English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Öfkeli

Öfkeli translate Portuguese

1,999 parallel translation
Katil, sıradan bir öfkeli dinleyici değil galiba. Dinle bak.
Acho que o atirador era mais do que um ouvinte irritado.
Adam'a sürekli öfkeli telefonlar, boş tehditler gelirdi.
O Adam recebe ligações raivosas e ameaças o tempo todo.
Taraftar, öfkeli, kayıtsız.
A favor, indignado, indiferente.
Shane'i tanımlamak için en çok kullanılan beş sıfat "ürpertici", "tuhaf", "korkutucu", "içine kapanık", "öfkeli."
Adjectivos para descrever o Shane : Horripilante, estranho, assustador, - depressivo e violento.
Saçma değil. Haklı olup olmamama bağlı olarak ya çok öfkeli olacak ya da çok mutlu.
Não são barbaridades, ou ficará muito zangado ou muito feliz, dependendo do quanto eu estou certo ou não.
Dedektif Reece 3 kez aradı. Öfkeli.
O Detective Reece ligou três vezes.
Öfkeli mi?
Ou irritado?
Çok öfkeli bir adamı, tam da öldürmek istediği adamı tehdit etmesi için kışkırttın.
Mandou um homem muito lixado ameaçar a pessoa com quem ele estava lixado.
Her daim öfkeli, uyuyamıyor.
Está sempre de mau humor. Não dorme.
Ama sen korkunç derecede öfkeli görünüyorsun.
Pareces terrivelmente irritadiça.
O kadına öfkeli değil misin?
Mas isso não foi um incômodo?
- Yeterince öfkeli değildi.
Sem raiva o suficiente. Vou conseguir.
Finn öfkeli.
O Finn está irritado.
Kırmızı, öfkeli insanların kanı! Siyah, geçmiş zamanların karanlığı!
Ele é como o filho que eu podia ter conhecido, se Deus me tivesse dado um filho.
Öfkeli insanların şarkısını? Tekrar köle olmaya niyeti olmayan insanların müziği bu!
Traga-o para casa.
Sokaktan gelen öfkeli bağırışlar vardı
É uma noite... É difícil falar, mas...
İnsanlar eserlerini yediği için çok öfkeli.
Ele está furioso por as pessoas não pararem de comer o trabalho dele.
Düşman oldukça öfkeli görünüyor.
Além disso, o inimigo parece bastante agitado.
Kowalski, öfkeli kalabalık ne durumda?
Kowalski, situação da multidão enfurecida.
Kalabalık hala orada ve hala öfkeli.
Ainda está lá fora. Ainda está enfurecida.
Biraz öfkeli görünüyorsun.
Tu pareces um pouco stressada.
Çok öfkeli olduğunu biliyorum.
Sei que estás stressada.
Ben siz buruşuk ve öfkeli Persliler gibi bu çölde doğmadım.
Eu nao nasci no deserto como voces persas, enrugados e raivosos.
Amma öfkeli ha.
Ela é esperta!
İlk geldiğimizde öfkeli olduğum için üzgünüm.
Desculpa-me por estar tão furiosa quando cheguei.
Babamı daha önce öfkeli görmüştüm ama bu farklıydı.
Já tinha visto o meu pai zangado, mas isto era diferente.
Bu konuda öfkeli mektuplar alabilirim ama senden yanayım.
Hei-de receber cartas a protestar, mas vou defender-te.
Öfkeli halimi görmek istemezsin.
Não queres ver-me zangado.
Öfkeli peruğum!
A minha peruca da ira.
- Başçavuş, kalabalık öfkeli.
- Eles estão lixados.
İnsanların hâlâ öfkeli olduğunu biliyorum.
No entanto, eu sei que as pessoas ainda estão com raiva.
Ama biztanışmadık daha, Sanki içimden bir ses onun öfkeli ve onun tam bir öküz olduğunu söylüyor.
É afro-americano, mas quando nos apresentamos, não fui invadida por sentimentos de raiva ou de medo animal.
Fena öfkeli.
Ele está zangado.
Huyu değişti, öfkeli utanmaz biri oldu.
Em seguida, o seu verdadeiro carácter manifestou-se. Tornou-se má e perversa. Tornou-se violenta e obscena.
Senin gibi bir adamı bu kadar öfkeli yapan nedir?
Que o tornou num homem tão irado?
Evet. 4 yıl önce öfkeli bir asiyi ikna ettim.
Eu... negociei com um prisioneiro que se revoltou no tribunal... há 4 anos.
Hey öfkeli protestocular!
Manifestantes furiosos! Acabei de receber um grande bónus de Natal, por isso, podem, chupar a minha rica e amarela pila!
Bu kez öfkeli siyahı ben oynasam?
Posso fazer eu o papel de negro zangado, desta vez?
Öfkeli.
Furiosa.
Sonra Ejder Savaşçısı Öfkeli Beşli'ye katıldı.
E eles tornaram-se a equipa de Kung Fu mais altamente de sempre!
- Öfkeli Beşli!
- Pés de Fúria!
"Biz Ejder Savaşçısı ve Öfkeli Beşli'yiz ve buraya seni adalete teslim etmeye geldik!"
"Nós somos o Guerreiro Dragão e os Cinco Sensacionais e estamos aqui para te levar à Justiça."
Bolivya'daki bir tarlada çalıştığın gözümün önüne geliyor. Kalın bıyıklı, öfkeli adamlar için.
Vejo-te a trabalhar num campo, na Bolívia, para homens furiosos.
Onu hiç bu kadar öfkeli görmedim.
Nunca o vi tão irritado.
Bu kadar öfkeli olmayın!
Não sejam violentos!
Acayip öfkeli bir köpek, ama öfkesini gösterme biçimi farklı.
É cheio de raiva, mas não demonstra, como você.
İngiliz olta balıkçıları ateş kusuyor Balıkçılık endüstrisi Sugden'a öfkeli
INDÚSTRIA DA PESCA ENFURECIDA COM SUGDEN
Kendisi kocaman, öfkeli bir kulak pamuğuna benzediği için tamamen kafayı yemiş.
Ela só está chateado porque parece o tipo Q grande e zangada.
Saldırı öfkeli, fakat deneyimli.
O ataque será selvagem, mas experiente.
Öfkeli bir adam.
Quem fala?
Görünmeyin çünkü herkes öfkeli.
- Estão todos enraivecidos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]