English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Alacağım

Alacağım translate Russian

11,669 parallel translation
- Titreşime alacağım.
Я поставлю его... на вибрацию.
Seni havaalanından bile alacağım.
Я тебя встречу в аэропорту.
- Hayır, bidonla alacağım.
Нет, я возьму канистру.
X-Men 134'ünü alacağım!
Я заберу твоего 134-ого Иксмэна!
Seni kim yetiştirdi bilmiyorum ama sana yeni boya kalemleri alacağım çünkü lahana atıyor gibi olmuş.
Что же, я не знаю, кто растит тебя, но я собираюсь достать для тебя новые мелки, потому что, выглядит так, словно он стреляет капустой.
Sadece çikolatalı puding alacağım.
Просто поищу шоколадный пуддинг.
- Gidip kafa derisini alacağım.
Пойду возьму свой скальп.
Hepsini alacağım.
Я хочу взять всё это.
Başkan unvanını alacağım.
Я буду председателем.
Hayır, onu ben alacağım.
Нет, я доставлю.
- Altı ev sahibini öldürdü. - Bu defa canını alacağım.
Он убил шесть андроидов.
Yanıma Lawrence'ı alacağım.
Я возьму Лоренса.
Bu avansı alacağım.
Я согласна.
... eşya alıp sabah geri döneriz. - Eşyalarımı alacağım.
- Купим тебе что нужно, а за вещами вернёмся завтра.
- Bana biraz daha zaman ver... - Eşyalarımı alacağım Mac!
- Мне нужны мои вещи, Мак!
Kedi maması alacağım.
Мне надо купить кошачью еду.
İyi duşakabinde uzun, sıcak bir duş alacağım.
И приму долгий, горячий душ в хорошей душевой.
Seni tekrar geri alacağım adamım. Söz veriyorum.
- Я тебя скоро вызову, обещаю.
Pekala, o zaman bu alacağımı ikiye mi katlar?
- Значит, двойной вычет из моего долга?
Ne yapacağımı zannediyorsun? Ben şeye gideceğim ve biraz şey alacağım.... kuyruk.
Думаю, я сделаю то же, что и...
Ne yapacağımı zannediyorsun? Sezar'ın yerine gideğim ve biraz şey alacağım...
Думаю, я сделаю то же, что и Цезари.
Bu parayı daha hızlı alacağımız anlamına mı geliyor?
Значит, деньги мы получим быстро?
Silahları nereden alacağımı bilmediğimi mi sanıyorsun?
Думаешь, я не знаю, где брать?
Yedeğini alacağım.
Как раз починил аттракцион "Ножницы".
Ceketimi alacağım hemen.
- Я за курткой.
Tedarikçiye gidip yarın malları alacağım.
- Завтра будет поставка. Джейми познакомила с продавцом.
- Biraz hava alacağım.
Пойду проветрюсь.
Şimdi ilgini çektiğime göre, karşılığında ne alacağım?
Раз уж я тебя так заинтересовала, что ты мне дашь?
# Gerçek hükümdarı olduğum kalemi alacağım geri #
♪ Я верну себе замок, в котором я король по праву ♪
Gelseydi dünya öyle bir boka dönerdi ki altın alacağıma uzay seyahati alırdım.
А если так, то это будет такая жопа, что я скорее куплю билет на МКС, чем золото.
Artık ayağımızı basıp destek alacağımız yeri bulduk. Yakında saldırıya geçme zamanımız da gelecek.
Что ж, опору мы уже нащупали, скоро у нас появится возможность перейти в наступление.
Gidip kahvaltılık bir şeyler alacağım.
Схожу принесу нам завтрак.
Greer kendisini esir alacağımızı nereden biliyordu?
Откуда Грир знал, что мы его поймаем?
Söylediklerini dikkate alacağım dedektif.
Справедливое замечание, детектив.
Hayır, aşağıdan ders kitabımı alacağım.
Нет, я просто заберу тетрадь с нижнего этажа.
O zaman gözlerini alacağım.
Тогда... Я заберу твои глаза.
1 Temmuz itibarıyla, başka ayarlamalar yapılana dek, onu yeniden devlet gözetimine alacağım.
" Начиная с первого июня, я буду вынуждена забрать его обратно под государственную опеку.
Ben bir biftek alacağım.
- Мне телятину.
Duş alacağım.
Пойду приму душ.
Bir tane daha alacağım.
Думаю, буду ещё.
Ondan daha fazla param olmasına rağmen nafaka da alacağım çünkü vakıf fonu gelir olarak sayılmıyor.
- Так вот, я, кажется, говорила тебе, что пытаюсь вернуться на учёбу на терапевта.
Şirketimi geri alacağım. Bir yolunu bulacağım.
Я верну свою компанию... как-нибудь.
Bu fare deliğinden fırlamış yerde senin gibi işe yaramaz bir şarlatandan bir şey satın alacağımı düşünüyorsan...
Если вы думаете, что я стану покупать что-нибудь у шарлатана в этой крысиной норе...
Tüm bu battaniyelerle daha da zor nefes alacağım şimdi.
I'm not going to be able to breathe with all these blankets on me as it is.
Onları alacağım o halde.
Хорошо, тогда я сейчас же заберу их.
Onu geri alacağım.
Я верну её.
Sana Amerika'nın göletli en büyük evini alacağım.
- Буду печь хлеб.
Ben şeye gideceğim ve biraz şey alacağım.... kuyruk.
- Думаю, я сделаю то же...
Burada ya da işte otururken tek düşündüğüm senin dışarıda bir yerlerde bir şeyler yaptığın. Birilerinin canını alacağın zaman, bazı planlar mahvolur, anladın mı?
Я сижу дома или на работе и только и думаю о том, где ты и что ты делаешь, исполняешь заказ, который оборвёт чью-то жизнь.
- İntikamımı alacağını biliyordum Bruce.
Я знал, что ты начнешь мстить, Брюс.
Geronimo'yu bulacağım ve Charlie'yi geri alacağız.
Найду Джеронимо, а затем мы вернём Чарли.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]