Ölebilirdim translate Portuguese
175 parallel translation
Ölebilirdim, biliyorsun.
Pois podia ter-me morto.
Küçük Arap dostum olmasa altı ay önce ölebilirdim.
Eu teria morrido há 6 meses atrás se não fosse o meu amigo árabe.
Bir yatakta ölebilirdim.
Eu podia morrer numa cama.
Kalp krizi geçirip ölebilirdim.
- Posso ter um ataque cardíaco e morrer.
Orada ölebilirdim de.
Podia ter morrido, também.
Ama, ölebilirdim.
Não o faria não podia parecer cobarde.
- Seni aptal, ölebilirdim.
- Seu anormal. Que desgosto.
# Bir de mavi olsaydı gözlerin Ölebilirdim senin için #
Se tivesses os olhos azuis poderia morrer de amor por ti.
Bu sofrada açlıktan ölebilirdim ve kimse yemeyi bırakmazdı.
Podia morrer de fome e nada os fariam parar de comer.
Bir kaç ay önce pervanem düşmek üzereydi, ve ölebilirdim.
Antes, uma hélice podia ter caído que eu não teria regressado.
Ölebilirdim
Fiquei para morrer
Kate, mutlu bir adam olarak ölebilirdim.
Kate, talvez tivesse morrido feliz.
Korkudan ölebilirdim.
Que eu morreria de medo.
Ölebilirdim.
Eu podia ter morrido.
Ölebilirdim Arnie ve sen yardım bile etmedin.
Eu podia ter morrido, Arnie e tu nem me ajudaste.
Yoksa ölebilirdim. Daha dikkatli kullanın bundan sonra!
Para vossa sorte ou podiam ter-me morta.
- Sorunu mu? - Ölebilirdim.
Podia ter morrido.
Ben de ölebilirdim.
Eu podia ter morrido.
! Senin yüzünden ölebilirdim!
- Quase que me matavas!
Senin için ölebilirdim Harley.
Eu era capaz de matar por ti, Harley.
Ölebilirdim, Peg.
Peg, podia ter morrido.
- Ben ölebilirdim de.
- Eu até podia estar morto.
Kan kaybından ölebilirdim!
Estava a esvair-me em sangue.
Tuvaletten boğazıma su kaçsaydı, ölebilirdim.
Se tivesse bebido da retrete, podia ter morrido.
Allah biliyor, ölebilirdim.
Só Deus sabe, podia ter morrido.
Burada ölebilirdim, seni piç kurusu!
Podia ter morrido ali dentro, seu filho da mãe!
Arkadaşım pirelenmişti. Zehirli gazın içine girdim. Ölebilirdim.
O meu amigo teve uma infestação de pulgas, eu inalei gás tóxico, podia ter morrido.
İyi bir yemek için ölebilirdim!
Estava mortinho por uma refeição a sério!
Ölebilirdim. Beni dinle.
Eu ia morrendo, ouve.
Masa başı işi için ölebilirdim.
Adorava trabalhar num escritório.
Ölebilirdim.
Podia ter morrido.
- Ölebilirdim!
- Que vergonha, desculpa!
Onu çok sevmiştim, aşkından ölebilirdim ya da delirebilirdim!
Tê-los-ia amado demasiado. Morreria de amor. Ou ficaria louco, huh... huh...
- İçeri girmekte tereddüt ettim, vereme yakalanıp ölebilirdim ve...
Perguntei-me se deveria entrar. Podia apanhar tuberculose.
Bu akşam ölebilirdim.
Ena! Eu podia ter morrido, esta noite.
Mutluluktan ölebilirdim.
Senti-me tão feliz que me parecia que ia morrer.
Ölebilirdim.
Eu podia estar morta.
Bunlarda oturmak zorunda kalsaydım can sıkıntısından ölebilirdim.
Se eu tivesse que ver os filmes todos, o aborrecimento matava-me.
Ölebilirdim!
Eu podia ter morrido!
Yeseydim ölebilirdim.
Se comesse, podia morrer.
Ölebilirdim, umarım farkındasındır.
Eu podia ter-me matado, sabes?
Ölebilirdim.
Eu poderia ter morrido!
Ölebilirdim!
Podia ter morrido!
Oh Tanrım ölebilirdim.
Que vergonha! Estou capaz... de morrer!
Bunun altında bir yıl daha kalsam ölebilirdim.
Mais um ano debaixo daquilo e eu já era.
Eğer o dudaklar benimle konuşsaydı, ölebilirdim. Mutlu bir adam olarak.
Se aqueles lábios se abrissem para falar comigo, acho que morreria feliz.
S, ilahı vardı ve ben ölebilirdim değil mi?
Se não cedesse, morria.
Ölebilirdim!
Eu poderia ter morrido.
Otobüs kazasında ölebilirdim.
Eu deveria ter morrido naquela colisão do ônibus.
Philsey, fark ettin mi bilmiyorum ama orada ölebilirdim?
O que estás a fazer?
- Halley olmasa ölebilirdim muhtemelen
Se não fosse pela Halley, teria morrido provavelmente.