Çayınız translate Portuguese
449 parallel translation
Sabah çayınızı ve postanızı getirdim.
Trouxe-lhe o chá da manhã e o correio.
- Eğer izin verirseniz ben çayınızı hazırlayayım, Snuffy.
- Se me dão licença, eu... Vou buscar o teu chá, Snuffy.
- Çayınız efendim.
- O seu chá, senhor.
O güzel çayınız ve her şey için çok teşekkürler.
Obrigado pelo chá e por tudo.
Papatya çayınız Majesteleri.
- Alteza aqui tem o café.
Kont Mattoni, çayınız.
Conde Mattoni, o seu chá.
Oh, işte çayınız.
Oh, aqui está o chá.
Ve şu da çayınız için süt.
E aqui está o leite para o seu chá.
- lchi-san, çayınız.
- Ichi-san, o teu chá.
Siz çayınızı nasıl alırsınız, Bayan Taylor?
Como toma o seu chá, Miss Taylor?
Bay Hudson, çayınız.
Sr. Hudson, trago-lhe o seu chá.
Çayınız.
Aqui tem o seu chá.
- Çayınız, baş çavuşum.
Aqui tem o seu chazinho, meu ajudante-chefe.
- Çay alır mısınız efendim?
- Toma chá
Bay Pres, hanımınız sabahları çay mı içer yoksa kahve mi?
Mr. Pres, a sua esposa bebe chá ou café de manhã?
Bunu unutmuş olamazsınız. Çay, bizim çayımızdı madam. Ben paket almadım.
O chá era nosso, não recebi pacote nenhum.
Biraz çay ya da başka bir şey almaz mısınız?
Não quer tomar um chá ou outra coisa?
- Oturun lütfen. Çay alır mısınız?
- Sente-se, faz favor, tome um chá.
Çay falan almaz mısınız?
Querem tomar um chá ou uma bebida?
Burası çayırlıklar ülkesi. Her dakikanın hesabını yapıp iş çıkarmalıyız yakında tepeliklere varacağız ve her tür sorunla karşılaşabiliriz.
Estamos nas pradarias e temos que aproveitar cada segundo porque logo chegaremos às colinas e é provável que encontremos problemas.
Kahve mi yoksa çay mı alırsınız Bay Gargery?
Vai tomar chá ou café, Sr. Gargery?
- Bir çay daha alır mısınız?
E a autópsia demonstrou que o crime foi cometido... há apenas há 3 semanas!
Bay Craster Kırmızı Ayakkabılar'ın müziğini, açılışımıza kadar her öğünde ve çay molalarında sizin için çalacak.
O Sr. Craster vai tocar-lhe "Os Sapatos Vermelhos"... em todos os almoços, chá e jantares, até à estreia.
Bay Mazzini ve ben lale ağacının altında çay içiyor olacağız.
Tomaremos chá à sombra do tulipeiro.
- Biraz çay alır mıydınız?
- Quer chá? - Obrigado.
Biraz daha çay alır mıydınız?
Mais chá?
- Çay veya kokteyl alır mısınız?
- Nem um chá? Du ponche?
- Bir çay alır mısınız Bay Allnutt? Teşekkür ederim, almayayım hanımefendi. Yarına madende olacaksam hemen yola koyulayım.
Acho melhor ir andando, se vou... voltar para a mina.
Uslu kız. Diyelim ki sen bir çayırsın.
Imagina estar num campo.
Sıçra, zıpla ve atla, Timsah Çayı'nı geç.
Atravessar o Riacho do Crocodilo aos pulos e saltinhos.
Affedersiniz Albay Courtney bir bardak çay alır mıydınız?
Desculpe, major Courtney, Querem chá?
Albay Courtney, bir bardak çay alır mıydınız?
Desculpe, major Courtney, Querem chá?
- Biraz daha çay alır mısınız?
Quer que lhe sirva o chá?
Biliyorum, atınız hem sizi, hem de bu güzel, yeşil çayırları özleyecek... ama onu Teksas'ta mutlu etmeye çalışacağım.
Sei que o seu cavalo vai ter saudades suas e destes campos belos e verdes, mas... tentarei fazê-lo feliz no Texas.
Çay alır mıydınız?
Aceita um chá?
Çay alır mısınız?
Um pouco de chá?
Hala burada olursanız sabah çayını birlikte içebiliriz.
Se você ainda estiver aqui, podemos tomar o chá da manhã juntos.
Biraz çay almaz mısınız?
Gostaria de um pouco de chá?
Çay alırsınız, değil mi?
Bebe um chá, não bebe?
Bana katılırsanız çayın yanında lokma var, Bay Stringer.
Bolinhos para o chá, Sr, Stringer, se quiser juntar-se a mim,
Biliyorum. Çok üzgünüm. Çay alır mısınız?
Eu sei, Lamento imenso, Aceita um chá?
- Biraz daha çay alır mıydınız?
- Deseja mais chá, senhor?
54. caddede oturuyorum, Modern Sanat Müzesi'nden biraz uzakta,.. ... oranın çay ayrıcalığı olan üyelerindenim. Kremasız.
Moro na Rua 54, perto do Museu de Arte Moderna, de que sou membro com'privilégios de chá'.
KızıI Haç'ın bir daha gelene dek elimizde kalan son çayı.
O último chá até que a Cruz Vermelha passe outra vez.
Kız kurusu çayı. Çayın tadını kuvvetli bir içkiyle...
Chá de solteironas, misturar chá com bebidas alcoólicas...
Biraz çay alır mıydınız?
Aceita um chá?
Çayınız, efendim.
O seu chá, senhora.
Öyle bir yücelik taşıyorlar ki, bu olmaksızın dinin anlamı olmazdı. Bunu bilmiyordum. Size çay ikram edebilir miyim?
Eles têm o tipo de irreverência sem a qual a religião não teria sentido.
Çay yaprakları, kızılla talihinin açılacağını söylüyor.
As folhas de chá dizem que terás boa sorte com a ruiva.
Çay alır mısınız?
Quer um chá?
Kırmızı ve beyaz mesaların, keskin derelerin, evime kadar uzanan dağ çayırlarının olduğu bir ülke orası.
Uma terra de mesas vermelhas e brancas, arroyos aguçados e pradarias altas que se estendem quase até à casa.