Üç aydır translate Portuguese
286 parallel translation
Onu üç aydır görmedim.
Não o vejo há três meses.
Kulübenize üç aydır mikrofon yerleştirmiştik.
Tivemos o vosso chalé sob escuta durante três meses.
- Ondan üç aydır haber alamıyoruz.
- Há 3 meses que não dá notícias.
Buralarda yaşamak için en uygun üç aydır.
E poder-se-á viver uns três meses nas Keys.
Yaklaşık üç aydır elinizde ve hiç sonuç yok.
Já o tem há três meses, e não há resultados.
O sadece yaklaşık üç aydır burada.
Só vive aqui há três meses.
Evet, üç aydır burada, çıta gibi zayıf ama yumrukları sıkı.
Está aqui há três meses. É um parolo, mas bate forte.
Janos'daki mücadele başladığından beri, yaklaşık üç aydır, Geronimo'nun saldırıları azalıyor.
Por três meses, desde o encontro em Janos, os ataques de Gerónimo tem estado a diminuir.
Filo Komutanı Bartlett üç aydır sizin gözetiminizdeydi, ama Gestapo sadece "inanmak için neden var" mı diyebiliyor?
O Líder de Esquadrão Bartlett tem estado três meses sob sua tutela e a Gestapo têm só "razões para pensar"?
O salamı üç aydır saklıyor.
Há três meses que ela tinha este salame guardado.
Biliyorsun, üç aydır at üstündeyim.
Sabe bem, estive 3 meses sem me baixar do cavalo.
Son üç aydır her ziyarete geldiğinizde, onu sakinleştirmek için tüm önlemlerimizi alıyoruz.
Nos últimos 3 meses, tivemos a precaução de o manter drogado de cada vez que a senhora o vem visitar.
Victor sadece üç aydır burada.
O Victor está cá há 3 meses, e vejo que andei muito depressa.
Ben üç aydır burada yaşıyorum ve apartman sakinlerini zor tanıyorum.
Moro aqui há três meses e mal conheço alguém.
Hunt'ın üç aydır orada çalışmadığını söylediler.
Disseram-me que o Hunt já não trabalha lá há 3 meses.
Mösyö Fresnoy beni üç aydır bekliyor.
Faz três meses que o sr. Fresnois está à minha espera.
Son üç aydır ya gırtlağımda ya da kıçımda Mason'ın aynaları var. Ama kansere dair en ufak bir kanıt ya da emare yok.
Pôs-me um espelho na garganta ou no rabo nos últimos meses... e não existem provas, nem sequer indícios, de cancro!
Burada üç aydır hayatta kalabildiğimiz için çok memnunum.
Sinto-me feliz por qinda continuarmos vivos, depois de três meses neste lugar.
Nereden aldın onu? Son üç aydır toplantıları turluyordu.
Nos últimos três meses, tem andado a rodar em festas masculinas.
Son üç aydır yaptığım yegâne iş Everest Yatırım'la oldu.
O único trabalho que tenho tido é com a Imobiliária Everest.
Yaklaşık üç aydır birlikte olduğumuzu.
Que andámos juntos três meses.
Son üç aydır yaptığım her şeyi başka bir şeyden korktuğum için yaptım.
Olhe, Kristen tudo o que fiz nesses três meses foi por medo de alguma coisa.
-... üç aydır, işsizim.
- Estou desempregado há 3 meses.
Zaten üç aydır burada.
Já teve três meses.
Zira üç aydır dans etmiş değilim.
Porque há três meses que não danço.
Ablam üç aydır şehirde.
A minha irmã está em Londres há três meses.
Ben bir alkoliğim, ama üç aydır ağzıma içki koymadım.
Sou alcoólica, mas não toco em bebida há três meses.
Nerede kaldığını haber vermeden eve kafasına estiğinde geliyor... son üç aydır.
Ele chega a casa a todas as horas sem dizer onde é que esteve... nos últimos três meses.
Tam üç aydır bunun üstünde çalışıyorum.
Eu trabalhei nisto três meses.
Onu son üç aydır yalnız bıraktık.
Já há três meses que o deixamos em paz.
Son üç aydır Parks adlı kimse yok kayıtlarda.
Nos últimos três meses não entrou nenhum Parks.
Üzgünüm, ama üç aydır gıdasız kaldığınızı söylediniz.
Você disse que não teve comida durante três meses...
Zaten üç aydır onu yapıyoruz.
Estamos nelas há 3 meses. Relaxe.
Sanki buraya ilk defa gelmişim gibi fakat belki de bir haftadır ya da üç aydır buradayım.
Tens a sensação de que é a primeira noite ali passada, mas talvez já ali estejas há uma semana... ou 3 meses. É difícil de dizer.
Hayır, üç aydır görüşmüyorlar.
Não, isso acabou há três meses.
- Bu işi neredeyse üç aydır erteliyorsun.
- Tens vindo a adiar há três meses.
Çünkü boğa tarafından boynuzlanmakla kalmadı, üç aydır bunu çekiyor.
Não só levou uma cornada de um touro, como ainda teve de aturar essas brincadeiras durante três meses.
Meraktan soruyorum : Son üç aydır sen çıkıp kitabını satarken çocuklarının yatağını kim yapıyor?
Quem fez as camas dos seus filhos enquanto andou por aí a promover o seu livro estes últimos 3 meses?
Balığa gittim, onun üç aydır ölü olduğunu sanıyordum ve onu buz kütlesi içinde gördüm.
Fui pescar, a pensar que ele tinha desaparecido há três meses, e dou com ele num bloco de gelo.
Son üç aydır her gün seks yapıyoruz.
Temos feito amor todos os dias, nos últimos três meses.
Saçma olan senin üç aydır seks yapmaman.
O que é ridículo é não teres sexo há três meses.
Burada üç aydır çalışıyorum.
Mas eu só trabalho aqui há 3 meses! ?
Şu son üç aydır giderek sevecenleşiyorsun.
Está a ficar muito carinhosa ultimamente.
Bayan Frost, görev için gönüllü oldunuz, ancak üç aydır bir şey bulamadınız.
Ofereceste-te como voluntária, mas em 3 meses não descobriste nada.
Son üç aydır, Roger çamurdan başka bir şey yememişti.
Nos últimos três meses, Roger só tinha comido nada mais do que terra.
Sanırım üç, dört aydır bunu yapıyor.
Julgo que anda a fazê-lo há três, quatro meses.
- İki aydır bekliyorum. - Ama sizi üç kere ameliyat ettik.
- Mas.. já te operámos 3 vezes.
- Tam üç aydır.
- Há 3 meses.
- Yirmi üç yıldır. Ama son iki aydır masa başındayım.
- Fiz patrulhas durante 23 anos.
Yaklaşık üç, dört aydır.
- Há uns quatro meses.
Duyduğuma göre bir aydır haftada üç kez sizi zaten soyuyormuş.
Tentou me roubar. Soube que ele a "roubava" 3 vezes por semana há 1 mês.