English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ş ] / Şuradan

Şuradan translate Portuguese

2,237 parallel translation
Sen buradan git, ben de şuradan gideceğim.
Vais por ali, e eu sigo por aqui.
Dostum, Ryan bekle. Defol şuradan.
Eu sei que foi horrível.
Şuradan girerse kesinlikle öldürür. Kesinlikle.
Se penetrar por aqui, é mesmo letal.
Dur, dur şuradan da gitmiş olabilir.
Espera, poderia ter sido assim
Şuradan iki kaset seçtim, şuradan iki kaset. Öbür taraftan da iki kaset.
Peguei em duas cassetes aqui, duas ali.
- Çıkarın şunu şuradan.
Leve-o daí.
İlk bakışta şuradan düşmüş gibi gözüküyor ama cesedi kayalığın dibinden çok uzakta.
À primeira vista parece ter caído dali de cima, mas o corpo está demasiado afastado da base.
Şuradan I-50'ye girmeyeceğiz.
Agora aqui, não queremos a l-50.
Efendim, orman şuradan başlar.
Senhor, a floresta começa a partir dali.
Zamanımı harcıyorsun. Çek git şuradan.
Está a fazer perder o meu tempo, por isso vá embora.
- Şuradan geliyor.
- Vem dali.
Şuradan aşağıya düşmüşler.
Caíram dali.
- Sanırım şuradan gitti.
Acho que ele foi por ali!
Tek bir darbe, şuradan... buraya kadar kafatasını içeri geçirmiş.
Um único golpe infligido aqui ao longo da sutura esquamosal do Donny.
Şuradan direkt aşağı inebilirsin.
Aquilo leva-te até lá.
Şuradan geliyor.
Ali.
Çekil şuradan!
Vá em frente!
Şuradan sağa döneceksin, Sinyalin geldiği yer orası.
Vire aí à direita e é aí mesmo que está a camioneta.
Şuradan git. Koridorda koşan birini gördünüz mü?
Ouça, viu alguém a correr neste corredor?
Git şuradan be! Defol.
Agora saia daqui, vai embora!
Pekâlâ, muhtemelen üzerinde bıçak falan vardır bulalım da şuradan kurtulalım.
Ele deve ter uma faca com ele. Vamos procurá-la e cortar as cordas.
Şuradan dön.
Dá a volta aqui.
Şuradan dönün.
Ora bem, façam inversão de marcha já ali à frente.
Şuradan isim kağıtlarınızı alırsanız hemen başlayacağız.
Peguem suas etiquetas aqui, vamos começar num instante.
Çekil şuradan aptal mahlûkat!
Larga-me, sua besta imunda!
Siktir git şuradan.
Acho que tens de ir embora daqui para fora!
Tamam şuradan.
Está bem? Aí mesmo.
Bodrumda bir yatak var, şuradan iniliyor.
Há uma cama de armar no porão.
Ses şuradan geliyor.
Está a vir dali!
Sivriltilmiş bir kayağı bükersen uç şurada olur ve kayak şuradan çatlar.
Se tentas dobrar um esqui afiado... a ponta estará aqui e o esqui abrirá rachas aqui.
Tamam, beni bir dinlesenize. Şuradan...
Sabem que mais?
Şuradan çekilsenize.
Afastem-se.
Şuradan gidiyoruz. Hadi.
Vamos lá.
Çekil şuradan Michael.
Sai da frente, Michael.
Çabuk olun. Gidelim şuradan!
O mais rápido que puder!
Kaybol şuradan İsa.
- Desaparece, Jesus.
"En iyisi lazımlığımı da alayım." Şuradan kim geçse bugün bir yerde bir şekilde sıçacağını biliyor mutlaka.
"É melhor levar o banco." Toda a gente que passar por ele sabe que em algum ponto do dia ele vai cagar.
Eğer düşman şu aşağı taraftan gelseydi şuradan geçip bir hotdog satın alırdı.
Porque se o inimigo viesse por aquele lado, atravessasse aqui, comprava um cachorro quente.
Hadi el at da çıkaralım şuradan.
Vamos, vamos tirá-lo dali.
Pekala, sen yukarı çık. Ben de şuradan dolanayım.
Está bem, vai lá para cima, que eu vou dar a volta.
Lütfen şuradan çık git ve birilerini yatağa atmaya çalış.
Saia daqui e tente transar!
Git şuradan!
Volta atrás!
- Şunu şuradan çıkartayım.
Deixa-me tentar tirar.
Ders programını şuradan alabilirsin.
Podes ir ali buscar o teu horário.
Tam şuradan!
por ali.
Uzaklaş şuradan, kadın.
Mantém a distância.
Şuradan buradan mı duymalıydım?
E tenho de saber pelos outros?
- Çekil şuradan. - Beni dinle, dostum.
Não, vão-se embora.
Şuradan ateş edildi...
Os tiros vieram daqui...
Şuradan!
- Ali, vai.
Görünüşe göre şuradan gelmiş.
Parece que veio dali.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]