Üçretleri translate Portuguese
170 parallel translation
Evet. Çalışanların ücretleri konusunda titiz davranıyorlar.
Não é fácil trabalhar nessas grandes fábricas de defesa.
Toptancılar düşük ücretleri için daha fazlasını istiyorlar. Yaşlı adamları kandırıyorlar.
Os grossistas pedem muito pelas suas misérias e enganam o velho.
Size Barnum, Bufflalo Bill ile beraber her yerde en yüksek ücretleri vereceğiz.
Vou conseguir-lhe muito dinheiro... com Barnum, Bufallo Bill e em todo o lado.
Steve Miles senin tür adamın. Ona doğru ücretleri ödersiniz ve öldürmeyi yapacaktır.
Sabe, Steve Miles é o... tipo de homem, que se lhe pagar bem, faz as matanças certas.
Tüm masrafları ve ücretleri ödemem mümkün değil.
Eu não serei capaz de pagar todos as custas e taxas.
Fakir hastanesindeki çalışmalarınızı onların vizite ücretleri destekliyor.
Eu sei que os seus honorários subsidiam o seu trabalho no hospital para os pobres.
Tanıtım ve baskı ücretleri.
Publicidade e tipografia.
Doğa belgesellerinin yurtdışı satışlarındaki tekrar gösterim ücretleri için yumruk yumruğa girmişler.
Estão envolvidos numa luta feia por causa de honorários de reposição das vendas no estrangeiro dos seus documentários sobre a Natureza.
Yolculuk ücretleri lütfen.
Todos os passageiros têm que ter ducados de transporte.
- Yolculuk ücretleri lütfen. -'Ben bir öksüzüm.'
- Ducados de transporte prontos, se faz favor.
- Yolculuk ücretleri lütfen.
- Ducados de transporte, se faz favor.
Bahse girerim sadece buralarda dolaşıp ücretleri toplamaktan çok daha fazla sorumluluğun vardır.
Aposto que tem mais responsabilidades do que apenas andar por aqui a recolher estes ducados.
Ödemeleri gereken ev borçları yüzünden çalışmaya ihtiyaçları olan yetişkinlerin dünyasına hoş geldiniz. Okul ücretleri, araba ödemeleri vesaire de cabası.
Bem-vinda ao mundo dos adultos que querem manter os seus empregos por terem hipotecas que querem pagar, propinas, prestações do carro e muitas outras contas.
Çeşitli masraflar, giriş ücretleri, sigorta, sağlık, vesaire, vesaire.
Despesas várias... Taxas, seguros, médicos, etc, etc.
yemek, oda, giriş ücretleri.
Alimentação, alojamento, inscrições.
Tek başına fazla mesai ücretleri kamu güvenlik bütçesini aştı bile.
Os custos adicionais ultrapassaram o orçamento da segurança pública.
Astronomik vizite ücretleri vardır.
Ele cobra uns honorários astronómicos!
Okul ücretleri için teşekkür ederiz ancak oğlumuz okumak istemiyor mu?
"Obrigado pelo dinheiro, mas o meu filho não quis aprender"
Ama daha az sattığımız için, ücretleri düşürmekten başka çare yok. Sonuçta ceremeyi işçiler çekiyor.
Mas como vendemos cada vez menos, não temos outro remédio senão baixar os salários, e claro que quem sai a perder são os operários.
Beş kuruş mu? Ama payandalarınızdan şikayetçi olan ben değilim. Montsou'daki gibi yeni ücretleri size zorla kabul da ettirmiyorum.
Se não me queixo dos vossos escoramentos, não vos imponho uma nova tarifa como os de Montsou.
Yeni ücretleri kabul etmiyorlar. Etmiyorlar ve vagon başına beş kuruş zam istiyorlar.
Recusam essa tarifa miserável, não a querem e pedem um aumento de cinco cêntimos.
Faks ücretleri, süit 2571.
Cobrança de Fax suite 2571,...
Televizyon ve yabancı haklar çoktan ayarlandı parada anlaşıldı ve mekân ücretleri ödendi.
O cabo e os direitos dos estrangeiros já estão a postos Os prémios monetários negociados e as taxas do lugar já estão pagas.
Avukat ücretleri ve olası cezai yaptırımların kat kat fazla olabileceği düşüncesiyle...
- Bem, os honorários dos advogados punições e possíveis danos triplos que vêm com o processo...
Mahkeme masrafları... avukatlık ücretleri, yöntemlerin suiistimali mahkemeyi boşu boşuna uğraştırma...
- Eu não fui despedida. - Mas as mesmas leis podem-se encaixar aqui.
Siz tüm bankalar aynısınız hepinizin gizli ücretleri ve hizmet bedelleri var.
Vocês, bancos são todos iguais, com as taxas e a cobrança de serviços.
Marty, sadece senin için ücretimizi dakikası 40 sente düşürdük ilk dakika 2.99, bütün uzun mesafe ücretleri geçerli.
Só para ti, baixámos os nossos preços para 40 cêntimos por minuto, 2.99 pelo primeiro minuto, aplicáveis a todas as taxas de longa distância.
Milyonluk transfer ücretleri. Şike gibi şeylerle ilgili.
Transferências milionárias, corrupção, tudo isso.
İşten ayrılma anlaşması var. Fazla mesai ücretleri ve devam eden sağlık sigortası.
O acordo de rescisão dá-me direito a indemnização e seguro de doença.
Tüm ücretleri...
Temos os salários dos guardas...
Muhtemelen "Tabi ki, fazla alan kodu harika ve ekstra gizli ücretleri ödemekten rahatsız olmuyorum ama tüm o rakamları nasıl ezberleyeceğim?" şeklinde düşünüyorsunuz.
Devem estar a pensar : "Ter mais indicativos é óptimo e não me importo de pagar as taxas extra, mas como me vou lembrar de todos esses números?"
İşçilerin ücretleri oldukça düşük.
Os salários dos trabalhadores são absurdamente baixos.
Eğer hükümet bize daha fazla ödeme yapmak istemiyorsa fabrikaları kapatmak istiyorsa Meksikaya gidin, çünkü Meksika çalışma ücretleri daha iyi.
Se o governo dissesse para eles pagarem mais, provavelmente eles fechariam as fábricas... e irião para o México pois a maioria delas vão para lá, já que a mão-de-obra é mais barata.
Giriş ücretleri 14 $ lütfen
Entradas para o salão de exposição são $ 14, por favor.
Yasal ücretleri ancak böyle karşılayabiliyorlar.
Só assim conseguem pagar os custos do processo.
Organ nakli ameliyatı, doktorların ücretleri, ameliyat öncesi ve sonrası bakım ve ilaçlar için en azından 250 000 dolar gerekiyor.
A intervenção, os honorários do médico, cuidados pós-operatórios, medicamentos imunossupressores... Custa no mínimo 250 mil dólares.
Ben ücretleri her zaman öderim.
- Fui sempre ultrapassado nas apostas.
- Hastane ücretleri ne kadar tutacak?
- Quanto custa o hospital?
Ceza almasa bile avukat ücretleri yüzünden çiftliği kaybeder.
Quer se safe, quer não, vai perder esta quinta, só com o que vai pagar.
Lexus ücretleri, fotokopiler.
A porra das contas do Lexus, as fotocópias.
Fakat eğer bu ücretleri maluliyet maaşından keserler.
Mas eles descontam isso da pensão de invalidez.
Bu bankamatik ücretleri inanılmaz.
Estas taxas de levantamento no multibanco são inacreditáveis.
Kayıt ücretleri, haklar, belgeler ve şaire ödemek için.
Que, é claro, são usados para pagar os custos das taxas de registo e da papelada necessária.
Sadece sahneye çık ve Felix ücretleri toplarken cilveli görün yeter.
Sobes ao palco com um ar pudico enquanto o Felix dá a dica.
Chris, ücretleri korumak biz ne olduğunu.
Chris, olhar pelos nossos protegidos é o que fazemos.
Whitelighters ücretleri öldürmezler.
Os Luzes Brancas não matam os seus protegidos.
Eğer ücretleri öldürmek istemedim, sadece onlara bir ders.
Nunca quiseste matar as tuas protegidas, apenas dar-lhes uma lição.
Bizim ücretleri tüm uyanık Sadece zaman.
Só quando os nossos protegidos estão todos acordados.
Araçları haciz ücretleri ödenene kadar bırakamayız.
Nós não entregamos os veículos até que todos os nossos honorários sejam pagos. Sabe que mais?
Avukat ücretleri.
Taxas de solicitador.
Şu ana kadar evlat edinme ücretleri için 50.000 dolardan fazla harcadım.... ve ben, bu kalp ağrısına bir daha katlanamam.
Já gastei mais de US $ 50 mil... em taxas de adopção e eu... Não suporto passar por tudo outra vez.