English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zonkluyor

Zonkluyor translate Portuguese

91 parallel translation
Sol yanımda bir sızı var ve bacağım davul gibi zonkluyor.
Senti uma dor do lado esquerdo. A minha perna está a latejar.
- Yapamam! Başım zonkluyor.
Tenho a cabeça a latejar.
Lanet olsun, kulaklarım felaket zonkluyor.
Ena, pá! Tenho os ouvidos a zunir.
Ve kolum da o iğneden dolayı bayağı zonkluyor.
E o meu braço está a latejar daquela injecção.
Beynim zonkluyor.
O meu cérebro está marado.
Dolgularım hala zonkluyor.
Meus chumbamentos ainda vibram.
Çok kötü değil, biraz zonkluyor.
- Aguenta-se, lateja um pouco.
Tendonları zonkluyor.
Os tendões da nuca dele estão inchados!
Bu zonkluyor.
Dói-lhe muito.
Ve çenem de hala zonkluyor!
E dói-me o queixo como o caraças!
- Zonkluyor.
- A andar à volta.
- Zonkluyor.
- Sinto umas picadas.
Başım zonkluyor, ağzımda kusmuk tadı var ve hiçbir şey hatırlamıyorum.
Tenho uma grande dor de cabeça, a boca sabe a vomitado e não me lembro de nada!
Her kalp atışımda zonkluyor.
Mexe-se a cada batimento.
Başım zonkluyor.
A minha cabeça vai rebentar.
Kafam zonkluyor.
Minha cabeça está dando voltas.
Hayır. Zonkluyor.
Não, é latejante.
Başım biraz zonkluyor.
- Minha cabeça dói um pouco.
Ben bunu isterdim. Çocuklar. Bette'in sabahtan beri başı zonkluyor, onu eve götürmem lazım.
A Bette está com uma dor de cabeça enorme... desde hoje de manhã, por isso vou levá-la para casa.
Her yanım zonkluyor.
Sinto tudo a latejar.
Şu anda kıçımın çevresi deli gibi zonkluyor.
Toda a área do meu buraco do cu é agora uma gigantesca palpitação.
Başım zonkluyor.
Sinto minha cabeça vibrando.
- Ama sol ayağımla. Çünkü sağ ayağım hâlâ buzlu su çukuruna girdiği için zonkluyor. Bu da ayak mankenliği kariyerimi bitirdi.
Mas com o pé esquerdo, pois o direito ainda está dormente... por ter sido congelado em água gelada, o que acabou com a minha carreira de modelo de pés.
Biraz zonkluyor.
Está a latejar um bocado.
Başım zonkluyor.
Tenho a cabeça a latejar.
Zonkluyor.
Está a latejar.
- Anne, zonkluyor.
- Está a latejar, mãe.
Kalçam hâlâ zonkluyor!
Ainda não sinto o meu traseiro.
Titremem var. Midem bulanıyor ve beynim zonkluyor.
- Tenho calafrios, náuseas e uma grande dor de cabeça.
O kadar üşüdüm ki, ellerim zonkluyor.
Tenho tanto frio, doem-me as mãos.
İyileşme vaktin... Midem çok kötü ağrıyor boynum zonkluyor fakat bacağımı iyi hissediyorum.
- Meu estômago dói, meu pescoço está latejando, minha perna está melhor.
Dişim zonkluyor.
O meu dente está a incomodar.
- Başım birazcık zonkluyor, ama idare ederim. Ya sen?
A pulsação em minha cabeça está um pouco forte mas lido com isso.
Musluklarımız zonkluyor ve herkesinki havada!
O pau vai comer, cadelada.
Kafacığın zonkluyor olmalı.
Deve ter a cabeça a latejar.
Fena zonkluyor.
Está a latejar.
Hayır, hala zonkluyor.
- Não. Ainda está a latejar.
Sanki kızardı, acıyor ve zonkluyor.
Está vermelho, dorido e não aguenta mais.
- Zonkluyor.
- A latejar.
Dün biraz fazla içmişim, başım zonkluyor.
Bebi um pouco demais ontem, a minha cabeça está doendo.
Başım zonkluyor.
A minha cabeça está a rebentar.
Hayır, gerçekten zonkluyor.
Não, está mesmo a latejar.
Komik olan taraf kafam hala zonkluyor ama.. düşünce çıkan omuzum yerine oturdu sanırım.
Minha cabeça está doendo, mas a queda reposicionou meu ombro.
Başım zonkluyor.
Estou com dores horríveis.
Ah, Tanrım, nasıl da zonkluyor!
Meu Deus, está a palpitar.
Başım zonkluyor.
Minha cabeça está a latejar.
Resmen zonkluyor.
Está mesmo a palpitar.
- Zonkluyor.
A palpitar.
Öyle olsa iyi olur... başım kazan gibi zonkluyor.
Como soube do nosso plano prá raptar Grayza?
Hâlâ zonkluyor.
Ainda está a vibrar.
Hâlâ zonkluyor dostum.
Continua a latejar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]