Zırh translate Portuguese
1,794 parallel translation
Ninem her zaman eğer dünyada kalan son bekar erkek ben olursam çok fazla konuşma yaşanmayacağını veya çiçeklere ihtiyaç kalmayacağını zırhımın hep parlak olacağını söylerdi.
A minha avó costumava dizer que se eu fosse o único solteiro elegível no mundo... Eu seria uma empregada velha. Ou iria estar sempre a polir o meu brasão.
Belki de yaşlı bunak zırhında bir iki numara taşıyordur.
Talvez Sam senil tenha um truque ou outro no seu... "Brasão."
Bu kadar zırh üzerindeyken karaya nasıl çıkabildin?
Como chegaste à costa com essa armadura?
Böylece Beyaz Şövalye'nin zırhını çaldım tabii ismini de ve cesaretini de.
Então eu... Roubei a armadura o cavaleiro branco. O nome dele...
Neler hissettiğimi anlamak senin için zor farkındayım ama- - Üzerindeki zırhı temizlemek için çok uğraştım. Onu batırmana izin vermeyeceğim.
Sei que é difícil compreenderdes, mas... gosto imenso dessa armadura.
Balistik yelek ve kask karbon-zırh levhalarla güçlendirilmiş ve şekillendirilmiştir. Ve hücresel telsiz iletişimi eklenmiştir. Nedir bu?
Colete e capacete à prova de bala, reforçada com placas de carbono e fios para comunicação móvel e por rádio.
Tüm mutsuzlukları uzak tutacak mutsuzluk zırhım var.
Eu tenho um escudo que afasta toda a tristeza.
Düşman senin içindeyken, üzerine kalın bir zırh giymen sana bir şey kazandırmaz.
No entanto, uma forte armadura de nada serve, quando o teu pior inimigo és tu próprio.
Zırhını al ve ailesinin onurunu yeniden yaz!
Apanha essa capa e restaura a honra da tua família, matador!
Zırh gibi yoğun bir krem olmalı, böylece tüm gün korunabilirler.
- Tem de ser um creme muito denso, como uma armadura que os protege durante todo o dia.
Milliyetin zırhı ve kıyıcı.
A armadura e o machado da nação?
Zırh tamamlandı.
A armadura está completa.
Zırhını çıkar, hafif yolculuk edeceğiz.
Tirem a armadura. Caminharemos mais leves.
Bu sağlam, delinmez bir zırh.
É um grande disfarce para encobrir.
O zırhın içinde.
E, na verdade...
Silah olabilir. Yeni bir kalkan ya da zırh belki.
Pode ser uma arma, um novo escudo, ou uma armadura.
Bay Stark, korumalardan nefret etmenize rağmen onun arada sırada ortaya çıkan, zırh giymiş bir koruma olduğuna inanmamızı mı bekliyorsunuz?
Desculpe, Sr. Stark, espera sinceramente que acreditemos que foi um guarda-costas com um fato que apareceu convenientemente, apesar do facto de o senhor desprezar guarda-costas?
Zırh ve ben biriz.
O fato e eu somos um só.
Zırhı teslim etmek kendimi teslim etmek olur bu da sınırlı hizmete girer, duruma bağlı olarak fuhuş bile denebilir.
Entregar o fato significaria entregar-me a mim mesmo, o que seria um contrato de subserviência ou prostituição, dependendo do estado.
İstihbarata göre bu resimlerdeki cihazlar Bay Stark'ın zırhının insanlı kopyalarını yapma girişimleriymiş.
Os serviços secretos sugerem que os dispositivos vistos nestas fotos são tentativas de fabricar cópias manobradas por homens do fato do Sr. Stark.
Görünüşe göre Demir Adam zırhını sürekli kullanmak, sağlığınızı hızla bozuyor.
Parece que o uso continuado do fato do Homem de Ferro está a acelerar o seu problema.
O zırhı giymeye yüreğin yeter mi sanıyorsun?
Achas que tens estofo para usar esse fato?
Arkadaşının zırhınla uçmasına izin verdim.
Deixa o seu amigo sair a voar com o seu fato!
Küçük kardeşin kıçına tekmeyi bastı ve zırhını aldı.
O rapazito deu-lhe uma coça e levou-lhe o fato.
Bana zırh lazım.
Eu preciso de fatos.
Hükümet zırh istiyor.
O governo quer fatos.
Bana zırh sözü verdin, sonra da insansız araç...
Prometeste-me fatos, depois fatos teleguiados...
Hayatını kurtardım, bana zırh verecektin.
Eu salvei-te a vida e tu davas-me fatos.
Hemen zırhı topla.
E monta o fato agora.
Bayanlar ve baylar, gururla sunuyorum ilk prototipiyle Değişken Tehdit Karşılama Savaş Zırhı ve pilotu, Hava Kuvvetleri Yarbayı James Rhodes!
Senhoras e senhores, tenho o orgulho de apresentar o primeiro protótipo do Fato de Batalha para Resposta a Ameaças Variáveis e o seu piloto, o Tenente-Coronel da Força Aérea James Rhodes!
Rhodey'nin zırhını yeniden başlatıyorum.
- A reiniciar o fato do Rhodey.
Zırhını geri alabilirsin.
Bem podes ficar com o teu fato...
Patlamada arabam parçalandı. Bu yüzden zırh bende kalmalı, tamam mı?
O meu carro ficou destruído na explosão, por isso tenho de ficar com o fato, está bem?
Çelikten zırh taksan bile umurumda değil o kolun kopacak.
O teu braço ainda está no lugar, mas será arrancado, caralho!
Bu 75 mmlik zırh delici bir silah. Azçok önüne çıkan her şeyi durdurabilir.
Tem armas anti-tanque de 75 mm Isto pára qualquer coisa.
Zırhın olmadan şeytanla savaşamazsın.
Não posso enfrentar o diabo sem a armadura.
Zırhın da... sertmiş.
Tu... és duro.
" Üzerinden kaftanını çıkarıp zırhı, kılıcı, yayı
" e deu-o a David, as suas vestes,
Bu törenleri bir zırh olarak kuşandı kendisini yıkımdan korumalarını istedi.
Serviu-se desses rituais como de uma armadura, para se proteger do desespero.
Bu bebeğin zırhı olacağız.
Vamos proteger este bebé.
Kara altın zırhı.
É armadura de ouro demoniaca.
Zırh delici, 9 mm.
Balas anti-blindagem 9 mm.
Oraya ulaşmak ne kadar zor olursa olsun, bu zırh bizi koruyacaktır.
Não importa o quão difícil seja, esta armadura irá proteger-nos.
Bu zırh dayanmayacak.
- A armadura não vai aguentar.
Göğsündeki zırhı delmelisin.Silahlarda can yakar Ama omurgasından vurmadıkça gelmeye devam ederler
Perfurar a zona do tórax.
Zırhı çok kalın.
A armadura está a protegê-lo de tudo.
Ve efsaneye yaraşır, yeni bir zırh!
E nova armadura, digna de uma lenda.
Bu kadar gösterişli bir zırh hiç görmemiştim.
Nunca vi armadura tão magnífica.
Eğer izin verirseniz bu zırhı, karımın döndüğü gün giymek istiyorum.
Se conceder permissão, gostava de receber a minha esposa com ela.
Senin de zırhın ağır ; ama çok rahat hareket ediyorsun.
A tua armadura é pesada e tu moveste rapidamente.
Bizzat ona ait olan zırhı giyeceksin. Dört gladyatörümüz de Roma lejyoneri rolünde olacak.
Vestirás a armadura dele e quatro dos nossos gladiadores serão a legião romana.