English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ş ] / Şangay

Şangay translate Portuguese

384 parallel translation
Büyük bir Şangay horozları ve benekli bir domuzları vardı.
Um galo de Xangai e um porco malhado
Onu Şangay'dan almıştım, orası da artık dökülüyor.
Comprei-a em Xangai, que também já teve melhores dias.
Şangay'a, oradan da Yokohama'ya gidiyoruz.
Vamos para Shanghai, então para Yokohama.
Carnatic ilk olarak Şangay'a gidecek.
O Carnatic para antes em Shanghai.
Aileleri Rus devriminde, Şangay'a kaçmış.
Os pais delas fugiram para Xangai aquando da Revolução Russa.
Şangay o günlerde fırtınalı ve kötü bir yerdi.
Naqueles tempos, Xangai não era um sítio bom para viver.
Hayır, ailem ben on üç yaşındayken Şangay'da öldü.
Os meus pais morreram em Xangai, tinha eu 13 anos.
Bu akşam saat 5'da Şangay'a yola çıkacak.
Sai para Xangai às 5.00 desta tarde.
Matsu isimli bir ada, Kobe ile Şangay arasındaki rota üzerinde.
Trata-se de uma ilha chamada Matsu, exactamente na rota entre Kobe e Xangai.
Kısa süre içinde şehir düştü. Sıra Şangay'a gelmişti.
Pequim rendeu-se e depois foi a vez de Xangai.
Şangay'ın zaptedilmesinden sonra, Japon birlikleri Yangtze vadisine yürüdü. Çin'in yeni başkenti Nanking, tehdit altına girmişti.
Com a queda de Xangai, as forças japonesas avançaram para o vale Yangtse para ameaçar a então capital, Nanking.
Bir ay önce Şangay'a gitti. O günden sonra hiç haber yok.
Partiu para Xangai há um mês e nunca mais deu notícias.
Amcam onları Şangay'dan getirirdi.
O meu tio trouxe-as de Xangai.
Birkaç gün önce P.K.I. için silah taşıyan bir gemi şangay'dan yola çıkmış..
Um barco deixou Shangai com armas para os comunistas.
Japonlar Mançurya'ya girdiğinde, basın Mayfield'ın şirketinin onlara Şangay'ı bombalamak için ekipman sağladığını yazdı.
A imprensa soube que a empresa de Mayfield lhes fornecera artilharia, com que bombardearam Shangai.
Beni yakalarlarsa Emily ile Şangay'da buluşuruz artık.
Se me apanharem, vou-me encontrar com a Emily em Xangai.
Şangay'daki soya fabrikasında büyük bir katliam çıktı.
A partir de uma fábrica de soja em Shanghai.
Şangay Kapanı.
O Aperto de Shanghai.
[ ŞANGAY
Xangai
[ ŞANGAY
Xangai - Estados Unidos
Bu arada, duyduğuma göre... Japonlar Şangay'a kadar gerilemişler. Yani Çin sınırına kadar gitsen bile... onlara yetişmekte zorlanabilirsin.
Já agora, ouvi dizer... que os japoneses se retiraram até Xangai, por isso, mesmo que chegues à fronteira chinesa, poderás ter dificuldades em alcançá-los.
Onları Şangay'dan daha emin bir yere götür.
Leve-as de Xangai para um lugar seguro.
Ama Wei'nin adamlarına Şangay'dalardedim.
Mas disse aos homens do Wei que ela estava em Xangai.
Havaalanını ara, Şangay'daki adamlarımızı da.
Telefona para o aeroporto e para os nossos homens de Xangai.
Şangay'da eski bir gelenek vardır.
Há uma antiga tradição em Xangai.
Japonya'ya giden gemiye binebilmek için Şangay'a gidersek bir yolunu buluruz sanırım ama... uzun bir yolculuğa dayanamaz.
Tenho a certeza que podemos ir ao Japão... de barco em Shangai. Vê-se que ele não vai aguentar o caminho. Que devo fazer?
Burada, Mançurya'daki Kharbin'e ulaşmanıza yardımcı olacak olan Şangay'daki Kızıl Fenerler için bazı talimatlar var.
Eis as instruções que vais dar ás Lanternas Vermelhas de Xangai, que vão ajudar-te a chegar a Kharbine, na Manchúria.
Sizi daha Şangay'a ulaşmadan öldürürler.
Vão tentar eliminá-lo antes de chegarmos a Xangai.
Şangay'a geliyorsun!
Vais seguir-nos até Xangai!
Burada, Şangay'da, ortak bir arkadaşımızın olduğunu biliyor musunuz?
Sabe que temos um amigo comum aqui em Xangai?
Bana hala Şangay'da ne yaptığını söylemedin..
Ainda não me disse o que faz em Xangai...
Bana Şangay-Li de.
- Chama-me Shanghai-Li.
Şangay yakınlarında kayboldun... ve şimdi seni tekrar buluyorum, Sibirya'da.
Perdi-te perto de Xangai, e agora encontro-te aqui, na Sibéria...
Şu genç kız... Şangay-Li... O nerede?
A jovem... a Shanghai-Li, onde é que ela está?
Leopar derisi sana daha çok yakışıyordu, küçük Şangay-Li'm.
Ficavas melhor vestida de leopardo, minha pequena Shanghai-Li.
Benim Şangay-Li.
Eu sou a Shanghai-Li.
Harika bir iş çıkarttınız, yoldaş Şangay-Li!
Muito bem, camarada Shanghai-Li.
- Şangay-Li.
- Chama-se Shanghai-Li.
- Şangay-Li?
- Shanghai-Li?
Hoşçakal, Şangay-Li.
Adeus, Shanghai-Li.
Bunun için Şangay'a gitmedin. Bu sadece Lisa ile ilgi değil. Bu pudra kutusu.
esta não é a realidade de Lisa, é um resumo.
Hayır, bu gece olmalı. Peki, o zaman 10 : 15'te Los Angeles'a olan uçuş... en iyi seçim olur. Oradan, Şangay'a giden uçuşu yakalayabilirsiniz.
Bem, o vôo 1015 até Los Angeles sairá daqui a pouco... e daí pode apanhar o vôo para Shangai.
Şangay'daki kalkışı hatırlıyorsun değil mi?
Lembras-te da nossa missão de rotina sobre Shanghai, não lembras?
Ben de Şangay'in boşaltılması haberini yapıyordum.
Eu estava a fazer a cobertura da evacuação de Shanghai.
Şangay savaşında vuruldu.
Morreu em combate em Shangai.
Sanırım Şangay'da doğmuşsun.
Soube que nasceu em Xangai.
Yüce Sangay adïna!
Com um Xangai!
Uzun yïllar önce Sangay'da Dedektif Wang ile yemek yemistim.
Tive o prazer de jantar em Xangai hà muitos anos com o inspector Wang.
Diğer çocuğun bugün geleceğine emin misin?
Tens a certeza que o outro menino estará aqui hoje, Sangay?
Sangay senden çok söz etti.
O Sangay falou-nos muito de ti.
Şangay'dan Brüksel'e.
De Shangai para Bruxelas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]