English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zakir

Zakir translate Portuguese

42 parallel translation
Zakir Bey, demek sizsiniz...
Oh, é você Sr. Zakir...
Bu Bay Zakir Ahmed
Este é o Sr. Zakir Ahmed
Zakir Bey, Pakistan Hükumeti tarafını siz mi temsil edeceksiniz?
Zakir, você representa a acusação do caso em nome do governo Paquistão?
İnsanlar Zakir Ahmed'in bir davada nasıl mücadele edildiğini unuttuğunu düşünüyordur
As pessoas pensam que Zakir Ahmed se tenha esquecido como lutar um caso
Ve şimdi Zakir Ahmed'in gelişiyle, hiç bir şansımız kalmadı
E agora com Zakir Ahmed na opposição, Não há mesmo hipótese nenhuma
Bu senin ilk davan. Ve Zakir Ahmed savunma makamını aşağılayarak..... kariyerini mahfedecek - Onun istediği de bu
Este é o teu primeiro caso e a maneira como Zakir Ahmed insulta a opposição... ele irá arruinar a tua carreira, é exactamente o que ele pretende
- Zakir Ahmed ile görüşmeye
- Encontrar-me com Zakir Ahmed
Biliyor musun Saamiya, sen Zakir Ahmed'in teklif ettiği davayı kabul etmeyen ilk kişisin
Você sabe que é a primeira pessoa, Saamiya... Que recusou um caso oferecido por Zakir Ahmed
Söyle şimdi, Zakir Ahmed senin için ne yapabilir?
Sente-se. O que Zakir Ahmed pode fazer por si?
Zakir Ahmed'i yenerek, kariyerine müthiş bir başlangıç yapacaktın, değil mi?
Derotar Zakir Ahmed elevava a sua carreira até aos céus! Não...?
Zakir Ahmed'in bu güne kadar hiçbir davayı kaybetmediğini unuttun mu?
Já se esqueceu que Zakir Ahmed nunca perdeu um caso até agora?
.. çünkü senin gibi dikbaşlı gençlerin bir şeyi anlamasını istiyorum Zakir Ahmed'in ilkelerini takip etmezseniz, sonunda neler olabilir...?
Porque quero ensinar uma licção a jovens cabeçudos como você... as repercussões por não seguir os princípios de Zakir Ahmed
Zakir Ahmed
Zakir Ahmed
Benim adım Zakir Ahmed!
- Sendo chamado por outro nome uma vez... o enfureceu tanto? O meu nome é Zakir Ahmed!
- Hayır! Zakir!
Zakir!
Zakir uyuyor.
O Zakir adormeceu.
Zakir şanslıydı.
O Zakir é afortunado.
Zakir, Rizu oranın soğuk olacağını söylüyor.
Zakir, o Rizu diz que está muito frio lá fora.
Zakir 18 yaşına girer girmez Amerika'ya gitti.
Assim que fez 18 anos, Zakir partiu para América.
Sadece Zakir'i özlüyorum, hepsi bu.
Está apenas faltando o Zakir, só isso.
Ölmeden önce, anneme Zakir gibi mutlu bir hayat sürdüreceğime söz verdim.
Antes de morrer, Ammi fez-me prometer... que como o Zakir, eu também faria uma vida feliz para mim.
Hasina Zakir'in karısıydı.
A esposa de Zakir, Hasina.
Annende böyle düşünüyordu Zakir.
E acho que a tua Ammi teve muito a ver com isso, Zakir.
Ama kardeşim Zakir bunun işim olduğunu söylüyor.
Mas o meu irmão Zakir diz que este é o meu trabalho.
Ve bugün, bay and bayan Zakir Khan'la birlikteyiz.
E hoje, temos connosco o Sr. E a Sra. Zakir Khan.
Doğru söylüyor.
Ele tem razão. Zakir Bhai tem razão.
Zakir haklı. Hükümete yapılacak olan herhangi bir eylemi anlatamayacakmıyız?
É nos dito de que informemos o governo com qualquer informação... que tenhamos sobre qualquer actividade terrorista.
Raj... onun nerede olduğunu merak ediyordun değil mi? Evet Zakir.
Raj... o Bhai ligou... querias saber onde ele está, não querias?
Wilhemina'ya gidiyor.
Sim, Zakir bhai? Ele está a ir para Wilhemina.
Zakir, Hasina.
Zakir, Hasina.
Rahibe Julienne'i şu an uyandıramam. Rahibeler 4.30'da duaya kalkarlar.
Há uma rapariga chamada Charmaine no lugar onde vivia com o Zakir.
Zakir'le birlikte yaşadığım yerde Charmaine adında bir kız vardı.
Já há muito que não me queria.
Biliyorum, Rahibe. Sınavlarımı zar zor geçtiğimin farkındayım.
Chamava-se Zakir.
Görev çizelgesine göre, ilk üç randevunuza geç kaldınız, ve son ikisini birlikte kaçırdınız!
O que o Zakir te fez foi obsceno, não teve nada de belo. Não devias falar dele, não devias pensar nele.
Zakir'in sana yaptığı yakışıksız bir şey, güzel değil.
- Sou uma tonta. Desculpe. - Tenha calma.
Zakir'le 10 milyon nakit gönderiyorum.
Vou enviar dez milhões de rupias através do Zakir.
Bekle bir saniye. Hatta biri var belki Zakir'dir.
Só um segundo, tenho uma chamada em linha, talvez seja o Zakir.
Zakir.
Zakir.
Sadece daha kibarı.
Mary, o Zakir é o pai do teu filho?
Mary, Zakir çocuğunun babası mı?
Qual de nós é a mais velha agora?
Şimdi.
Na noite em que conheci o Zakir, deu-me bolo de chocolate com fruta.
Zakir'le tanıştığım gece, bana içinde meyve olan çikolatalı kek vermişti.
Muito bem, Chummy!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]