Zekâlısın translate Portuguese
116 parallel translation
Gerçek bir geri zekâlısın!
És um verdadeiro idiota.
Sen bir geri zekâlısın, Happer, işe yaramayan bir çöp torbasısın.
'És um merdas, Happer.
Sen geriden de geri zekâlısın!
Seu atrasado!
Sen bir geri zekâlısın.
Que ages como louco!
Sen bir geri zekâlısın, Williamson.
És um merdas, Williamson.
Sen * * * min bir geri zekâlısın.
És uma f... idiota.
Bana sorarsanız, siz ikiniz bir çift geri zekâlısınız.
Vocês são uma dupla de idiotas, se querem saber.
- Bu arada ne kadar geri zekâlısın?
Quão atrasado és? - Pára com isso, Doyle.
Evet, sen tam bir geri zekâlısın. "
És uma idiota.
- Sen geri zekâlısın, bunu biliyor musun?
- És um parvo, sabias?
Aslında sana yapmadığımı söylediğimde buna inanırsan geri zekâlısın demektir.
Por um lado, serias um idiota se acreditasses em mim... se eu te dissesse que não fui eu.
Sen bir geri zekâlısın.
És um imbecil, estúpido.
Ayrıca geri zekâlısın.
E és também um idiota.
Demek konu müzik olunca tam bir geri zekâlısın.
Então você é um idiota em música.
Sen de bunu sevmeyeceksin Abby ama sen bir geri zekâlısın.
Também não vais gostar, mas és uma idiota.
- Ne kadar geri zekâlısın.
És tão parvo!
Sen tam bir geri zekâlısın.
És um completo idiota.
Tam bir geri zekâlısın.
És mesmo imbecil.
- Sen bir geri zekâlısın Hubble.
- És tão idiota, Hubble.
Sen geri zekâlısın, biliyor musun bunu?
Tu és um parvo, sabias?
Sen bir geri zekâlısın, bunu biliyorsun değil mi?
- És um idiota, sabias?
Sözüm bu kavşağı kapatan herkese. Hepiniz geri zekâlısınız.
Todos vocês, a bloquear a intersecção, são todos uns idiotas.
Kaçık bir geri zekâlısın!
És um idiota do caraças!
Tam bir geri zekâlısın.
Tu és um idiota e sabes disso.
Alayınız geri zekâlısınız!
Vocês são todos uma cambada de idiotas de merda!
Tam bir geri zekâlısın.
A senhora é uma idiota!
Sen o haberlerdeki geri zekâlısın.
És aquela tarada das noticias.
Rudy, burada olduğumuzu kimsenin bilmemesi lazım. Ya da sınırı geçmeye çalıştığımızı, geri zekâlı mısın sen?
- Rudy, eu disse-te, que não queria que ninguém soubesse que estamos aqui ou que estamos tentando atravessar a fronteira.
Halkın, kestirmiş travestilerin cücelerle öpüşmelerini haber yapan Playboy modellerini seyretmeyi yeğleyen bir avuç geri zekâlı olduğu çıkarsamasına dayanarak, Emmy ödülü kazanmış bir haberciyi işten kovdular.
Despediram uma pivot, vencedora do prémio Emmy, com a desculpa que o público é uma cambada de idiotas, que preferia ver modelos da Playboy, a entrevistarem travestis.
- Sayın Başkan, sanığın bir geri zekâlı gibi davranarak kurnazca inkâr çabalarının ışığında tanık kürsüsüne Brevet'i çağırıyorum.
Monsieur le président... Perante as recusas astutamente engendradas pelo acusado, que está a tentar passar-se por idiota... chamo a depor a testemunha Brevet.
Geri zekâlı falan mısın, Paxton?
És algum idiota?
Koç 200. maçını kazanmakla kafayı yedi geri zekâlı oyuncularının sınavı geçmelerine yardım ediyor lise spor takımlarının hakimi olmak için.
Ora! Um treinador obcecado em ganhar o seu 200º jogo ajuda os mais burros a passar para assegurar o seu lugar no panteão dos desportos de liceu.
Geri zekâlı temizlenirken yaşlı adama benim için bakar mısın?
Enquanto este atrasado baralha vais verificar o velhote por mim?
Hiç de bile Her şeyi denedik ama sen geri zekâlısın.
Tentamos tudo e você é um idiota!
- Sınıfın geri zekâlısısın.
- És o desmancha-prazeres da turma.
Aslında neden bu manzaralı tur diye meraktasınızdır, disiplin sınıfları güzellikten uzaktadır, ama sahip olduğumuz uygun olan tek yer, bir geri zekâlı, çalışma salonumuzu yaktıktan sonra burası.
Se perguntar por que lhe dou esta excursão, é porque a detenção é aqui em baixo. É o único espaço disponível, desde que um idiota queimou a sala-de-estudos. De propósito?
Adam, sesleri çıkmasın diye havalandırmayı tıkamış. - Geri zekâlı herif, onları boğmuş.
O tipo tapou os respiradouros com fita adesiva, para não fazerem barulho.
Çünkü aşçılık sanatının kuralları, geri zekâlı bunaklar tarafından yazılmış çağ dışı bir hiyerarşi üzerine kuruludur.
- Bem, eu... Porque a haute cuisine é uma hierarquia arcaica construída sobre regras feitas por velhotes estúpidos.
Küresel ısınmaya katkım olmasından, bir sincap öldürmekten "geri zekâlı" lafını kullanmaktan ve bağnazlığı yanlış yorumlamaktan dolayı suçla.
contribuir para o aquecimento global e de uma vez matar um esquilo e de usar a palavra "atrasado" e de ocasionalmente interpretar mal o fanatismo, mas não... não... não... não... não... não...
Sonra bana "geri zekâlı" demesi biraz incitti ama, bana "dâhi" dediği anın değerini artırmış oldu.
Depois ela chamou-me idiota, o que magoou um pouco, mas fez-me realmente dar valor ao momento em que ela me chamou de "génio".
Sence, sırf rozetini gösterdin diye korkudan altına kaçıracak bir geri zekâlı olduğumu mu sandın?
Pensa que sou algum estúpido, que me vou borrar de medo porque mostrou o seu distintivo, e fala asperamente?
Sen geri zekâlı mısın? Kimsenin polise falan gitmesini istememiştim!
Não queria que ninguém fosse à polícia.
Geri zekâlı mısın sen?
Você é uma idiota?
Bunların hepsi geri zekâlı ve kalın kafalılar ve bizi klasik sınır uçuşuna zorlamak istiyorlar.
Eles são todos uns idiotas e retardados... que querem que voemos em missões de patrulha de fronteiras rotineiras.
Bayan Waterstraat zeka testlerini bana sıralattı o geri zekâlının derecesini görmeliydin.
A Sra. Waterstraat pôs-me a colocar por ordem alfabética os exames de IRB, e não ias acreditar no que o retardado fez.
Sen geri zekâlısın!
És um idiota.
Mesajım budur, geri zekâlısın!
É essa a minha mensagem : és um idiota.
- Sen geri zekâlı mısın?
- É um idiota?
Ne kadar geri zekâlı olduğunun farkında mısın?
Fazes ideia de quão idiota és?
Sen geri zekâlı mısın nesin be!
És burra ou quê?
Geri zekâlı mısın?
- É idiota?