Arılar translate Russian
1,192 parallel translation
6 sayılık gol, Arılar! Çok iyi.
Первая попытка.
Gol, 6 sayı, Yaban Arıları!
Тач-даун.
Arılar sert savunma yapıyor.
Осы играют прекрасно.
Arılar topu saha sürerken Honeycutt oyun taktiği veriyor.
Ханикат даёт указание, как проводить атаку.
Arılar 7 sayıyla önde.
"Осы" уходят в отрыв на семь очков.
Ve Arılar bu maçı alıyor.
"Осы" сегодня неудержимы.
Radyo dedikleri adamın Yaban Arılarıyla sahaya girişini görürsünüz.
Вы увидите человека, которого все зовут Радио. Он выводит команду "Ос" на поле.
Kötü uzay arıları tarafından üretilen bal.
Его делают злющие космические пчёлы.
Bu arılar Buick arabasından daha büyük ve iki kat daha çirkin.
Эти пчёлы больше, чем большинство "Бьюиков" и вдвое страшнее!
Şimdi, arılar dans ederek haberleşir.
Итак, пчёлы общаются при помощи танца.
Selam dost arılar Karnınız nasıl?
Привет, брателлы пчёлы.
- Kaptan, arılar etrafımızı sardı.
Капитан, пчёлы нас окружили!
Arılar bal ve jöle mi yapıyor?
Пчёлы делают и мёд и молоко?
Özgür irade yok, sadece işçi arılar.
Никакой доброй воли они словно роботы.
Vay, Mantıklı gibi ama ben almayım, hatırlıyorumda arılar tarafından sokulma hissi benim etrafta yuvarlanmamı sağlamıştı.
Звучит убедительно, но я никак не могу забыть ощущения от укусов пчелы, пока тебя крутит и крутит в барабане.
Arılar balmumu bırakır, bilmiyor musun? Hem bir böcek kullanıcısısın. Hem de bunu bilmiyorsun?
Ты же управляешь насекомыми, неужели не знал, что и у пчёл есть коконы?
Faydası yok. onu aramak için tüm arıları uçurttum ; ama onu bulamıyorlar.
Нет. Мы послали пчёл, но они ничего не обнаружили.
Bir ağacın içinde mi? Arılar şu ana kadar onu bulmuş olmalıydı.
Спрятали его в таком месте, где мои пчелы не смогут его найти!
Böcek uzaklaştırıcı sayesinde, arılar onun yanına yaklaşamadı.
Именно поэтому твои пчелы не смогли к ней подобраться.
Ağaçlar ve arılar...
"Деревья и пчёлки"
Son 3 yılımı, ülkenin dört bir yanını gezip. ... yaban arıları toplamakla geçirdim.
Последние три года я по всему континенту собираю этих ос.
Yaban arıları hakkında bilgi edindim.
Я читала об орехотворках.
Ki bu aslında sadece kovadaki bir damla kadar. Benim amacım 10 yıllık yüksek eğitim ve o hala yaban arıları topluyor.
Уже собрал более ста тысяч экземпляров, что лишь капля в море... 10 лет учёбы, чтоб по-прежнему собирать жуков.
Yaban arılarının milyoncusunu Bruce buldu.
Брюс нашёл орех, из которого выползла миллионная оса.
Doğum yerleri olan Üst Kretas'ta yaban arılarının kaynağının izini sürüyor.
Позволяет проследить всю историю этих насекомых вплоть до их возникновения в Верхнем Меловом Периоде.
Fakat sanırım, ben her zaman yaban arılarının kapımın yolunu. ... bulmayacaklarını biliyordum.
Впрочем, я знал, что на орехотворках я вряд ли прославлюсь.
İnsanlar yaban arılarından çok daha büyük ve karmaşıktırlar.
Люди - те же орехотворки, только побольше и посложнее.
Arılar, 35. Aysbergler, 17.
Окончательный итог подсчета голосов такой : "Пчелы" - 35, "Айсберги" - 17,
Arıları cezbediyorlar.
К ним пчёлы слетаются
Arıları düşünüyor yine.
Он опять на пасеку съехал.
- Arıları var!
- У него пчёлы!
Arıları sevmem, tamam mı?
Я не люблю пчёл, понятно?
Birinin onunla kuşlar ve arılar hakkında konuşması gerektiği zaman hızla yaklaşıyor.
Не далёк тот день, когда кому-то придётся поговорить с ним о птичках и пчёлках.
Mesela bir örnek ; ver şu lanet arıları!
Я могу сказать так : давай сюда эти грёбаные тряпки.
Babam arılarını çok severdi.
Папаша любил пчёл, и они его обожали.
Çok, çok pis arılar. Pis!
Мерзкие, мерзкие пчёлы!
Musluk suyu arındırılmış sudur arındırılmış su da yağmur suyudur. Yağmur bu saldırıların bir parçası.
Водопроводная вода берется из резервуара, в резервуаре скапливается дождевая вода, а дождевая вода часть этого нападения.
Seni arıyor olmalılar.
Они ведь тебя искать будут.
- Ben de Talbot'ları arıyorum.
- Я позвоню Талботам.
Tanrıların halkasını arıyorlar.
Они ищут Кольцо Богов.
Yetenek avcıları sizin yaşınızda birisini arıyorlar.
Сегодня среди публики есть агенты,..
Ben yaban arıları üzerinde çalışıyorum anne. 100.000 den fazla örnek toparladım.
Я изучаю ос-орехотворок.
Ayakkabılarını giyip, arındırma şöleninden önce büyük annene göster onları.
Надень свою обувь и иди показать своей бабушке пока не началось очищение.
Hırdavatçılar yardım edecek birilerini arıyor mu?
Парням с хозяйственного случаем, не нужна помощь?
Ben de şu kayıtlı çıktıları arıyordum.
А я пока продолжу попытки найти распечатку с инвентарем.
Clark, seni arıyordum. Bayan Taylor'ı tutukladılar.
Кларк, я искал тебя, они арестовали миссис Тэйлор.
Tabii ki nasıl dans edilir biliyoruz. Güzel, çünkü, cumartesi günü bir yarışma var, ve takımımda olmaları için South Park'taki en iyi dansçıları arıyorum.
Круто, потому что в субботу соревнование, и я должен найти самых лучших танцоров в Саут-Парке для своей команды.
Denizcilik tarihi meraklıları Phantom savaş gemisini arıyor...
Стив Зан "Историк военного флота продолжает фанатичные поиски линкора-призрака"
Arılar ve ballar, eşittir paralar, gibi.
Тряпки - бабки.
Kampçılar arıyorum.
Теперь, что я хочу - сторож... остаётся в главном лагере, там, где сказало лесничество.
Eminim arılar da onu severdi.
Ревнивые твари!