Önce ben translate Portuguese
8,402 parallel translation
Parayı Tyler'dan önce ben aldığım için teşekkür ediyor olmalısın.
Devias agradecer-me tê-lo tirado de lá, antes de o Tyler o fazer.
Ve neyse ki raporunu herkesten önce ben gördüm.
Felizmente, vi o teu relatório antes que mais alguém o visse.
Önce ben geldim.
Eu cheguei antes.
Sen devralmadan önce ben sistem yazılım paketlerini güncelliyordum.
Antes de assumires o cargo, eu fazia a atualização de pacotes de software de sistemas.
Önce ben sordum.
Eu perguntei-te primeiro. Não sei, Jon.
Önce ben bulmam lazım onu.
Há pessoas à procura dela.
Dizimi sakatlamadan önce ben de St. John'da basketbol oynardım.
Eu jogava na St. John's antes de estourar o joelho.
Bundan önce ben bir polistim.
Antes disto fui polícia.
Her neyse, daha önce ben de karantinaya alındım ve insanı zıvanadan çıkarabildiğini biliyorum.
Mas adiante... Também já estive em quarentena. E...
Onunla önce ben konuşayım.
Deixa-me falar com ela antes.
Adamın kusursuz olmadığını ilk önce ben söyleyeyim.
Sou o primeiro a admitir que o tipo não é perfeito.
Buraya gelmeden önce ben de kaybolmuş hissederdim.
Também me sentia perdido antes de vir para aqui.
Önce ben gireceğim.
Eu irei primeiro.
Sen daha doğmadan önce ben bu şehirdeki suçları kaleme alıyordum.
Escrevo sobre crime nesta cidade desde antes de tu teres nascido.
Yoksa önce onlar parayi verecek, sonra ben haplari mi verecegim?
Ou dão-me o dinheiro e só depois é que os entrego?
Posta kutusuna koymadan önce telefonumu hep kapatirim ben.
Eu desligo sempre o telemóvel antes de o pôr no correio.
Yapma, ben de yaptım daha önce sen de.
Vamos. Cada um de nós já o fez.
Ama hafta sonuna bana ödeme yapacaklar. Ben de gitmeden önce uzun mesafeli konuşmalar yapayım dedim.
E estou a ser pago até ao final da semana, achei que podia fazer telefonemas de longa distância.
Ben.. Böyle bir şeyi daha önce hiç...
É que nunca estive num sítio destes, portanto...
Peki, Danielle, ben buraya bir saat önce sipariş ettiğim belgeleri almaya geldim, ve 15 saniye içinde vermezsen, bugün son günün olacak.
Danielle, vim para buscar os documentos que pedi há uma hora, e se não me deres nos próximos 15 segundos, hoje pode ser o teu último dia.
Ama havuza girmeden önce, duş alman gerekiyordu. O yüzden ben de alırdım ama mayo ve tişörtümle birlikte.
Mas tínhamos de tomar um duche antes de entrarmos na piscina e eu tomava, mas vestia o fato de banho e uma t-shirt.
Şimdi işime yeni işler eklendiği için ihtiyacım olan yalnızlığı bulacağım ön odayı geçen yıl olduğu gibi yine ben alacağım çünkü Virginia az önce okula geri döneceğini söyledi.
Eu irei ficar no mesmo quarto da frente que fiquei no ano passado na tentativa de ter um pouco de solidão que preciso para fazer o trabalho extra, porque a Virginia agora diz que vai voltar a estudar.
- Ne dedim ben sana az önce?
- O que acabei de dizer?
Ben diyorum ki önce biz bulalım.
Vamos encontrá-lo primeiro.
Ben buraya gelmeden önce olanları bilmiyorum ama hislerini tahmin edebiliyorum evlat.
Posso não saber tudo o que aconteceu antes de ter chegado aqui abaixo, mas sei algo acerca do que estás a sentir, filho.
Ben Başkan Wallace, az önce on adamımı öldürenlerle konuşuyorum.
Sou o Presidente Wallace a falar com as pessoas que mataram 10 dos meus homens.
Cevap vermeden önce, hatırlamanızı isterim ki, ben sizi asla yüzüstü bırakmam.
E antes de responder, lembre-se, nunca o decepcionei.
Ben mi yanlış görüyorum yoksa Nik az önce babamızla bilgi alışverişi mi yaptı?
Estou a ouvir coisas, ou o Nik acabou de trocar palavras com o nosso pai?
Şişeyi ben almadan önce değiştirmiş olmalı.
Deve ter trocado o frasco antes de eu apanhá-lo.
Biliyor musun, ben hep böyle biri değildim. Rebecca ölmeden önce iyi bir babaydım.
Antes da Rebecca morrer, eu era um bom pai.
Waller'ı önce ben bulacağım.
- Vou encontrar a Waller primeiro.
Kazadan bir hafta önce senin kartınla kontrol odasına girilmeye çalışıldı. - Ben değildim.
O seu cartão tentou abrir a sala de controlo uma semana antes do acidente.
Ben serbest çalışıyorum, yani istersem daha önce 10.000 kere dinlediğim konuşmalara gitmeyebilirim.
Eu sou freelancer, posso baldar-me ao discurso que já vi 10.000 vezes.
Ben daha önce bu lanet prosedürü hiç yaşamadım.
Nunca fiz esta maldita intervenção.
Biliyor musun, Tom, dürüst olmam gerekirse, çeteyi toplamadan önce, ben sadece, bilirsin, bir keşiş gibiydim ve bu duygusuz dünyada ölüyordum.
Sabes, Tom, sinceramente, antes de teres reunido o bando, eu estava, tu sabes, tipo eremita e a morrer sozinho, neste mundo insensível.
- Ben gitmeden önce söylediğin...
- O que disseste, antes de eu sair...
Ben önce babanın kucaklamasını bekle dedim.
Eu disse que devias esperar que o teu pai te abraçasse primeiro.
Bırak ilk önce onunla ben konuşayım, lütfen.
Deixa-me falar com ele primeiro, por favor.
Ben de once oradan basladim.
Então comecei com isso primeiro.
Hızlandırıcı patlamadan önce, Ronnie'yi içeriye ben kapatmıştım.
Eu fechei o Ronnie no acelerador antes da explosão.
Bu video dün Ben ölmeden hemen önce çekilmiş.
Portanto este vídeo que aqui está, foi gravado ontem, antes do Ben morrer.
Ben ölmeden önce, izlendiğini hissettiğini söylemişti, tamam mı?
O Ben disse-me antes de morrer que sentia que estava a ser vigiado.
Ben birini öldürmeden önce harekete geçelim.
Vamos agir antes que eu mate alguém.
Peki daha önce bu adamı ben niye duymadım?
E porque é que eu nunca soube?
Ne ben ne de Lincoln daha önce böyle bir şey duyduk.
Nunca tinha ouvido falar disso. E o Lincoln também não.
Tamam o zaman, önce Lincoln ve ben gidelim.
Bem... Deixe-me ir com o Lincoln primeiro.
Ben yapamam, hayatımda daha önce hiç uçak uçurmadım.
Não sou o seu tipo. Nunca pilotei um avião antes.
Ben onunla konuşmadan önce iyiydi kendisi, ne dersin?
Ele já era bom antes de eu o encontrar?
- Ha? Benim babam daha ben konuşmadan once icmeme izin vermişti.
Meu pai deixava-me beber do seu copo antes de eu conseguir falar.
Ben çocukken, kazadan önce gece uyumaz, sirenleri dinlerdim.
Quando eu era miúdo, antes do acidente, ficava acordado à noite a ouvir as sirenes.
Bu vesileyle 18 yıl önce hepsini bıraktım. Anladım ki sorunlarımla yüzleşmeliyim ve ben de yüzleştim.
Portanto, há 18 anos deixei de consumir e percebi que tinha de lidar com os meus problemas.
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
ben seni istiyorum 18
benim 5594
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
ben seni istiyorum 18
benim 5594
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249