Ölürdü translate Portuguese
252 parallel translation
Eğer dünya altından yapılmış bile olsaydı...... muhtemelen insanlar bir avuç pislik için ölürdü.
Se o mundo fosse todo feito de ouro... creio que os homens morreriam por um punhado de areia.
Ben öleceğim için o da ölürdü.
Porque se eu morrer, ele morre também.
Bir adam hiç ev bulmadan açlıktan ölürdü.
Posso morrer à fome antes de encontrar alguém.
YaşIı olmasaydı o da burada ölürdü!
Ele morreria aqui se não fosse velho!
George'un karşısında silahına dokunamadan ölürdü.
Se ele fosse enfrentar George... estaria morto antes mesmo de tocar na arma!
Böye bir yarayı bir beyaz adam, alsaydı hemen ölürdü
Com esterco em feridas como estas... Um homem branco estaria morto.
Bu Melisande... o kadar güzel, saçları o kadar uzun ve kıvırcıktı ki... kral ne zaman baksa... yere yuvarlanır ve ölürdü.
Essa Melissa... Era tão linda, e seu cabelo era tão longo e encaracolado... por isso, cada vez que ele olhava para ela... ele simplesmente caía e morria.
Yemeğini bitirip Abilene'in bu yakasındaki herkesi ziyaret edinceye kadar bütün sürü ihtiyarlayıp ölürdü.
Porque quando acabasse de comer e de falar... com todos em Abilene as vacas estariam mortas.
Bir zamanlar beyni dağıldı mı insan ölürdü ve iş orada biterdi.
Houve um tempo em que os miolos saltavam, o homem morria e tudo se acabava aí.
Koca filarmoni orkestrasını getirsek bile yine de ölürdü.
Nem que estivesse aqui toda a Orquestra Filarmónica, - ele teria morrido à mesma.
Borowiecki olmasaydı onun üzerine hafifçe basardık, hemencecik ölürdü.
Se não fosse Borowiecki, nos bastaria pressionar um pouco e ele cairia rapidamente.
Bak, bir yetişkinin başına gelseydi orada ölürdü.
Se a mesma coisa tivesse acontecido a um adulto, ele teria morrido.
Doğru yapılırsa kötü ruh ağzından çıkıp uçar, öylece ölürdü.
Se tudo for bem feito, o espírito mau voa da boca dela para fora e morre.
Saçmalama, oğlum. Bunu yapsaydım, annem şok geçirip ölürdü.
Se alguma vez fizesse isso, a minha mãe morria do choque.
Dendiğine göre ona meydan okuyan ölürdü.
Diziam que quem o desafiasse morreria.
Aktarmak için eğer çocuklar olmasaydı, Talmud da insanlar yaşlandığında ölürdü.
Sem crianças a quem o passar, o Talmud morre com os velhos quando eles morrerem.
Demek istediğim, başka biri olsaydı, çoktan ölürdü.
Outro qualquer teria morrido logo.
Ne yazık ki pezevenk hayatta değil... çünkü bunu duysa kahrından ölürdü.
Que pena o filho da mãe ter morrido... morria se ouvisse isto.
- Tetiği çekseydim Sybok ölürdü.
- Se o fizesse, o Sybok estaria morto.
Eğer o olmasaydı herkes... 48'deki büyük kar fırtınasında ölürdü
Se não fosse ele, todos os colonos tinham morrido... na grande tempestade de 48.
Sudan sebeplerle birbirlerine girerler, ne oluyor demeden içlerinden biri ölürdü.
Discutiam por ninharias. Num piscar de olhos, morria um.
Neyse ki kurşun fazla zarar vermemiş. Yoksa ölürdü.
A sorte dele foi ter um isqueiro no bolso do casaco, caso contrário tinha morrido.
İnsanlar ölürdü.
Morria-se.
Ama zekice bir fikrim olsaydı, yalnızlıktan ölürdü. Yani eşit durumdayız.
Um pensamento inteligente que eu tivesse morreria de solidão... e acaba tudo na mesma.
Oğlunun salaklığını görseydi ölürdü.
Ter um filho tão idiota a mataria.
Kadınların çoğu bizim gibi üç erkek için ölürdü.
A maior parte das mulheres daria a vida por três tipos como nós.
Suzanne bunu bilseydi ölürdü.
A Suzanne morria se soubesse.
Senden başka bana yardımcı olabilecek herkesi ölürdü.
Ele matou todos os que me poderiam ajudar.
... her şey solar... ve ölürdü.
Causando o lançamento de tudo e a morte!
Mordred'i yanına çekmeseydi, ne Lancelot ülke dışına çıkabilirdi ne Sör Gawain ölürdü ne de eski bir yara yeniden açılırdı.
Se ele não se tivesse juntado a Mordred, com Lancelot fora do país... e Sir Gawain morto a velha ferida reaberta.
Gerçek büyüklüğümde olsam düldülün korkudan ölürdü.
Se eu tivesse o meu tamanho real aqui a tua vaca morria de medo.
Eğer penis kanseri diye bir şey olsaydı mutlaka ondan ölürdü.
Quase tão bom como cancro da pila, se isso existe.
Ama temiz değilse, Hemen ölürdü. Bu da lanetlendik demekti.
Mas, se ele for impuro, morrerá nesse mesmo instante e significa que estaremos condenados.
Bu nedenle İsa'nın Yahudiler arasında o sıcak ve nemsiz topraklarda doğması güzeldi, çünkü Limerick'te vereme yakalanıp bir ayını doldurmadan ölürdü.
"porque se nascesse em Limerick, teria apanhado tuberculose... " e teria morrido num mês. Não teria existido a Igreja Católica...
O zaman onuruyla ölürdü.
Assegurar que morria com dignidade.
Aslında çalışırdınız, ama herkes ölürdü!
Bem, até podiam, mas morreriam todos.
Yoksa utancından ölürdü.
Se te tem visto, morria de vergonha!
Dünya'yı zehirlemeyi bitirirdik ve 100 yıl içinde herkes ölürdü.
Acabávamos de envenenar a Terra e todos estariam mortos dentro dos próximos 1 00 anos.
Öyle yapsaydı kan kaybından ölürdü.
Acho que se ele o fizesse, se esvaía em sangue.
- Önce ölürdü.
- Ele morreria primeiro.
Bir sürü kişi ölürdü.
Muita gente morreria.
Bilse ölürdü değil mi?
Se soubesse, morria, não é?
Midesinde kokain torbacıkları bulduk. O haplar olmadan bir lokma gofret bile mide asidi salgılar, asit torbayı parçalar ve aşırı dozdan ölürdü.
Sem os comprimidos, se desse uma trinca num chocolate, produzia ácido gástrico suficiente para digerir uma bola, provocando uma overdose.
Sen orada olmasaydın muhtemelen ölürdü, Clark.
Se não estivesses lá, ele, provavelmente, teria morrido, Clark.
Kısa zaman sonra o evdeki insan ölürdü
Pouco depois alguém nessa casa morria.
Gerçek bir Nanbu samurayı... Shinsengumi'ye döner... ve bir erkek gibi ölürdü.
Um verdadeiro samurai Nanbu voltaria para os Shinsengumi e morreria como um homem.
- O zaman ölürdü.
- Estaria morto.
İyi çünkü polis olsan, o ölürdü.
Se fosse polícia, ela já estaria morta.
İnsanlar açlıktan ölürdü.
Alguns morriam de desnutrição.
İçeriye girseydi,... 2 yaşındaki, 4 yaşındaki ve 6 yaşındaki kızım ölürdü.
Tido ele entrado
Bu durumda da annem ölürdü.
A minha mãe morreria.