Şanghay translate Portuguese
254 parallel translation
Bana Şanghay'ı bağla.
Ligue-me para Xangai.
Sırf seni İngiltere'ye götürmek için Şanghay'a bir kruvazör yolladılar.
Um navio enviado para Xangai só para te levar para Inglaterra.
Batıya doğru gidiyoruz, ama Şanghay doğuda.
Estamos a ir para oeste e Xangai fica para este.
Şanghay yakınlarında değiliz.
Não estamos perto de Xangai.
ŞANGHAY HAVAALANI
AEROPORTO MUNICIPAL DE XANGAI
Şanghay'daki Lord Gainsford'a telgraf çek.
Mande um telegrama a Lorde Gainsford.
Arkadaşlarım, ben ve uçaktaki hanım... önceki gün Baskul'dan Şanghay'a doğru yola çıktık.
Os meus amigos, eu e a senhora no avião... partimos anteontem de Baskul para Xangai.
Şanghay'da onu geri götürmek için bir kruvazör bekliyor.
Há um navio de guerra em Xangai para o levar de volta.
Şanghay'da, bacalarından dumanlar tüten, römorkörlerin çektiği... bir İngiliz kruvazörünün, Bay Conway'i Londra'ya götürmek için... beklediğinin farkında mısınız?
Sabe que estava um navio inglês em Xangai, com o fumo a sair das chaminés, a puxar as amarras... à espera de levar o Sr. Conway para Londres.
Uçak Şanghay'a inecek ve hepimiz bu rüyadan uyanacağız.
Quando o avião aterrar em Xangai e nos acordar a todos.
Şanghay'a ne paye verirsiniz?
E o que acha de Xangai?
Şanghay'da şanstan fazlası gerekir.
E preciso mais do que sorte em Xangai.
Umarız beğenmis. sinizdir Minik Şanghay revümüzü
Esperamos que tenham gostado do nosso espetáculo.
Saldırıya geçtiklerinde 15. alayla birlikte Şanghay'daydı.
Esteve em combate no 15º regimento em Xangai.
- Şanghay tiyatrosuna gidebilir miyiz?
- Podemos ir ao Teatro Shanghai?
Şanghay'ın pek hoş bir yer olmadığını biliyorum.
Eu sei que não é fácil estar no Shanghai.
Bazı bilgiler aldıktan sonra sizi takip ettiriyordum. Ama Milly'nin babasının Şanghay'da olacağını düşünmezdim.
Mandei segui-lo desde que tive certas informações, mas não imaginava que encontraria o pai da Milly no Shanghai.
ŞANGHAY
XANGAI
Şanghay beni biraz yavaşlattı da.
Xangai atrasou-me um bocado.
Hankow, Şanghay'a gideceğim.
Vou até Hankow, até Shanghai.
Şanghay'a gidip, onlara göndermeye yetecek kadar para kazanacaktım.
Tencionava ir para Xangai e ganhar o suficiente para lhes devolver.
Onunla, Şanghay'dan gelen bir buharlı vapurda tanıştım.
Conheci-a quando vim de Xangai.
Seni Şanghay'a giden bir trene bindireceğim.
Depois ponho-te no comboio para Xangai.
İstediğin gibi Şanghay'a gitmeni istiyorum, öyle sadece gitmeni değil.
Quero que vás para Xangai como desejas, mas embora assim não.
Nehir yatağındaki su yükselip, biz Şanghay'a varınca, her şey yoluna girecek.
Quando a água no canal subir e pudermos chegar a Xangai, fica tudo bem.
Bahriyeliler Şanghay'a çıkıyor.
Os fuzileiros estão em Xangai.
Nehrin aşağısına, Şanghay'a doğru dönmek yerine, gölü geçeceğiz, ve China Light'e doğru Chien Nehri'ni döneceğiz.
Depois, em vez de ir para Xangai, atravessamos o lago, e subimos o rio Chien até China Light.
Şanghay, Çin, Dünya.
Xangai, China, Terra.
Şanghay'da mutluydum.
Eu era feliz em Xangai!
Şanghay'da, binlerce batılı diplomatik güvence altında 19. yüzyılda İngilizlerin kendi ülkelerindeki düzenlerini kurarak, buraya yerleşmesinden bu yana aynı düzen içinde yaşıyorlardı.
Em Xangai, milhares de ocidentais protegidos por estatutos diplomáticos continuavam a viver como sempre, desde que os ingleses para aqui tinham vindo e construído uma vida à imagem do seu próprio país :
Şanghay dışında, Japonlar siper kazmış bekliyorlardı Pearl Harbor için.
Às portas de Xangai, os japoneses cavavam trincheiras e esperavam por Pearl Harbor.
Dün 450 İngiliz'i taşıyan bir vapur Şanghay'dan Hong Kong'a hareket etti.
Um navio largou ontem de Xangai com 450 britânicos a bordo rumo a Hong kong.
- Zamanınız varken Şanghay'dan gidin.
- Saia de Xangai enquanto pode.
Sizler 100 yıldır Şanghay'dasınız.
Vocês estão em Xangai há pouco mais de 100 anos.
Bir milyon Çinli köylü Şanghay'a girmeye çalışıyor.
Um milhão de camponeses tenta viver em Xangai dos nossos detritos.
Şanghay'ı çabucak terk edecekmişiz gibi görünmüyor.
Pelos vistos, não saímos de Xangai tão depressa.
Şanghay, Jim.
Jim de Xangai...
- Şanghay çamaşırhanesinden iyi.
Tome a sua roupa. - Melhor que numa lavandaria.
Şanghay rıhtımlarını bombalıyorlar!
Estão a bombardear as docas de Xangai!
Kamarottum. Şanghay-Frisco hattında.
Fui comissário de bordo na carreira Xangai
Şimdiki yolculuğumuz Şanghay-Frisco olacak.
Vai ser a nossa viagem, Jim. Xangai
Şanghay'daki Cehennem Sürücüleri'ni gördün mü? Haberlerde.
Alguma vez viste os "Diabos do Volante" em Xangai?
Nagasaki, Japonya'nın Çin'e giriş kapısı Şanghay'dan sadece 800 km uzakta.
Nagasaki é o porto que o Japão considerava a porta de entrada para a China.
General Chiang Kai Shek... Şanghay'ı aldı
O General Chiang Kai Shek tomou Xangai.
- Hong Kong, Şanghay, İtaIya..
Importação Exportação. Hong-Kong, Xangai, Pequim Itália!
ŞANGHAY ÜÇLÜSÜ
A TRÍADE DE XANGAI
Yapımcılar : Wu Yigong, Şanghay Film Stüdyoları.
Produção Wu Yigong ( Estúdios de Xangai ) e...
Şanghay'da hep tetikte olmalısın.
Em Xangai, é preciso ter muita cautela.
Şanghay'da ne yapman gerektiğini öğrenmek zorundasın.
Em Xangai, é preciso saber o que se tem para fazer.
Şanghay'daki herhangi bir yeri eğer patron isterse alır.
Aqui em Xangai, seja o que for, se o Patrão quiser algo, consegue obtê-lo.
Patron onu Şanghay'ın kraliçesi yaptı.
Ele fez dela a rainha de Xangai.