English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zihin

Zihin translate Portuguese

1,277 parallel translation
Goa'uld daha önce de zihin kontrolü kullanmıştı.
Os Goa'uid já usaram dispositivos de controlo de mente.
Zihin her zaman özgürdür.
A mente é sempre livre.
Köylüler buna "zihin ateşi" diyorlar.
Os aldeões chamam-no "fogo da mente".
Zihin ateşi çeken Hankan çocukları ormanda yalnız dolaşırlar.
As crianças Hankan, cheias de febre, andavam pela floresta. Escurece...
- Ne tür güçler? - Zihin güçleri. Gerçeği farklı gösterme yeteneği.
Poderes mentais que os ajudam a manipular a realidade, e que os permite tornarem-se invisíveis ou minúsculos como um átomo.
Biz neyiz, zihin okuyucu mu?
Ouve, talvez somos adivinhos?
Hayır.Kısa bir zihin okuması yaptım.
Não. Apanhei uma breve leitura mental.
Oraya oldukça zihin kışkırtıcı bulacaksın.
Vais ver que é muito... estimulante.
Gerçek bir zihin açıklığı için, kulağına : "Ah, Nancy." diye fısıldayan çekiçle bile deviremeyeceğin kadar iri yarı bir adamla duş almak gibisi yok.
Para um bom esclarecimento, não há nada como bom, tomar um duche enquanto um grandalhão... nos sussurra : "Ai, Nancy."
Deli değilim, zihin okuyucuyum.
Não sou doido, sou telepata.
Bizim uçaklardan biri endişeye gerek yok. Bizim için çalışıyorlar. Evet, ihtiyacınız olan berrak bir zihin ve bu alet.
Já todos viram a RAF antes, e os estragos que eles fazem, nós também fazemos os nossos, mas com este tipo de ferramentas.
Mülteciler yani kurbanların zihin kontrolün yüzünden delirmişler.
Os refugiados, as suas vítimas, O seu controlo de mente tornou-os um pouco insanos
Zihin kontrolü araştırmaları için olabilir mi?
Para a pesquisa de controle mental?
Zihin kontrolü her diktatörün rüyasıdır.
Quer dizer, o controlo da mente, é o sonho de qualquer tirano.
Bağımsız Devletler doktoru zihin kontrolü için istemiyor.
A Comunidade não queria o doutor Por causa do controlo mental,
Hevesini kırmak istemezdim ama zihin kontrol büyüleri intikam iblislerine sökmez.
Mas esse seu poder da mente não funciona em demónios da vingança, então porque simplesmente não...
Çok üzgünüm. Willow zihin gücünü kullanarak beni onu serbest bırakmaya zorladı.
A Willow forçou-me a libertá-la com a sua mente.
Hayır, zihin ve bedenle ilgili. Zihin ve beden.
Não, apela igualmente à mente e ao corpo.
- Zihin ve beden, değil mi?
- Mente e corpo, certo?
Belki zihin kontrolü onun gelecekteki güçler biridir.
Talvez controlar a mente seja um dos seus futuros poderes.
Sadece bazen zihin insanlara oyunlar oynar.
Mas, às vezes, a mente ilude as pessoas.
Zihin aslında önsezilerle çalışmaz.
A mente, na verdade, não é precognitiva.
İşin özü, tek bir zihin olacağız.
Essencialmente, uniríamos as nossas mentes.
Bir savaşçının zihin açıklığına ihtiyacı vardır.
E o guerreiro necessita de mais claridade.
Tek zihin. Tek amaç.
Uma mente, um objectivo, um acto.
Belki iyice odaklanırsak, zihin gücümüzle onu yakına getirebiliriz.
Talvez se nos concentrarmos, os nossos poderes... conjuntos o tragam até perto.
Albay O'Neill'ın zihin durumu hakkında konuşamam, ama olgun bir ortakyaşam, istediğinde konukçuyu kontrol edebiliyorken, bu iş iki taraflı olmuyor.
General, nao conjecturo sobre o estado mental do Coronel O'Neill, mas enquanto um simbiota adulto pode dominar o corpo do hospedeiro sempre que queira, isso nao funciona nos dois sentidos.
Belki, Daniel'ın tahmin ettiği gibi bir zihin nakli, veya yaratıcısı onu olgun yaratmak istemiş olabilir, fakat programlamayı doğru yapamamıştır.
Como o Daniel sugeriu, pode ser uma consciência transferida. Talvez o criador quisesse que fosse emocionalmente madura, mas não conseguiu programá-la correctamente.
Hep orada olabileceği şekilde yaratıldı, bu şekilde biz de zihin ve ruh konularında rahatça düşünme olanağı bulduk, şu anda olan şeyin korkusunu hiç yaşamadan.
Foi criada para existir para sempre. Para que pudessemos seguir as questões do espírito e da mente, sem temermos o que esta a acontecer agora.
Ama hayatta öyle bir nokta geliyor ki o an zihin bütün arzuları ve tutkuları yeniyor.
Mas chega uma hora na vida... um momento... em que a mente subsiste aos desejos... às obsessões.
Senin zihin okuma yeteneğine güveniyorum ama... - Merhaba Ann.
Não que desconfie dos teus poderes telepáticos!
- Zihin bulanıklığı? - Sanırım...
Está com a visão desfocada?
Zihin okumaya inanmıyorum, sanırım bunların hepsi hile.
Não acredito em leituras da mente, acho que é tudo um truque.
Bundan böyle bu türbenin kapısından giren herkes, sağlık ve zihin açıklığı bulacaktır.
Sawadee para todos... De Ban Nong Pradoo.
Bir dakika içinde zihin, hedef nesneye geçecek.
Permissão para activar o sistema de auto-destruição, senhor. Dentro de um minuto, a consciência passará para o objecto alvo.
Çünkü bilinçaltında zihin gerçek dünyada olan olayları kaydedebilir.
Porque, inconscientemente, a mente consegue estabelecer acontecimentos trans-históricos do mundo real.
Zihin büken dostlarımız geri dönmüş.
Então, nossos amigos que dobram mentes voltaram?
- Sonra beni okumaya hazır mı olacaksın? - Üzülme, meyve tatlım.. ... yarın sabah gelirsen zihin okuma makinen olurum.
- Não te preocupes, tarte... amanhã serei uma nova máquina de leitura.
Herkesi etkileyecek bir zihin kontrolünü arıyorum.
Procuro um de controlo de massa que pudesse afectar todos aqui.
Zihin kontrolü konusunda takıntılıydım, elimin altındaki herşeyi okumuştum.
Costumava ser obcecado por controlo mental, li tudo o que havia sobre isso.
Onların whitelighter olmayı bilgi bir şey lazım kez onlar o kadar, kendi zihin kadar olun.
Não temos. Uma coisa que tens de aprender sobre ser Luz Branca delas é que, assim que tomam uma decisão, não há nada a fazer.
Ben sadece gidip zihin kendi iş.
Vou meter-me na minha vida.
Teşekkür ederim. l Jason aramak ve bu konuda şikayet yarım zihin var, ama ben istemiyorum kullanım kaldıraç için ilişkimizi yok.
Obrigada. Estou tentada a ligar ao Jason, e a reclamar sobre isso, mas não quero usar a nossa relação para ganhar influência.
Zihin bir süre için ödünç olur?
Importas-te de mo esprestar por um bocado?
Johnny Smith, sen ayaklı bir zihin laboratuvarısın.
És um laboratório da mente, mas com pernas, Johnny Smith.
Bu zihin bulandıran bir şey.
Agora, é uma questão psicológica.
Gemide zihin değiştiren maddeler olduğuna dair hiçbir kanıt yok.
Não há sinais de substâncias que afetem a mente a bordo.
İşlemesi için eşsiz bir zihin gerekir.
É preciso uma mente única para a processar.
Zihin-Birleşmesi.
Elos mentais.
Bu zihin-birleşmesini?
Estes elos mentais?
Zihin birleştirme mi?
"Elo mental"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]