Öptüm translate Portuguese
823 parallel translation
Ben de onu öptüm.
Por isso beijei-a.
Veda sırasında ikisini de öptüm.
Despedi-me dos dois com um beijo.
- Ona sıkı sıkı sarıldım ve öptüm.
- Eu tive-o nos braços e beijei-o.
Seni sevdiğim için öptüm, bir an için ama beni sevmeden öpmene izin vermem.
Beijei-o porque o amei por um momento, mas não o deixarei beijar-me sem me amar.
Onu herkesin içinde öptüm.
Beijei-a em público.
Onu öptüm.
Eu a beijei.
Onları bütün kalbimle öptüm
Beijei-os de corpo e alma
Zannederim, seni öptüm çünkü bana Destarte'yi hatırlattın.
Acho que a beijei porque me faz lembrar a Destarte.
Georgie, beş hafta önce bir kadını, evli bir kadını öptüm.
Georgie, há cinco semanas, beijei uma mulher, uma mulher casada.
Öptüm. - Tamam.
Até logo.
- Öptüm ama.
- Beijei-a, não beijei?
Dönüp onu öptüm.
E eu me virei e a beijei.
Bir kere öptüm, yüz kere öptüm.
Eu a beijei uma vez, beijei-a uma centena de vezes.
Seni yine de öptüm.
Bom... mas beijei-te na mesma.
Burada duruyorduk, ve onu son kez öptüm.
Ali eu beijei-a pela última vez
Sevgilerimle, öptüm, Teresa. "
Cumprimentos e beijos... Teresa.
Seni öptüm, ve sen de beni öptün.
Beijei-a, minha senhora, e a senhora retribuiu.
Kongreye seçilmek için çok şey yaptım, çok bebek öptüm.
Tem de se fazer muito para chegar ao Congresso. Beijar muitas crianças.
- Onun elini öptüm.
- Beijei-lhe a mão.
Az önce Charlie'yi öptüm.
Acabei de beijar o Charlie.
Onu öptüm.
Eu beijei-a.
Onu gerçekten öptüm.
Mas eu beijei-a.
Onu gerçekten öptüm.
É verdade, beijei-a.
Onu öptüm ve sıcak bir şeyin tadına vardım.
Beijei-o e notei o sabor de algo quente
- Evet, öptüm.
Sim, beijei-o.
Maria isimli bir kızı öptüm
Beijei uma rapariga chamada Maria
Paltomu aldım, nişanlımı yanağından öptüm,.. ... son bir kez ve koşmaya başladım.
Peguei no casaco, beijei o meu noivo na face, a última vez que nos beijámos, e deitei a correr.
Onu öptüm.
Só falei com ela e a beijei.
Öptüm diye mi taşınıyor?
Não diga que só porque a beijei, está se mudando.
Buna rağmen, Prens bir krallığın kurtuluşu için biz askerlerin hürmet ettiği bir hanımefendinin elini öptüm.
Beijei-lhe a mão só para cumprimentar o salvador da Itália. A Itália é personificada por uma mulher a quem devemos sempre prestar homenagem.
Saçlarını okşadım, öptüm.
- Acariciei-as e beijei-as.
- Elbette öptüm.
- Ah, sim.
Seni birçok kereler öptüm.
Beijei-te muitas vezes.
Sımsıkı sarıldım ve 11'e kadar öptüm onu
Beijei-a até às onze E abracei-a bem
Sıkıca tutup 11'e Kadar öptüm onu
Beijei-a até às onze E abracei-a bem
- Sanki kız kardeşimi öptüm!
Foi como beijar a minha irmã.
Bu gece çocuklarımı öptüm ve... ve...
Beijei os meus filhos esta noite e...
Onu öptüm.
Eu beijei-o.
Teşekkür etmek için öptüm.
Eu beijei-o para lhe agradecer.
Al Pacino'yu öptüm!
Acabo de beijar Al Pacino!
Önemli bir telefon bekliyorum da... Öptüm, görüşürüz.
Estou à espera de um telefonema bastante importante... adeus.
Alt tarafı seni öptüm yahu.
Cuidado aí!
- Onu kulağından öptüm.
- Dei-lhe um beijo na orelha.
Onu öptüm.
- Eu beijei-a!
... sonra, sol ayağından öptüm!
... e então beijei-lhe o pé esquerdo!
- Alt tarafı bir kızı öptüm.
- Eu só beijei uma rapariga.
- Öptüm.
Sim.
- Ben öptüm.
- Eu beijei-o.
Evet, öptüm.
- Ao paizinho.
Evet, bir kez öptüm. Bunları konuşmayalım.
Não vamos falar sobre isso.
Çok öptüm...
Um beijo.