English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zırhın

Zırhın translate Portuguese

691 parallel translation
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
Bem, tive que ir directamente a Washington para descobrir alguma coisa sobre o Tuck Ordway... que estavas à procura. Tive que passar por detectives primeiro e por advogados depois.
Sir Giacomo, zırhınızın içine!
Sir Giacomo, vista a armadura.
Şimdi, acele et, zırhını giy!
Depressa, ponha a armadura.
Bunu zırhınıza tercih ederim.
Será a tua armadura.
Zırhın çok yakışmış.
A sua armadura transforma-o.
Berberi ipeklilerimiz Hristiyan zırhınıza çok yakıştı.
A seda mora lhe sinta bem às armaduras cristãs.
Zırhın yok biliyorum üniforman üzerinde ama sevgilime asılmak senin işin değil.
Eu sei que isto não é o que chama de arsenal e tem a sua farda de soldado e tudo mas abraçar a minha miúda não faz parte do cumprimento do dever.
Zırhını hazırladın mı, Kral Arthur?
Tem a armadura pronta, Rei Artur?
Uyanıp yargıcın giyinmesini gözlerim.. Görmeye değer manzaradır. Tunç zırhını kuşanıp yatağın etrafında yürür.
Não é gostoso acordar e dar de cara com um juiz,... com aquelas roupas esquisitas andando por cima de você.
En iyi zırhın bu mu?
A tua melhor armadura?
Marc Antony'nin parlak zırhına kuşanıp iki eline kıIıç almasının mı?
Para Marco António aparecer numa armadura cintilante de espadas a brilhar em ambas as mãos?
Zırhını giyeceksin Norman Lordu ve ayakta bekleyeceksin.
De armaduras, Senhor Normando, e de pé.
Savaş primlerini, Dükün bağışlarını..... hepsini sana verdim... 20 yıIdır o pis zırhın içinde terledim durdum...
Regalias das guerras, todos os favores do Duque... deixei para ti, tudo para ti. Diversão na corte enquanto eu suava dentro daquela maldita e suja armadura, por 20 anos!
Kaptan sizin parıldayan zırhınızın üstünde gaddarlığın izleri var.
Há uma mancha de crueldade na tua armadura, Capitão.
Bir de, hizmetkarlık zırhının ağırlığı altında kim bilir ne tür tutkular kaynayıp duruyordu.
Quem saberá o que ferve sob a rigidez que sua profissão de mordomo Ihe impõe?
Git de zırhını değiştir.
Vai mudar de armadura.
Benim vatanım burası... bu madeni zırhın içi.
O meu domínio encontra-se aqui, dentro desta pele de metal.
Böylece zırhın üzerine tam oturur.
Assim, a armadura serve-lhe!
KITT'i koruyanki gibi zarar görmez bir zırhın yanlış ellere geçtiği bir düşünsene.
Já imaginaste um escudo tão invulnerável como o do KITT nas mãos erradas?
Michael, beni koruyan zırhın özel bir yanı var ama.
Michael, o meu escudo é um exclusivo!
Algılayıcılarım araçtaki söz konusu zırhın, benim dış görünüşümü koruyanla aynı olduğunu belirledi.
Os meus sensores indicam que o veículo em questão está equipado com o meu escudo protector!
Yapılandırmasını kapsamlı olarak incelediğimde, moleküler koruma bileşimli zırhında olası bir zayıf nokta belirledim. Ön bölümüyle arka bölümünün bağlandığı yerde.
A minha análise configurativa abrangente indica um potencial ponto fraco no escudo protector molecular na junção entre a cabina e o atrelado do camião.
Parlayan zırhının içinde sıradan bir şövalyesin.
É um cavaleiro andante.
Michael. Sana "parlayan zırhının altında sıradan bir şövalyeye ihtiyacım yok" dediğim zamanı hatırlıyor musun?
Michael, lembra-se quando lhe disse que não precisava de um cavaleiro andante?
Zırhını açmamış mı?
Sem blindagem?
Beni zırhının içinde görmek, kardeşimi mutlu ederdi diye düşünmüştüm halbuki.
Julguei que agradaria ao meu irmão mais velho ver-me com armadura dele.
O, arka mutfak kapısında ve zırhın parçalarını kullanarak bir çeşit yürüyen araç yapmış.
Ele está junto à porta da cozinha e construiu um carrinho com uma peça da armadura em cima.
Zırhını tut.
Aguentem a blindagem!
Sıkıcı dostlarınıza karşı benim zırhım bu.
É o meu escudo contra os teus amigos chatos.
Zavallı Linda'nın hiç zırhı yok.
A Linda está com azar. Não tem escudo.
Hemen birkaçınız dışarıya çıkıp bakın Eğer AB Rh ( - ) olan birini bulursanız.
Alguns de vocês vejam se conseguem encontrar alguém com sangue AB.
İnce keten ve zırh, onların defnedilme kıyafetleri olacak.
O linho e armadura serão seus ornamentos sepulcrais.
Zırhınızı giymelisiniz!
Devia estar com a armadura.
Küçük Ned *, senin için amcaların ve ben zırh kuşanıp nöbet tuttuk kış gecelerinde, yürüdük yazın kavurucu güneşi altında, huzur içinde tacı giyebilesin diye.
menino, por você, seus tios e eu temos vigiado nas noites de inverno carregados com as armaduras, temos suportado o calor forte do verão, para que você pudesse usar a coroa em paz.
Eyalet polisini arayıp bize göndermedikleri o uçağa... zırh takmalarını söyle.
Ligue para a Polícia Estadual e diga para blindarem o avião que nos vão mandar.
Maaşlarını ödeyecek altın karınlarını doyuracak tahıI, erzak, gemi ve zırh bulmalıyız.
Temos de arranjar ouro para lhes pagar trigo para os alimentar, mantimentos, navios, armaduras.
Hazırlan. Adamların zırh giysin.
Prepare-o... e os seus homens vestidos de ferro.
Adamlarımın kazandığı parayla kendine yeni zırh alıyorsun.
A armadura que os meus homens deveriam vestir.
Ablukayı yarmak için raylardan zırh yapacağız, Krupp silahını buraya, diğerinide az yukarı kurun.
Para romper o bloqueio, armadilhe os carris, coloque as peças Krupp.
Ahlaksızlığın oldukça kalın bir zırh giydiğini far etmiştim.
Tenho descoberto que a maldade leva uma grossa armadura.
"Fransa'nın zırhı" olarak anılan hat Fransızlar'ın doğu kanadını tamamen korumaktan yoksundu.
Apesar de lhe chamarem'O Escudo da França', a Linha Maginot não protegeu o flanco oriental francês.
Uçaklarının zırhı zayıfı.
Os seus aviões eram fracos em blindagem.
Buna ilk tepkim ki bence doğru olan buydu gerçekte de doğru olan buydu hızı artırıp parça tesirli zırh delici bombayı ateşlemek suretiyle denizaltıyı önleyip eğer torpidolarını ateşlemek üzereyse, buna engel olmaktı.
A minha reacção imediata, e tenho a certeza de que foi a mais acertada, foi aumentar a velocidade e avançar direito a ele e obrigá-lo a manter-se debaixo de água para não lhe dar hipótese de disparar nenhum torpedo.
Bu zırh büyükbabamın ocaklarında dövüldü
Essa armadura foi forjada nas fundições de meu avô.
O saçma gururunu bir zırh gibi kuşanmışsın.
Enverga o seu orgulho como se fosse uma camisola de peles.
Bu zırh çok kalın.
A blindagem é muito forte.
Naaşının zırhıyla birlikte Suwa gölünde gömülmesini vasiyet etti.
Ele quis ser enterrado no lago Suwa com a sua armadura.
Altın zırhımı kesebildi?
Conseguiste cortar as minhas fitas douradas?
Mısırlılarda Rus yapımı T-62'ler var. Harika bir tanktır. Sizin M551 Sheridan'lardan hızlı olduğu gibi zırhı da daha kalın.
Os Egípcios têm os T-62 Russos, um excelente tanque... é mais rápido que o vosso'M551 Sheridan'e tem melhor blindagem.
Zırh levhası ve ilaçlama uçağını hallettik.
Já temos a blindagem e o avião de pulverização.
Evet, babamın sancağıydı. Ayrıca miğferi ve zırhı da oradaydı. Ne oldu peki onlara?
Sim, o estandarte de meu pai, juntamente com seu elmo e armadura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]