Ölün translate Portuguese
184 parallel translation
Ölün bile canlı halinden daha değerli.
Vale mais morto que vivo.
Anlamı şu.Bütün apaçi savaşçıları birleşip savaşın, yada ölün.
Os tambores dizem... todos o guerreiros os apaches, devem estar prontos a lutar... ou morrer.
- O zaman taca ihanet edenler gibi ölün!
Então morre, traidor da coroa!
Ya da ölün.
Ou morrem.
"Kapana kısılıp parmağınızı kıpırdatmadan ölün" diyen biri.
Um homem que diz para nos deixarmos encurralar e morrer, sem nada fazermos.
Müfettişiniz için ölün o zaman.
Morram pelo Superintendente.
Diğerleri seyrederken ölün.
Para morrer, à vista dos outros!
Ölün! Ölün!
Morte!
Bu bir ölün kalım meselesi.
É uma questão de vida ou morte.
Hadi kızlar. Mr. Jensen için ölün. Hadi Maria.
Morram para o Sr. Jensen ver.
Ölün bile domuz gibi.
Nem pela morte tem respeito...
Ölü gibi görünün ya da gerçekten ölün.
Façam-se de mortos, ou são mortos.
Perdeleri açın, ışığı yakın, ve ölün Sayın Başkan.
Abra os cortinados, ligue o candeeiro, e morra, Sr. Presidente.
- O zaman... ölün!
- Então... morre!
Ayakta ölün!
Morram de pé!
Pislik yiyip ölün.
- Podem. Vão morrer longe!
İsterseniz ölün, hepiniz.
Morram se quiserem, vocês todos.
Ben öleceğime siz ölün.
Antes vocês do que eu.
"... gülümseyerek ölün. "
"morre com um sorriso."
Buradan ancak ölün çıkar orospu çocuğu.
Daqui só sais com os pés para a frente, sacana!
Şimdi, ya kasabadan gidin, ya da ölün!
Desapareçam da cidade ou morrem!
Hepiniz ölün!
Morram todos!
Ölün!
Morre!
Punxsutawney'e dönün yoksa soğuktan ölün.
Volte para Punxsutawney. Se prosseguir, vai morrer gelado.
Barış içinde ölün.
Morre em paz.
- Ölün de, dirin de tehlike senin.
- Tu és um risco para vivos e mortos.
Gidin ve şerefinizle ölün.
Vão e morram com honra.
Teslim olun ya da ölün.
Rendam-se ou são destruídos.
Ölün, kötü robotlar.
Morram, robôs maus. Morram!
- Düşüp ölün! - Çok geç!
Vai-te divertir.
- Size rica ediyorum, hemen treni durdurun ve teslim olun... - yada ölün!
Parem o comboio e entreguem-se senão morrem!
İkiniz de ölün!
Ambos morrerão!
Dağılın ya da ölün!
Separem-se ou morram
Dağılın ya da ölün!
Separem-se ou morram!
Ölün.
Morram!
Ölün!
Morram!
Aşağıya, dünyama gelin ve ölün, budalalar!
Venham ao meu mundo para morrer, cretinos!
Düşüp ölün e mi!
Caia morto!
Hatırlıyorum da, on beş yaşımdayken otuz yaşındaki insanlara bakıp "ölün artık" derdim.
Aos 15, olhava para pessoas com 30 e pensava, "Já morrias! ..."
Her sabah dua ederek uyanıyorum siz ikiniz uykunuzda ölün diye.
Todas as manhãs acordo a rezar... para que vocês os dois tenham morrido a dormir.
Ölüleri nehirde bulmışsan, ölün nedeni boğulmaktır.
Quando você os encontra no rio, a causa da morte é afogamento.
Hadi gidin ve onurunuzla ölün.
Vão, e morram com glória.
Kusura bakma. İster buracıkta ölün, ister aşağı atlayın.
Vais morrer aqui mesmo, ou podes pular.
"Gelin bizimle ölün!"
"Venha morrer connosco!"
Çıkıp gidin ve zenci arkadaşlarınız için ölün.
Vão e morram pelos vossos amigos escarumbas.
Bana katılın ya da ölün.
Juntem-se a mim ou morrerão.
Bakın ve ölün.
Olhem e morram de inveja.
Deliğinizi kendi başınıza kazın ve içinde ölün.
Escavem os vossos próprios buracos. Morram neles.
İlk adımı atın ve ölün.
Se dão mais um passo, estão mortos.
Joe'nun tek görmek istediği senin ölün Jack.
A única coisa que ele gostaria de ver é você... morto.
Pekala, Siyam ikizleri gibi olun ve ayrılın... ve sonra biriniz ölün.
Ok, ok, façam como os gémeos siameses e separem-se... e um de vocês morre.