Zarek translate Portuguese
131 parallel translation
"İlk piramitsel medeniyeti, Krowp'tan... "... 3000 döngü önce yaşamış olan Büyük Zarek kurmuştur.
É o Grande Zarek, 3000 ciclos antes de Krowp, criador da primeira Civilização Piramidal.
"Bazıları ise Zarek'in ölümsüz olduğuna... "... ve zamanın ateşinden sonsuz çeşitli sarmalanan gerçekliğe,... "...
Outros, pensam que Zarek é imortal... e que nas chamas do tempo, ele reaparece sob outras formas, infinitamente variadas... para que o combate aos Traags tenha o seu fim.
Aman Tanrım, bu Tom Zarek!
Pelos deuses... Aquele é o Tom Zarek!
Zarek! Zarek!
Zarek!
- Tom Zarek de kim yahu?
Quem é o Tom Zarek?
Zarek mahkûmları tek vücut haline getirmiş.
O Zarek uniu os presos. É ele que temos de convencer.
- Zarek ve SFM adaletle ilgilenmezler.
O Zarek e os seus SFM não querem saber da Justiça.
Ben, Tom Zarek ve bugün yeni bir dönemin ilk günü.
Sou o Tom Zarek e este é o primeiro dia de uma nova era.
Tom Zarek ağırlığı olan bir isim. Sempatiyle bakılan biri.
Tom Zarek é um nome de peso, é uma figura carismática, uma lenda.
Tom Zarek'le konuşmak bize vakit kazandırır.
Falar com o Zarek vai dar-nos tempo.
Zarek'i vurma fırsatını yakalarsan, vur.
Se tiver o Zarek em mira, abata-o.
Kaptan Adama, Bay Zarek'le konuşmak istiyor.
O Comandante Adama deseja falar com o Sr. Zarek.
Kaptan Adama? Ben, Tom Zarek.
Comandante Adama, fala Tom Zarek.
- Tom Zarek uzun süredir başlıklardan, haberlerden uzak kaldı 20 yıldır bir hücrede çürürken, unutuldu.
- Tom Zarek não faz manchetes, não aparece nos noticiários ; esquecido durante 20 anos numa cela.
Her şeyi özgürlük adına yaptığını söylüyorsun. Ama aslında tüm mesele Tom Zarek ve ölme arzusu.
Diz que tudo o que fez foi em prol da liberdade, mas o que interessa é o Tom Zarek e o seu desejo duma morte gloriosa.
- Tom Zarek bu.
- Aquele é o Tom Zarek!
- Terörist mi?
- Zarek?
Kimin aklına gelirdi? Tom Zarek.
E quem diria, é Tom Zarek!
... amansız bir terörist. Tom Zarek hapishanede rehin alma ve tecavüze teşebbüsle sonuçlanan bir ayaklanma başlatmıştı.
Tom Zarek incitou um motim na prisão que resultou em raptos, tentativa de violação.
Tom Zarek bütün filo için tehlike oluşturuyor.
Tom Zarek é um perigo para a frota.
Tom Zarek'in teşkil ettiği tehlikeyi çok iyi anlıyorum. Ama ihtiyacım olan son şey, sizin şahsi kiralık katilim gibi davranmanız.
Estou ciente da ameaça que o Tom Zarek constitui, mas a última coisa que quero é que vocês ajam como a minha polícia política.
Tom Zarek bir beyanat vermek üzere.
Tom Zarek vai fazer uma declaração.
Burada olmamalısın.
Não devias estar aqui, Zarek!
Tom Zarek.
Tom Zarek.
Roslin geçmişte kaldı, geleceğimiz Zarek.
A Roslin é passado, o Zarek, futuro.
- Bay Zarek.
- Sr. Zarek.
Belki Bay Zarek bizi aydınlatır.
Talvez o Sr. Zarek nos possa esclarecer.
Tom Zarek'i aday gösteriyorum.
Nomeio Tom Zarek.
Tom Zarek'in başkan yardımcılığı adaylığı kabul edilmiştir.
A nomeação de Tom Zarek a vice-presidente foi aceite.
Thomas Zarek başkan yardımcım olmayacak.
Thomas Zarek não será o meu vice-presidente!
Zarek son birkaç haftada birkaç dost edinmiş olabilir ama ondan nefret eden hâlâ çok insan var.
O Zarek pode ter feito novos amigos nas últimas semanas, mas ainda há muita gente que o odeia.
Zarek'i küçümsemeyin.
Não subestime o Zarek.
Tom Zarek'in başkanlığa bu kadar yakın olmasına izin veremem, Wally.
Não deixarei que o Tom Zarek fique tão próximo da presidência, Wally.
Tom Zarek'in topluma kazandırılması yerine, insanların iyiliğini gözettiğinizin güvencesini onlara nasıl vereceksiniz?
Como pode garantir que zela pelos interesses das pessoas e não pela reabilitação do Tom Zarek?
Onlar da Bay Zarek'in konuşmasını dinlemek istiyor.
Eles também querem ouvir o Sr. Zarek.
Gördün mü? O da dinlemek istiyor. Ya sen?
Vê, ele quer ouvir o Sr. Zarek.
Bay Zarek'in söyleyeceklerini duymak istiyor musun?
E você? Quer ouvir o que o Sr. Zarek tem para dizer?
Bay Zarek halkın temsilcisi ve biz de halkız.
O Sr. Zarek representa pessoas como nós.
Paranın bir değeri kalmadı. Arkadaşın Zarek söyledi ya.
O dinheiro não vale nada, como referiu o teu amigo Zarek.
Zarek'i tanımam bile.
Não conheço o Zarek!
Tıpkı Zarek'in söylediği gibi, yepyeni bir dünyada yaşıyoruz.
Como o Zarek salientou, vivemos num mundo novo.
Valance'ı adam akıllı zorladık ama adamı yine de Zarek'e bağlayamadık.
Apertámos com o Valance, mas não o conseguimos ligar ao Zarek.
- Olayın arkasında Zarek olduğunu biliyorum.
Sei que o Zarek está por trás disto.
- Yapamam. Medeni haklarını ihlal eder... -... ve Zarek'in planına yarar.
Violava os direitos civis e fazia o jogo do Zarek.
- Cloud Nine'da bir tetikçisi daha olabilir. Ve oyları toplarsa, suikastınızı emredip, başkanlığa yükselecek kapasiteye sahip.
Ele pode ter outro atirador na nave e se o Zarek vencer a votação, é bem capaz de encomendar o seu assassinato e assumir a presidência.
Zarek kazanamayacak çünkü ben kazanmasına izin vermeyeceğim.
O Zarek não vai vencer porque eu não vou deixar.
Bu arada Zarek'i gizlice izleyin, telefonunu, odasını dinleyin.
Mantenham o Zarek sob vigilância, ponham escutas no telefone e microfones no quarto.
Eğer uzaktan herhangi bir şey Zarek'i Valance'a bağlarsa, hemen tutuklayın.
Se descobrirem algo que ligue o Zarek ao Valance, prendam-no.
Son seçim sayımı : Grey 7, Zarek 5.
A última sondagem dá sete votos ao Gray e cinco ao Zarek.
Zarek!
Zarek!
Zarek geldi.
O Zarek chegou.