Zad translate Portuguese
29 parallel translation
Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.
E será de seu interesse dizer-nos onde e como obtevo este dinheiro.
Görmek üzere olduğunuz şey bir hafızadır. Milyonlarca yıldır o cismin gövdesinde depolanmış halde duran ve şuradaki kadının duyarlı beyni tarafından elde edilen görüntülerdir.
O que vão ver de seguida é uma memória... guardada por milhares de anos na matéria daquela nave e que foi implantada no cérebro desta jovem senhora.
Yarının görev listesi onayınızadır.
Aqui tem as tarefas para amanhã.
Belki arızadır.
Talvez uma avaria?
Ufak bir arızadır.
Esta é uma pequena falha.
Basit bir arızadır.
Provavelmente, uma falha de corrente.
Anladın mı Zad?
Tudo bem, Zad?
Muhtemelen sadece bir arızadır.
Deve ser uma falha.
Bay Raj Malhotra'nın, üretimin durdurulmasını istemek için Sonia'nın evine gitmesine neden olan şu telefon arızası, ne tür bir arızadır?
Os celulares que o Sr. Raj Malhotra fez... foi por causa do defeito que... o Sr. Raj foi para casa de Sónia, para parar a produção?
- Bu belkide hafızadır?
- Talvez a sua memória.
Belki de geçici bir arızadır.
Talvez seja uma falha.
Telefon görüşmesini yapmadan önce söyleyeceklerimi dinlemeniz sizin kârınızadır.
- Sr. Presidente. Tem todo o interesse em ouvir-me até ao fim, antes de pegar no telefone.
Dışarıya sızar. Assad'ın bizim tarafımızda olduğunun bilinmesi çıkarımızadır.
É vantajoso darmos a conhecer que o Assad está do nosso lado.
Tutanaklar bizim için birer yardımcı hafızadır.
Esses minutos são um auxiliar de memória para nós.
Umarım bu sadece teknik bir arızadır.
Espero para teu bem que isto tenha sido só uma falha técnica.
Bilgisayarlar da sonsuza kadar dayanmaz. Belki de bir arızadır.
Os computadores não duram para sempre, talvez seja uma avaria.
Gemiyi kayıp mı ettiniz? Teknik bir arıza çıkmış olmalı. Mikrodalgada patlamış mısır yakmak, teknik bir arızadır.
Vou-me infiltrar nesta fortaleza, destruir o Ham e os seus amigos espaciais.
Muhtemelen geçici bir arızadır.
Se calhar é só temporário.
... aleni hafıza hatırlananlardan ibarettir gerçekleri, detayları, durumları, olayları geri çağırabildiğiniz hafızadır.
existe a memória explícita, que é recordar, e usámo-la quando relembramos factos, detalhes, episódios, circunstâncias.
Benim annem biraz böyle... Arızadır.
A minha mãe é um bocado esquisita.
Bir tür arızadır veya belki.
Talvez tenha sido mau funcionamento.
- Eminim ki mekanik bir arızadır.
Tenho a certeza que é, apenas, uma falha mecânica.
Güvenimiz, kurtarıcımızadır.
A nossa fé, oferecida a um salvador.
-... öğrendiğim iyi oldu. - Beni yoklamak için harcadığınız her kuruş,... yalnızca zararınızadır.
Cada dólar que gastou a difamar-me é um desperdício.
Ganimet için birbirimizle savaşmamıza gerek yok. Yanınızda ne kadar insan varsa savaşta o kadar yararınızadır.
Não temos de lutar pelo prémio, embora a guerra seja benéfica para muitos no vosso conselho.
Şunu aklınızdan çıkarmayın. Onların zararına olan bizim yararımızadır. Tabii...
Mas nunca se esqueçam, o que é mau para ele, é bom para nós.
Seçeneklerinizi bol tutmak her zaman yararınızadır.
Por isso é sempre melhor ter outras opções em aberto.
Ben olsam, ben de sana kızadım.
Eu também estaria.
Zad?
Zad?