English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zk

Zk translate Portuguese

110 parallel translation
Burada hepimiz birlikte avlanıyoruz. Gloucester'a şimdi dönersek... kendimiz ve ailemiz için çıkaracağımız bütün kışın rızkını kaybedebiliriz.
Todos nós partilhamos os ganhos da pesca... e se fôssemos para Gloucester agora, talvez perdêssemos o sustento das nossas famílias de todo o lnverno.
Ekmeğin ve rızkın için
Com uma camita E uma comidita!
- Tanrı rızkımızı verir.
- O Senhor irá ajudar.
Tanrıya yemek üzere bulunduğumuz rızkı, bize verdiği için şükranlarımızı iletiyoruz. Daha iyi insanlar ve daha iyi vatandaşlar olacağız.
Magnânimo Jeová, agradecemos-Te pelos alimentos que estamos prestes a receber e que possamos cumprir a Tua vontade.
Bize bugünkü rızkımızı ver.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje.
Bize bahşettiğin rızk için sana gönülden şükrediyor... ve cömertliğinin devamı için sana yalvarıyoruz. Senin büyüklüğünle topraklarımızdan ekin eksik olmasın. Amin.
Agradecemos-te esta tua dádiva, com humildade e sinceridade, suplicando-te que continues a ser generoso, que a nossa terra continue a ser fértil, para tua glória e nosso conforto.
Sen içini rahat tut. Meryem Anamız her şeyi görür, herkese rızkını verir.
Mas não te preocupes, Nossa Senhora olha por nós.
Bugün de rızkımızı bize bahşet.
" O pão nosso de cada dia nos dai hoje.
" Bugün de bize gündelik rızkımızı ver.
O pão nosso de cada dia nos dais hoje.
- Bugünkü rızkımla mı oynayacaksın? - Hayır.
- Tenta arruinar-me o negócio da tarde?
Bugünkü rızkımızı karşıla ve bizi günahlardan koru.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje... e não nos deixe...
Bugün bize rızkımızı ver ve bizi kötülüklerden koru.
Dai-nos o pão nosso de cada dia e livrai-nos do mal.
Bugünde bize rızkımızı ver... ve bizi günahlarımızdan dolayı affet bize kötülük edenleri de affet.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje... Perdoai-nos as nossas ofensas... assim como nós perdoamos a quem nos tem ofendido.
... cennetinde. Bize rızkımızı ver ve bize karşı kusurları olanları bağışladığımız gibi sen de bizleri bağışla.
... no céu... o pão nosso de cada dia nos dai hoje... e perdoa-nos os nosso pecados assim como nós perdoamos a quem nos tem ofendido.
Bize bu günün rızkını ver ve günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim onların günahlarını bağışladığımız gibi...
Dai-nos o pão-nosso de cada dia e perdoai as nossas ofensas, assim como nós perdoamos a quem nos ofendeu.
Rızkımızı sen verirsin. Bizi kötülüklerden korursun.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje e livrai-nos do mal.
Çocuklarımın rızkını mı yemek istiyorsun?
Quer tirar comida da boca dos meus filhos... - dos filhos do meu irmão?
Bay Holmes herhalde rızkımı üzerimde burada cebimde taşıyacak kadar aptal olduğumu düşünmüyorsunuzdur.
Sr. Holmes, crê realmente que seria suficientemente tolo para transportar o meu sustento na algibeira?
Allah rızkını verir.
Allah proverá.
Bize günlük rızkımızı ver ve günahlarımızı bağışla, biz de bize karşı günah işleyenleri bağışlayalım.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje e perdoai-nos as nossas ofensas, assim como nós perdoamos a quem nos tem ofendido.
Bize günlük rızkımızı ver. Ve günahlarımızı bağışla,..
O som pode contar uma história, como Wild Bill Wellman provou repetidamente.
- Kızkıza bir gün.
- Um dia de senhoras.
Hep kızkıza bir gün geçirmenin hayalini kurmuştum, aynı New York sosyetesi gibi.
Um dia de senhoras como há na alta sociedade nova-iorquina!
Merna, kızkıza bir gün ne demek?
Merna, o que é um dia de senhoras?
" Bize rızkımızı ihsan eyle...
"O pão nosso de cada dia nos dai hoje,"
# Bugün, bize... # #... rızkımızı... # #... ve başımız için... # #...
303, dá-nos o pão De cada dia E a boina que usamos
Onların rızkını sağlar... onlar için endişelenir... mutlulukları için her şeyi feda eder.
Mantém-nos... preocupa-se com eles... sacrifica tudo por sua felicidade.
Bize günümüzün rızkını ver... ve günahlarımızı affet bize karşı günah işleyenleri bizim affettiğimiz gibi.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje. Perdoai... - Estás em casa?
Mutfaklarınızın yerlerini fırçalayacağız. Çocuklarımızın rızkı için elimizden geleni yapacağız.
Esfregaremos o chão das cozinhas... para arrancar um pão para os nossos jovens... de suas garras miseráveis!
Bize günlük rızkımızı ver ve günahlarımızı bağışla...
nos dê hoje nosso pão de cada dia e nos perdoe nossas ofensas...
Rızkımla oynamayım. Anladınız mı?
Não brinquem com o meu sustento.
Tanrım bizi birlikte tuttuğun, ruhlarımızı sevgiyle doldurduğun ve rızkımızı verdiğin için şükürler olsun.
Obrigado, Senhor, por nos manter unidos por nos encher de amor e por nos dar essa refeição.
Bugün de rızkımızı çıkardık.
Um dia mais, mais um dólar.
... Bize bu dünyada rızkımızı... ver ve günahlarımızı affet.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje.
" Bize gündelik rızkımızı ver ve borçlarımızı bağışla.
" O pão de cada dia nos dai hoje e perdoai as nossas ofensas.
Bize bugünkü rızkımızı bahşet ve günahlarımızı bağışla, bize karşı günah işleyenleri bizim bağışladığımız gibi, ve bizi günaha girmekten koru.
E o pão nosso de cada dia nos dai hoje. E perdoai as nossas ofensas. Assim como nós perdoamos a quem nos tenha ofendido.
Evet, rızkını kazanmanın vakti geldi.
Está na hora de ganhares o que comes.
Gündelik rızkımızı bize bugün ver.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje.
Evin rızkını onlar çıkarıyor, sense içip içip dövüyorsun.
Por que bates nos meus filhos? Trazem coisas, mas são um desperdício de espaço, bates e embebedas-te!
Yüce Tanrım verdiğin bu yemek için bu dost insanları gönderdiğin için ve günlük rızkımız için ve bütün hayvanları ve canlıları doyurduğun için sana minnettarız.
Querido Senhor, agradecemos-te esta refeição e por me enviares estes amigos e o pão nosso de cada dia e todo o gado e animais selvagens lá fora.
Yaptığı hiçbir mantığa sığmayan davranışlarıyla ticari işlerimizi, rızkımızı ve hatta varlığımızı bile sonsuz karanlığın eşiğine getirmiştir.
E através dos seus atos possessivos, trouxe-nos a traição, a blasfêmia. Meios da sua mera existência, através da escuridão eterna.
Ve şehirdekilerin söylediği kadar cahilsinizdir. Onlar da sofranızdan rızkınızı cebinizden her kuruşu çalıp teşekkür eder.
E então, serão tão ignorantes quanto eles na cidade dizem que são, enquanto eles roubam comida da vossa mesa e todos os tostões do vosso bolso, dizendo, "Obrigado."
Garcia Kardeşler senin rızkını yiyorlar. Geleceğini yiyorlar.
Os irmãos garcia estão comendo seu almoço, seu futuro.
Bugün bize hergünkü rızkımızı nasip et...
O pão nosso de cada dia nos dai hoje...
İnşallah yarın da çocuklarımızın rızkına çalışacağız.
Espero que amanhã seja o pão dos nossos filhos.
Eğer ikiniz de işinizi yapıyorsanız, neden McConell'ların yaşadığı yere iki mil uzaklıkta olmayan ölü, iyi bir adamın rızkına göz dikeyim?
Se estão a fazer o vosso trabalho, porque é que o gado de um bom homem está todo morto, a menos de 3 km do lugar onde vivem os McConnell?
Ben bu babayı çeker, günahlarımızı affederim. Bizi, bizleri biz günahkarları, suç işleyenleri affet. Günahlarımızı affet ve bize rızkımızı ver.
Perdoai as nossas ofensas, assim como nós perdoamos a quem nos tem ofendido não nos deixeis cair em tentação e livrai-nos do mal
Bize bugün de rızkımızı bahşet. Ve bizi günah işleyenleri bağışladığımız gibi, günahlarımızı sen de bağışla. Bizi asla yolundan ayırma ve kötülüklerden koru tanrım.
"Dai-nos o pão-nosso cada dia e perdoai-nos os nossos pecados, como nós perdoamos a quem nos ofendeu e não nos deixes cair em tentação, mas livrai-nos do mal."
O, rızkının alınmasına izin vermez.
Minha ajuda vem do Senhor... que criou o céu e a terra.
Tanrı herkese rızkını verir.
Deus providencia, sempre disse.
Kızkıza bir macera olacaktı.
Só nós.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]