Ördekler translate Portuguese
249 parallel translation
- Evet. Siz gittiğinizde bazı yabani ördekler başkenti düşmanın insafına bırakarak bir korsanın peşine düştüler.
Mas partiu numa perseguição inútil a um pirata, deixando a sua capital à mercê do inimigo.
Akşamları, göçmen ördekler Manhattan semalarından geçerek güneye göç ediyorlardı.
Às vezes, ao entardecer, um bando de patos selvagens sulcavam, na direcção ao sul, o céu de Manhattan.
Başımıza para ödülü konmuş bizler... Majestelerinin limanlarından birinde oturan ördekler gibi deliğe tıkıImışız.
E nós, os condenados... aqui alvos fáceis como patos no chão num dos portos de sua majestade.
Fakat eğer Kaptan bizi tekrar çıkarırsa, bizler altın yumurtlayan ördekler oluruz.
Mas se o capitão nos salvar desta, seremos os patos dos ovos de ouro.
Ördekler nerede?
Aonde estão os patos?
Bu ördekler için sana bunları vereceğim.
Dar-te-ei qualquer coisa pelos patos.
Dinleyin, ördekler, biz, sen ve ben, büyük bir takım oluşturuyoruz.
Vamos formar uma grande equipa. Isto é apenas o começo.
Masmavi bulutlar, kırsal bir hoşluk, ördekler, çok tatlı değil mi?
Este cipreste recortado no céu... O doce campo, os patos, a rapariguinha...
Bundan daha fazla eder, Sana 500 altın para veririm. İnekler, ördekler ve fıçılar da dahil.
Com tudo o que tem dentro, vale muito mais que isso.
- Lobide ördekler varmış.
- Eles têm mesmo patos no átrio.
İrlandalı ördekler sekreteri olduğunu bana söylememiştin.
Nunca me disse que era secretário de patos Irlandeses.
Sevgilim, sana iyi ördekler dilerim.
Querido, dou-te do melhor pato que há.
Ve kasabadakilerin görüp işitmesi için ördekler...
E patos para a cidade Ver e ouvir
Tek sorun ördeklerin, halasının salonundaki porselen ördekler olmalarıydı.
Eram patos de porcelana da tia dela.
Yolunmaya hazır ördekler.
É como atirar aos peixes num barril.
- Semiz ördekler.
- Um belo e gordo peixão.
Öyle, dev inek ve koyunlarla... ve ördekler ve balık ve sen söyle!
Sim, e com vacas, ovelhas, patos e peixe gigante, o que quiser!
Sorun şu ki, uçaklarımız yerdeyken Oturan ördekler gibi olacaklar.
Mas você compreende que enquanto os nossos aviões estão no solo, são um alvo fácil?
Evet, ördekler için.
É, para um pato.
Yaşlı ördekler yarım eczane yollamışlar.
As velhotas mandaram a farmácia toda.
Suyun üstünde kalmaya çalışırken, ördekler etrafında yüzüp küstahça onunla alay ediyorlardı.
Devias tê-lo visto dentro de água, com todos aqueles patos a nadar á volta dele, a gozar com ele, todos arrogantes.
Ördekler caz çalabilir mi?
Os patos sabem nadar?
Yavru ördekler çok komikti.
Mas que grupinho mais inocente...
* " Bulutlar karardığında, Ördekler vakladığında ;
" " quando as nuvens estão escuras e os patos fazem quá-quá,
Piliçler için beş, ördekler için üç tane. Ve vatandaşlık hakkında da bir kaç tane daha soru var. Ama çok yoruldum.
5 sobre galinhas e mais 4 sobre ostras hum, e mais 2 sobre cidadania estou tão cansada achas que vale mesmo a pena todo este trabalho só por cause de um carro claro Alf eu quero um carro mais do que tudo
İlkokula giden bütün ördekler bunu bilir.
Qualquer pato que vai à escola sabe isso!
Çaresiz ördekler, çaresizce saldırırlar!
Patos desesperados cometem atos desesperados.
Hep pencereden dışarıya bakıp Moskova'ya göçen... ördekler için mızmızlanan kadınlar...
Sempre cheias de mulheres a olhar pelas janelas... a lamentar namoradinhos que estão a ir para Moscovo.
Ördekler burada. nereye bakıyorsun?
Os patos estão ali.
Ördekler tüyleriyle doğarlar. Ama bu sizin yemeğiniz, Bay Spica.
Os patos nascem com penas, mas é o seu jantar, Mr Spica.
Erkekler tıpkı atış poligonundaki ördekler gibi Audrey'nin cazibesine kapılırlar.
Os homens caem pelos encantos dela como os patos em tiro ao alvo.
Gölde ördekler yüzüyor!
Patos no lago!
O zavallı ördekler öldü mü peki?
Coitadinhos dos patos... Morreram todos?
O zaman ördekler kaçtı ve gölü de beraberlerinde götürdüler. Şimdi duyduğuma göre, o göl Georgia'da bir yerlerdeymiş.
E os patos levantaram voo levando o lago com eles e hoje está algures na Geórgia.
Belki plastik ördekler bile alırım.
Talvez até compre uns patinhos de borracha!
Ördekler komiktir.
Os patos são animais patuscos.
Siz ördekler sabrımı taşıracaksınız!
Ó patos, já me estão a chatear!
- Göldeki ördekler gibi!
Olha só que engraçado! - Como é que estão, rapazes?
Ördekler gibi avlanacağız.
Estamos aqui como patinhos no choco.
O yavru ördekler çok şekerdi.
Os patinhos eram tão bonitos.
Ölü ördekler gibi olacaklar!
Não vou ter piedade deles! Já está!
- Ördekler vejetaryen değiller mi?
Mas os pássaros geralmente são vegetarianos, não são? Com excepção deste.
- Horozuna bağIı. Peki ya ördekler?
- Depende do galo.
- Ördekler mi?
- E os patos?
- Başka ördekler.
Outros patos.
Göllerde ; ördekler, kazlar, kuğular yaşlıların dediğine göre sayısız kuş sürüsü varmış.
No lago há cisnes, patos, gansos E como dizem os mais velhos, "uma porção de pássaros".
Ördekler.
Patos!
Oturan ördekler.
Alvos perfeitos.
Haydi oturan ördekler, çıkın paraları.
Andem, alvos, aumentem a aposta.
Bu ördekler çok komik.
Ei, aqueles patos têm piada.
Ördekler.
Oh, patos!