English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ş ] / Şanta

Şanta translate Portuguese

4,757 parallel translation
Şanta ihtiyacımız olacak.
Precisamos de um bypass.
- Azizem...
- Santa...
- Azize...
- Santa...
Azize!
Santa!
Sör Maria deniyor.
Mas que santa, chama-se Irmã Maria.
Şimdi aziz Ali mi oldu?
Agora, é a Santa Ali?
Santa Monica'da oturan çok hoş bir hanımdı.
Foi uma mulher muito agradável de Santa Mónica.
Santa Monica Cop'ın ikinci çekimlerinden sonra benimle işi bitmişti onun.
Ela acabou comigo assim que terminámos o Santa Monica Cop.
Herkesin seni bir melek sandığını biliyorum ama Julian aranızda olanlardan haberim var.
Todos pensam que tu és uma santa, mas eu sei o que se passa entre ti o Julian.
Ölmüştü. Şimdi kendisi bir azize.
Como está morta agora é uma santa.
Santa Monica ve Robertson. Orada olun.
Entre a Santa Mónica e Robertson, estejam lá.
Verneuil'de baskı makineleri müzesi var St. Cecilia Kilisesi var 15. yüzyıldan kalma vitray pencereleri var.
Há um museu de prensas, em Verneuil. E há a igreja de Santa Cecília, que tem vitrais do século XV.
- Santa Barbara'ya uçağa bin ve yeniden başla.
Vamos apanhar o avião para Santa Bárbara e recomeçar.
- Santa Barbara'ya mı?
Santa Bárbara?
Aman Tanrım.
Santa mãe do algodão.
İnanamıyorum. Ne?
Santa mãe do pecado.
Santa Cruise'i ara ve bıçaktakiyle eş bir parmak izi var mı bak
Preciso que ligue para Santa Cruz para ver se encontraram impressões, -... e para ver se foi a mesma faca.
Azize Theresa de Avila öldüğünde manastırı bir gül kokusunun kapladığı ve günlerce çıkmadığı söylenir.
Foi dito quando a Santa Teresa de Ávila morreu. O aroma das rosas permaneceu no convento durante vários dias.
Yüce İsa!
Santa Maria!
Kutsal aile karar veremez
'Não cabe à Santa Família'
- Emily Santa Cruz'daydı değil mi?
- Estão bem. A Emily está em Stª Cruz, certo?
- Santa Clara.
Stª Clara.
Arabayı Santa Lucia Lisesi'nde bulmuşlar.
Encontraram o Cadillac no liceu de Santa Lucia.
Santa Lucia Lisesi'nde.
Liceu de Santa Lucia.
Kutsal Meryem, Tanrı'nın Anası biz günahkarlar için dua et...
Santa Maria, Mãe de Deus, rogai por nós pecadores...
Yani beşiği almaya Santa Barbara'ya gideceğiz.
Vamos a Sta. Barbara buscar o berço.
Booyakasha.
Santa Tartaruga!
Tanrım! Muhteşem. Hangi yön?
Santa porcaria!
Göstermeye çalıştığın gibi biri değil o.
Não era a santa que pensas.
O bir melekmiş gibi davranmaya devam edebilirsin ama ben ondan nefret ediyorum.
Podes fingir que ela é santa, mas eu odeio-a. - Traiu o pai.
4372 Santa Monica bulvarında.
Ele está no Boulevard Santa Mónica, no 4372.
Amacım kutsal ve ilahidir.
A minha causa é santa. O meu propósito, divino.
Baba diyebileceğin tek kişiye mal olacak olsa da Dünya'nın kurtarılması gerektiğini biliyordun.
Você sabia que o mundo precisava ser salvo, mesmo se lhe custasse o único pai que já conheceu. Santa metáfora!
Otlar adına, Batman.
Santa maconha, Batman.
Santa Clara'dan gelmiş.
De Santa Clara. Era bastante bonita.
Tatlım, acı çektiğini biliyoruz ama yetti şu Tanrı'nın cezası şarkı.
Pelo amor da santa, estás magoada, mas já chega desta música maldita.
Böylece koşup zengin hazırlık okulu arkadaşlarına ne kadar aziz biri olduğunu ve muhtaçlara nasıl yardım ettiğini anlatabilesin diye mi?
Para depois ires dizer aos teus amigos da Universidade que és uma santa, e que estás a ajudar um marginal?
"Aziz Teri'nin" centilmen bir misafiri eve aldığını söylediğimde bana inanmadı. Ben de kanıt olarak resmini çektim.
Recusou-se a acreditar que a "Santa" Teri andava a entreter um cavalheiro, por isso, tirei esta fotografia como prova.
Ha siktir.
Santa... Foda-se.
- Oha lan!
Santa caganeira!
Ve geriye dönüp bakıldığında, şehir yetkilileri Santa's Village teki çete ile yapılan pazarlık görüşmlerinden pişmanlar.
E em retrospecto, funcionários arrependeram-se de tentar fazer tréguas com os gangues da Vila do Pai Natal.
Anlaşıldı.
Entendido. - Apanharam a direcção de Santa Fe.
Birazdan Santa Fe'deyim. Kavşakta onları geç.
- Deixa-os passarem pela intersecção.
Karayolu kapanmış. Santa Fe'yi geçtikten sonra çıkışında vurmuş kendini.
Ela matou-se na saída da Santa Fe.
Hafta sonu ise Santa Ana'da rüzgarlı bir hava bekleniyor. Sıcaklıklar yeniden artacak.
E, no fim de semana, os ventos de Santa Ana começam, e as temperaturas vão aumentar outra vez.
Hafta sonu ise Santa Ana'da rüzgarlı bir hava bekleniyor. Sıcaklıklar yeniden artacak.
"E, no fim de semana, os ventos de Santa Ana começam, e as temperaturas vão aumentar outra vez."
Hadi be.
- Santa vaca!
O saf kız rolünü oynamak için çok yaşlı değil mi?
Quer dizer, já não tem idade para se fazer de santa.
Ailesi, arkadaşları, iş arkadaşları hepsi Julia'nın bir aziz olduğunu söylüyor.
Família, amigos, colegas de trabalho, todos dizem que ela era uma santa.
Tanrı, İngiltere soylularına ; tahtı gerçek sahibi Henry'den çalan gaspçı Edward'ı indirmelerini emretti.
Deus ordenou que os nobres lutem a Sua guerra santa... para derrubar este usurpador, Edward... que tomou o trono do rei de direito, Henry.
Ama bunun tacı Lancaster'a döndürmek için Tanrı'nın kutsal bir savaşı olduğunu sanıyordum.
Pensei que fosse uma guerra santa para trazer vitória a Lancaster.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]