Üzeri translate Portuguese
537 parallel translation
Bunun üzeri kurtçuk kaynıyor.
Era capaz de subir a bordo por si só!
Zirveleri gökyüzünde kaybolmuş, üzeri karlı peş peşe 2 tane dağ var.
Há duas cordilheiras com os picos no céu, cobertos de neve. com picos que se escondem no ceu.
Ama üzeri örtülemeyecek kadar dikkatsiz olmak gibi bir ünün var Dahası çok da ketumsun.
Mas tem fama de ser importante, o que é difícil de ultrapassar.
Yeni motorun ilk özelliği.. .. oldukça artırılmış basınç oranı.. .. formülü R eksi 1 bölü R üzeri gama..
A 1 ª característica do novo motor, tem um coeficiente de compressão... representado por R menos 1 sobre R da potência de gama.
Kesin bir şey söyleyemem... ama üzeri kirlenmişti.
Não posso dizer o que exactamente, mas ele estava desarranjado.
Eski okul kitapları, ve üzeri örtülmüş bir portre.
É uma antiga sala de estudo com livros e um retrato com uma cobertura.
Dün buğday renginde, üzeri çiçeklerle bezeli bir ceket giyiyordu.
ontem tinha um casaco cor de milho maduro com motivos de flores.
Sonraki beş dakikada ise, kazdığı toprak ile üzeri örtülmüş olur.
Mais cinco minutos e estará coberto com a terra que escavou.
Londra, 1914 yazı, akşam üzeri.
Londres, num fim de tarde do verão de 1914...
Mrs.Denver'i almaya gitmeden önce.... Bu akşam üzeri nerede olduğunuzu sorabilir miyim?
Pergunto-me se será capaz de me dizer onde esteve esta tarde... antes de ir esperar pela Sra. Denver.
kızın ölüm zamanı... akşam üzeri saat 2 : 30 ile 4 : 00 arasındaydı.
A morte dela, caso esteja interessado... foi entre as duas e meia e as quatro da tarde.
Mr. Mullen bize o akşam üzeri Miss Ordway ile...
O Sr. Mullen estava a contar-nos a discussão que teve... com a Mna.
Bu akşam üzeri doğu yakasındaki bir eczanede tespit edildi.
Foi visto numa farmácia em East Side ao início da noite.
İtalya'ya giderken yolumun üzeri.
Vou para a Itália.
Bayanlar ve baylar, kaptan günün gidişi konusunda tahminini yaptı, yarın öğle üzeri 515 milde sona erecek.
Senhoras e senhores, o capitão estimou corrida do dia, a terminar ao meio-dia de amanhã, em 515 milhas.
O ve zenci, dirsekleri üzeri tebeşirlenmiş bir masanın üzerinde bir gün ve bir gece geçirmişlerdi.
Ele e o negro passaram | um dia e uma noite... com os cotovelos nas linhas | de giz na mesa.
Onun üzeri de kokuyormuş.
Ela cheirava a droga.
Buraya öğle üzeri geri gelirsin.
Voltas cá por volta do meio-dia.
Yanlış olan senin bu sokakta çok sakin ve yalnız olarak yürümen, sanki öğle üzeri Main'de imişsin gibi.
Você a caminhar tão à vontade e sozinho nesta rua, como na avenida principal, ao meio dia.
Bana üzeri mühürlü malzeme alış fişi vermek zorundasın.
Preciso de um cupão de levantamento com carimbo redondo...
Akşam üzeri daha iyi olur.
Mais à tarde é melhor.
Şu dolapta, üst çekmecede üzeri etiketsiz küçük mavi bir ilaç şişesi var.
Olha no armário, na prateleira de cima... Está aí um frasquinho azul, sem etiqueta.
Bayanlar ve baylar, bu parça som altından olup üzeri yazıyla işlenmiştir.
Senhoras e Senhores, este trofeu é todo em ouro e contém uma inscrição ;
İhtiyar Doc Franklin'i hatırlıyor musun, parmaklarının üzeri açılan ayakkabı giyerdi?
Recorda as botas que usava Doc Franklin?
Ve üzeri boyayla kaplanmış.
E está coberta de tinta.
Yaşı 60 üzeri ise, Duvar'ı yasal olarak geçebilir.
Se tem mais de 60, pode cruzar o Muro legalmente.
Ve... üzeri pırlantalı bir hançeri.
E uma adaga cravejada a jóias.
İlk etapta değişen devreler meydana getiriyordu, toplam 100 üzeri 20 Waltham ünitesi değerindeydi.
A primeira vez que monitorizámos, estava a gerar ciclos alternados, totalizando 100 elevado à vigésima potência de unidades Waltham.
Burada 5 sterlin var, üzeri on şilin olacak.
Isto são £ 5, o troco são dez xelins.
Düşman 2-9, şimdi 20 üzeri.
Inimigo 2-9, agora mais de 30.
2-8 Şimdi kırk üzeri.
2-8 agora mais de 40.
Düşman 3-1 kırk üzeri, 1-6.
Inimigo 3-1 são mais de 40, 1-6.
20 deniz mil üzeri.
Acima de 20 nós.
Tüm gezegen bundan yapılmış olmalı, üzeri toprakla kaplı.
Talvez pudesse esforçar-me mais por usar palavras mais precisas.
180 metre üzeri % 29 ama kenarları biraz yumuşak...
Subiu 29 %, acima dos 180 metros, mas ainda está um pouco indefinido, portanto...
Sonra şu üzeri çiziktirilmiş 20 dolarlık banknot vardı.
E havia esta nota de $ 20 cheia de rabiscos.
521'in üzeri. 122.
Acima do 521. O 122.
Duyurulur ki, öğle üzeri, şiddetli bir atak gelişmiştir.
Neste, do meio-dia, anunciaremos uma grave recaída.
Yayın üzeri sıyrılmış.
Está a cair fibra de vidro do teu barco.
Akşam üzeri.
À noite.
Peki komutanım. Teğmen, Yüzbaşı'ya akşam üzeri döneceğinizi söyleyeyim mi?
Bem, tenente, posso ir dizer ao capitão... que você vai regressar algures perto do anoitecer?
Ama üzeri pırlantalı bir köpek tasması var.
Mas tem uma coleira de cão com diamantes.
Beş sentin üzeri nikel kaplamadır.
Os cinco cêntimos já saíram de circulação.
Ben oraya erişene kadar, üzeri sıcak enkazla örtülmüştü.
Quando vi, estava coberto de entulho incandescente.
En yüksek puan ise herkes olabilir. Her cinsiyetten ancak 75 yaş üzeri ise. Şu an onların puanı 100'e dayandı.
A maior pontuação recai sobre aqueles que, sem importar o sexo, tenham mais 75 anos cujo valor é de 100 pontos como sempre.
Amerikalı matematikçi Edward Kasner kuzenine çok büyük bir sayı olan... 10 üzeri 100 sayısına bir isim bulmasını istemiş bu öyle bir sayı ki sıfırları sığdırcak yerim yok.
O matemático americano Edward Kasner pediu certa vez ao seu sobrinho, que inventasse um nome para um número extremamente grande. 10 elevado a 100, o qual não posso escrever devido a não haver espaço.
10 üzeri googol sayısı [10 ^ ( 10 ^ 100 )].
É 10 elevado ao googol.
Bu 10 üzeri 100 sayısınıdaki sıfırlarla değil googol'un sıfırlarıyla takip eden sayıdır.
Isto é, 1 seguido não de 100 zeros, mas 1 seguido de um googol de zeros.
Bilinen evrende elementlerdeki parçacıkların sayısı protonlar, nötronlar ve elektronlar 10 üzeri 80e kadar ulaşır
O número total das partículas elementares, protões, neutrões e electrões, no universo observável, é de cerca de 10 elevado a 80.
Bu beyinlerimizde taşıdığımızdan çok daha fazla. 100 trilyon bitten fazla, ve resimleri de sayarsak 10 üzeri 15 bitlik bir bilgi.
São mais de 10 elevado a 14 bits de informação em palavras, e mais de 100 biliões de bits se contarmos as gravuras, algo como 10 elevado a 15 bits de informação.
Bizim gibi 10 üzeri 11 nöron yerine 10 üzeri 20 nörona sahip başka canlılar başka gezegenlerde yaşıyor olabilir.
Pode haver planetas onde os seres inteligentes, em vez de terem 10 elevado a 11 neurónios como nós, tenham 10 elevado a 20, ou 10 elevado a 30.