Zorro translate Portuguese
167 parallel translation
Bir film posteri "Zorro'nun İzi".
Um programa de cinema. "A Marca do Zorro".
Bu Zorro'nun işareti.
A marca do Zorro.
- Peki, maceracı nasıl oluyor?
O que é isso? - D'Artagnan, Zorro.
En son 3 Ağustos'ta, daha Zorro gelmemişti.
- A última foi a 3 de agosto. O herói podia ainda chegar.
Ne düellodan, ne de parlayan bir Zorro'dan bahsetme tanrı aşkına.
Não conte a ninguém, histórias de espadas e de pessoas luminosas.
El Zorro!
El Zorro!
Zorro ona para vermediğin sürece geri gelmez ki.
O Zorro só volta se lhe dermos dólares.
Hey, Zorro!
Zorro!
Peggy, evlilik yüzüğümü Zorro'nun donuna düşürdüm!
Peggy, a minha aliança ficou nas calças do Zorro!
Pekâlâ, hanımlar, sesinizi duyalım. Zorro'ya alkış.
Minhas senhoras, o vosso aplauso para o Zorro!
Evet, Zorro'nun donundan bir şey almamız gerekiyor.
Temos de tirar uma coisa das calças do Zorro.
Biliyorum, Zorro'ya bir not bırakalım.
Já sei. Vou escrever um bilhete ao Zorro.
Peki, o zaman not bırakıp senin numaran ve adresini veririm.
Tenho outro plano. Escrevo um bilhete ao Zorro, mas dou-lhe o teu número e a tua morada.
Zorro'dan haber var mı?
Há sinais do Zorro?
Yani, Zorro.
Ou seja, o Zorro.
Demek yüzüğünün Zorro'nun donunda kaybettin, öyle mi?
Com que então, perdeste a aliança nas cuecas do Zorro, não foi?
Aptal Zorro kostümünle etrafta zıplayıp, "Love Me Tender" kasetimi kırdığın zamanı hatırlıyor musun?
Lembra-se de quando você ficou por aí com aquela fantasia idiota de Zorro, e partiu o meu disco "Love Me Tender"?
Kör Zorro.
O Zorro cego.
Televizyon dünyasında Komiser Garcia ve kılıçlı kahraman Zorro da aramızda.
Do mundo televisivo vem o Sargento Garcia... e o homem da espada conhecido por Zorro.
Hey, Zorro!
Ó tu, Zorro!
Zorro gibi.
Pareces o Zorro.
Sonra, eve gideceğiz ve Zorro kıyafetimi giyeceğim.
Mais logo, vamos para casa e ponho o fato do Zorro.
- Siyahi Zorro musun yoksa?
- És o Zorro dos pretos?
Orda dur Zorro kılıklı!
Espera aí, Zorro!
Ben... Ben kapıyı açtım ve Zorro vardı.
Abri a porta... e lá estava o Zorro.
Zorro'yu bekliyoruz.
Estamos à espera do Zorro.
Zorro?
Zorro?
Zorro'yu gördüm.
Eu vi o Zorro.
Bugün Zorro'nun son göreviydi.
Hoje é a última viagem de Zorro.
Kan asla yalan söylemez... Zorro.
O sangue nunca mente...
Ülkene ve sınıfına karşı ihanet ettin.
Zorro. És um traidor ao teu país e à tua classe.
Eğer bir zamanlar maskeli adam Zorro olarak bilinen kişi içinizdeyse hemen ortaya çıksın.
Se algum de vocês é, ou já foi, aquele homem mascarado todo vestido de preto conhecido por Zorro, revele-se agora.
Zorro benim!
Eu sou o Zorro!
Zorro!
O Zorro!
Zorro halkı için savaştı.
O Zorro lutou pelo povo.
Evet, Zorro...
Sim, o Zorro...
- Zorro'nun mağarasındayım.
Na toca do Zorro.
- Zorro eğitimini burada almıştı.
Este local era dedicado ao treino do Zorro.
Ve Zorro'nun ebedi düşmanıydı... Yani senin.
E ele era o inimigo mortal do Zorro.
Zorro, harika görünüyorsun.
Zorro, estás melhor do que nunca.
Zorro!
Zorro!
- Zorro!
- Zorro!
Seni nasıl tanımam.
Claro que te conheço. Zorro!
Artık Zorro'nun döndüğü biliniyor.
Dom Diego. As pessoas sabem que o Zorro voltou.
Zorro, halkına hizmet ederdi, senin gibi şöhret peşinde koşmazdı.
O Zorro servia o povo e não buscava a fama como tu.
- Zorro gerekli olanları yapardı.
- O Zorro fez o que era preciso.
Ama bu Zorro denen yaratık değil.
Mas certamente que não esse tal Zorro.
- Sıradan bir adam değil.
- Não é só um homem. É o Zorro.
- Şu çok bahsedilen Zorro. - Hayır.
- O muitíssimo falado Zorro.
Şu Efsanevi Zorro.
- Não. O lendário Zorro.
Zorro isminde bir striptiz dansçısıydı sadece.
É só um stripper chamado Zorro.