Tamam, ufaklık, yola çıkalım.
Ok, então, siga a marinha.
Haydi yola çıkalım.
Vamos apanhar a estrada.
Bu akşam çıkalım yola.
Partimos esta noite.
- Yola bu gece mi çıkalım? - Evet.
- Então, partimos esta noite?
En iyisi yola çıkalım.
Melhor nos seguirmos nosso caminho.
Pekala, yola çıkalım.
Vá! A caminho!
# Hadi tatlım, çıkın yola # # Kalın sağlıcakla ve aşkla #
Voem, minhas queridas, boa viagem e muitos amores.
Bu ölüm kalım meselesi hemen yola çıkmalıyız.
Isto não será como com Mackay? Vamos desentender-nos delas?
O zaman yola çıkalım.
Vamos lá, então.
Çıkalım yola, hadi, kerhane çocuğu!
Vamos embora daqui!
" Çantayı getir. Yola çıkalım.
" Apenas encha o saco, que nós preocupamo-nos com o caminho.
- Yola çıkalım.
- É melhor irmos andando.