Ölmüşsün translate Portuguese
80 parallel translation
Ne ölmüşsün ne de kaçmışsın.
Não estás morto nem desaparecido.
Sana gerçekten ölmüşsün havası vereceğim.
Aí está. Parecerá bem morto.
Hayır. Sen ölmüşsün.
Não, tu morreste.
Sen de ölmüşsün, dostum.
E tu estás morto, amigo.
İyi bir yer, sadece sanki ölmüşsün ve Yahudi cennetinde uyanmışsın gibi.
É bom, mas é como se morresses e acordasses no paraíso judeu.
İkincisi hapistesin ve üçüncüsü ölmüşsün.
duas, na cadeia, e três, por teres morrido.
- Sen ölmüşsün.
És um homem morto, meu.
Çoktan ölmüşsün!
Homem morto.
Sonuna kadar savaş, sen zaten ölmüşsün.
Tenho pena de ti, Rohleder. Vais lutar até ao fim.
İkincisi hapistesin ve üçüncüsü ölmüşsün.
Na prisão. 3. Ou morto.
Gerek yok... ölmüşsün.
Claro que não... estás morto.
Kate Jones, sen 1973 yılında ölmüşsün.
Kate Jones, você morreu em 1973.
Çarkıfeleği seyrederken bir bakıyorsun ölmüşsün.
Num minuto estás a ver a "Roda da Fortuna"... no outro, acabou-se.
Sen ölmüşsün.
Estás morta.
Açlıktan ölmüşsün!
Está faminto!
Bu makaleye göre, seyrek görülen bir karaciğer hastalığından ölmüşsün ve birden değişik bir isimle karşıma dikiliyorsun?
Diz aqui que morreste há cinco meses de uma doença rara no fígado e agora estás à minha frente com um nome diferente?
Ahbab, sen ölmüşsün.Bu berbat.
Tu és um mártir. Que má onda.
Ama kimse bir şey kanıtlayamamış, çünkü güya orada ölmüşsün.
Contudo, ninguém conseguiu provar nada, claro, porque, supostamente, também morreu lá.
Bu şey gibi bu çoktan ölmüşsün gibi.
É como... É como se já estivesse morto.
Ve o gün geldiğinde ölmüşsün demektir.
E nesse dia... morres.
Ve güzel de ölmüşsün.
E teve uma bela morte também.
Kendin ölmüşsün gibi hallet.
Faça como se fosse sua.
Bir de bakarsın ölmüşsün!
E de seguida, morres.
Ölmüşsün.
- Estás morta.
Ve yüreğin kanamaya başladığında,... ölmüşsün demektir...
" E quando o teu coração começa a sangrar, estás morto...
Sanki ölmüşsün de cennete gelmişsin gibi, değil mi?
Como vês, é um paraíso tipo celeste!
Ölmüşsün.
Morreu.
Zaten ölmüşsün, bir de tek kızınla genç aşığını birlikte görmek çok acı verici olmalı.
Quero dizer, deve ser muito doloroso ver a sua única filha juntar-se ao seu jovem amante depois da sua morte.
Ölmüşsün.
Não te safaste.
Biliyorsun, ölümsüz olabilirsin, ama uzun zaman önce ölmüşsün. Senin kiminle konuştuğun hakkında bir fikrin var mı? Doğru...
Podes ser imortal mas já morreste há muito tempo.
Ben buraya aidim, sen çoktan ölmüşsün bile.
Se eu pertencesse aqui, vocês já estavam mortas.
Anlayacağın, eğer ne yapacağına karar vermek için acil bir durum çıkmasını beklersen çoktan ölmüşsün demektir.
Sabes, se esperares até estares numa situação de emergência, antes que decidas o que deves fazer... já morreste.
Çünkü bir gün bir uyanacaksın ve bir de bakacaksın ki ölmüşsün.
Um dia, você vai acordar e descobrir que morreu.
Ve kalbinden kanlar aktığında, ölüsün, ölmüşsün ve öldün sen aslında.
"E quando seu coração começar a sangrar, Você está morto. Já era, já era."
Sıcak basmıyorsa ölmüşsün demektir.
Se não tivesses calor, estarias morta.
- Haline bakılırsa, sen de ölmüşsün.
Pelo vosso aspecto, também morrestes.
Trevor, eşim senin otopsi raporunu inceledi. Düşer düşmez ölmüşsün.
Trevor, o meu marido viu o relatório da tua autópsia.
Çünkü içten içe çoktan ölmüşsün.
Tu já estás... Morto.
Sen kesinlikle ölmüşsün.
Tu estás definitivamente morto.
Yorgunluktan ölmüşsün Milton.
Toma cuidado, Milton.
Sen ölmüşsün.
- És um homem morto.
Açlıktan ölmüşsün.
Estavas cheio de fome.
Pisi pisine öldün mü? Pisi pisine ölmüşsün!
"A tua companheira voltou a abandonar o ninho?"
Şöyle gün ışığında bakınca çoktan ölmüşsün sen.
Quando se vê bem à luz do dia, já estás praticamente morto.
Eğer insanlar senin ölmek üzere olduğunu düşünüyorsa Tom çoktan ölmüşsün demektir.
Se as pessoas acham que estás a morrer, Tom, é como se estivesses morto. Sai!
Neyse zaten sen ölmüşsün. Zaten ölmüş biri gibi görünüyorsun.
De qualquer modo, já está morto.
Eğer risk almıyorsan ölmüşsün demektir!
"Se não se arrisca, já se está morto!"
Ölmüşsün gibi davranıyorum.
Eu finjo que estás morto.
- Ölmüşsün.
- Estás feito ao bife.
Bana göre sen zaten ölmüşsün.
Para mim, tu já estás morta.
Yani sen ölmüssün * sh eger.
Musashino... Musashino!
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20