English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zap

Zap translate Portuguese

63 parallel translation
- Öp beni. Seni "zap" layacağım.
Vou é dar-te um soco!
- Kırmızı Göz onları öldürür!
- O Olho Vermelho mata-os. Zap! - É ele que tem...
Sonra, tam saniyesinde zap! Yakalıyoruz onu.
Na altura certa, apanhamo-los.
Zap'a gidiyorum.
Vou ao Zap.
Enerji!
Zap!
Hadi, Zap, hadi!
Vai, Zap, vai!
İyice Zap, iyice, tamam mı?
Fá-lo bem, Zap. Fá-lo bem, huh?
Gizmo, zap, zap!
Gizmo, zap, zap!
Harika, marika zap zup zarika bir hediye!
Um fabuloso, grandioso presente!
Dün gece gördüğüm, bütün o "a-cı" ve "a-zap" şeylerini duymalarını istemem.
Não quero que eles escutem sobre toda "dor" e "miséria" que vi noite passada.
Muhtemelen bip rüsü hata zapıyorum.
Tou a faxer muntos erros.
Birden kokpitteki her şey gitti.
E, de repente, zap! Tudo no meu cockpit deu curto-circuito.
Zap!
Já está!
Sanırım 15 dakika zap yapmayı hak ettim.
Acho que mereço 15 minutos de zapping na TV.
Kalbi kötü olan birine bir zap. Onu yolcu etmeye yeter.
Um choque em alguém que sofra do coração e bem lhe podes dizer adeus.
Muhtemelen bir büyü yapar o saplantıyı Angel'ın içinden çekip çıkarır.
Provávelmente faz um feitiço e zap... remove a obseção do Angel.
Lakin tam o anda... Tom motorları çalıştırmasına bir kaç birkaç saniye kala, bom!
Mas no exacto momento, na fracção de segundo antes que Tom pudesse activar os motores, zap!
Bilmiyorum bunun için bir sebeb yok, oradan çıktı üzerime geldi ve ZAP elektik çarpması.
Não sei. Nenhuma razão especial, Levantou-se, agarrou-se a mim, e Zap, descarga eléctrica máxima.
Eğer sinir köprüsünü çıkartmazsan, sinir sistemini çökertecek..
Não há tempo. Se tu não zap esse implante vai queimar o sistema nervoso dela.
Kyle, yine bu adamdan bir kez daha bahsedersen, bugünlerde bir gün şöyle uyanacaksın ZAP!
Kyle, se vieres com essa conversa do gordo mais uma vez, tu é que vais sofrer!
Bir çatı altında, Harry Potter gibi olur ya da bir şey Ben o sadece onları zap olabilir ancak bu, muhtemelen doğrudur düşünüyorum.
Isso pode ser verdade, sim senhora, mas ele podia pendurá-los de cabeça para baixo, tipo o Harry Potter ou assim.
Biz bu kazık saldırı alabilirsiniz Peki, belki onu zap alabilirsiniz.
Se conseguirmos com que ela ataque isto, podemos conseguir eletrocutá-la.
Önce kapsül başlığını indiriyorum sonra kapsülü sıkıştırıyorum.
Primeiro baixo o topo da cápsula, Depois, Zap na cápsula,
Zetz sesiyle Zap sesiyle
Com um zetz Com um zap
Anahtara herhangi biriniz dokunursa, o gidiverir!
Se alguém toca naquela chave, será, bem, zap!
Zip zap zop En büyük pop
Zip, zap, zomba Estourar como uma bomba
Nakil sırasında tutuklular kaçmaya kalkarsa, çarpılacaklar ve nakavt olacaklar.
Se um dos prisioneiros tentar se soltar durante a viagem... a carga activa-se, e zap... um para o chão.
Küvet çatlak, su dolunca, askıya değiyor... Trevor suya değince de... Czzzt.
O lavatório está partido, a água passa por lá, toca na torneira... o Trevor toca na água... zap.
Eğer iki hattın birbirine yaklaştığı bir yer bulabilirsek... iki hattı birleştiririz ve "zap"!
Se conseguirmos encontrar um lugar onde os cabos se encontrem perto um do outro... Conecta-se as duas linhas e "zap"!
Tadı tıpkı patlayan bir bomba ya da elektrik çarpması gibi.
Tem assim um gosto a ba-boom, zap!
Şu çatlak yaşlı kadını gördüm!
Eu vi uma mulher velha maluca, e zap!
Uyuyana kadar zap yaptım.
Mudei de canal até adormecer.
Ateş!
Zap!
Zap! Seni lanetliyorum, cehennemden gelen kedicik!
Eu amaldiçoo-te, gatinho do inferno!
Sicil numaram, 34487566. Görev kodum, 807.
34487566, código zap 807.
Aslen elinde uzaktan kumandasıyla duran dikkat bozukluğuna sahip birinin kablolu televizyondaki 900 kanalda sürekli zap yapmasından ibaretti.
Como se um alucinado tivesse um comando na mão, e mudasse freneticamente de canais.
Zapp'ten Leela'ya.
Leela, fala o Zap.
- Ya da daha kötüsü, cızırtı ve eko!
Ou pior... - Um zzz-zap e um ker-chow! - Pete.
O kadar.
O Griffin ganha a rapariga, fica no Zoo. E... zip-zap.
İşte olayın dönüm noktası şu.
Agora, aqui está o zip, o zap e o zing.
- N'oluyor lan?
Zap! - Mas que...
- Zap yaparken yüzüğü görüp "Dur şu çocuğu bi'sikeyim." mi dediniz?
Obrigada. Estava a fazer zapping e de repente viu um rapaz e pensou :
Biz... Farklı zap ettik Charlie'nin beyin alanları.
- Temos... passado por diferentes áreas do cérebro do Charlie.
"Şokla" dedi kadın.
'Zap', disse a dama.
Zap yapıyordum, gözüme takıldı bu kanal.
Estava a mudar de canal, e este chamou-me à atenção.
Lazer şeyini yap Leo!
Leo, usa essa coisa que faz zip-zap, agora! Vamos, querida.
— Sen zap yapmazsın. Hiç bir zaman.
Tu não fazes zapping!
Zip zap zip zap zip zap.
Zip Zip Zap Zap Zip Zap.
Yani en ufak seyden bile heyecanlanabiliyorum. Mesela Maypo reklamimi ele alabiliriz. Herkesin elinde televizyon kumandasi, zap yapip duruyor.
Vejam os anúncios da Maypo todos usamos o comando, e mudamos clicando, e quando mudas, vês uma cena atrás de outra, e pulsando esse filho da puta... e aí está Mickey Mantle com um taco
Peki, tamam, bir Mr. Whip-o Bar bir Kooky Nut Pop birkaç Jim'n M's bir Zip Zap bir Choco Buddy bir Sixty-Four - Thousand-Dollar Bar bir Notafinger ve bir Dawkin's Peanut Butter Disc alıyorum.
Sabem a que se chama a isto no meu país? - O quê? - Vingança!
Sanki hepsi "zap, zap, zap," diye o da "rawr, asla!" diye konuşuyordu.
E ele estava, tipo... "Nunca!"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]