Açılın translate Russian
4,093 parallel translation
Af edersiniz. Çekilin, açılın...
Простите, дайте пройти!
Açılın!
Назад!
" Bağımlılığını görmek annemle ilgili acı veren hatıralarımı canlandırdı. Sabah mutfağa gittiğimde likörlü çikolataların boş paket yığınıyla karşılaşmak.
Твоя зависимость спровоцировала мои болезненные воспоминания о матери, которая дрыхнет на кухне в куче оберток от шоколадных конфет-сердечек.
Lastiklerdeki taze çamuru nasıl açıklarsınız?
А как вы объясните свежую грязь на шинах?
Açılış yarın, Lucien.
Хорошо, открытие завтра, Люсьен.
Çok sert başlayacağını düşünmüştüm fakat açılış olarak çok ılımlıydın.
Я думала мы сначала разогреемся, но ты сразу окунулась с головой.
Bize izafiyet teorisi hakkında bildiklerimizi ve kompakt bir kitle enerji girdabının uzayda nasıl bir deformasyon oluşturacağını sonuçlarıyla birlikte açıklayın.
учитывая ваши знания о теории относительности и о ее утверждении, что сжатие массы приведет к образованию энергетической ловушки в космосе, что в итоге появится? Объясните.
Nasıl açıklayacaksın?
И как же ты это сделаешь?
Çaldığı şeyler çok hoşuna gitmiş olmalı, bu kredi kartı borçlarını nasıl ödediğini açıklıyor.
Она, должно быть, укрывала украденное, что объясняет, как она оплачивала свои кредитки.
Açıkçası Randy'nin bağımlılığını kontrol edemiyorum kendiminkini edemediğim gibi.
Очевидно, что я не в состоянии контролировать наркозависимость Рэнди больше, чем контролирую свою собственную.
- Sara'nın açılışına.
На открытие Сары.
Annenin bu saatte ormanda dolaşmana nasıl izin verdiğini açıklarsın bana.
Я буду не прочь услышать о том, что твою мать устраивает, что ты так поздно бегаешь по лесу.
Açılın!
Я умру!
Açılın!
Отойдите!
Bu onların kılıçlarıyla açılmış bir yara.
Это из-за одного из их мечей.
Heyecanlanacağım bir bilgisayarımız şık bir plastikle kaplı Sears'in raflarında Lotus 1-2-3 çalıştırıp insanların ellerinde bilgisayarımızdan yer olmadığı için açık cüzdanlarla birbirlerini iteklediklerinde. Nasıl hissettiğini hayal edebiliyorum.
Я "почувствую возбуждение", когда клон с нашим лого, упакованный в модный корпус, с Lotus 1-2-3, окажется на полках Sears, а люди будут расталкивать друг друга, лишь бы купить его.
Şu anda açılışla ilgilendiğimizi biliyorum. Bunu kabul ettiğim için kusura bakmayın.
А еще свадебный торт и сладкие булочки в качестве сувениров. что их только прибавилось.
Zaten açılışla çok meşgulsün. Uyumaya bile zamanın yok.
что некогда было поспать.
- Efendim? Çikolata dükkanının açılışını sabırsızlıkla bekliyorum.
Я с нетерпением жду открытия твоего магазина.
Şansöyle acınızı nasıl hafifletebilir?
Как канцлер сможет облегчить вашу боль?
Dedektif Peralta, dükkanın açık kalmış. Nasıl yuttun ama.
Детектив Перальта, застегни ширинку.
Basamağın altındaki ışıklardan birine bastım ve bu sürme kapak açılıverdi.
Нажал на один из огней под лестницей и люк распахнулся.
Zamanın nasıl geçtiğini unutmaya çalışıyorum, düşündüm ki... Anlarsın ya... Böylece sizi özlemek daha az acı verir diye düşündüm.
Я все время пытаюсь потерять счет времени, Я полагал, что это будет... ты знаешь... поможет мне меньше страдать
Vatikan sınırları içinde yakalanırsak böyle bir yüzü nasıl açıklamayı düşünüyorsun?
Если нас обнаружат у стен Ватикана, как ты объяснишь человека с таким лицом, как у него?
Ve bu pankartın açılımıyla, 100. kez benim projelerimden biri programın ilerisinde olmuş oldu.
И это разворачивание баннера отмечает 100-й раз, когда один из моих проектов... Обгонял график.
Sizler, 2014'ün en büyük etkinliği Pawnee birlik konserine adını yazdırma ve Tricia'nın yeni permasının açılışını yapma fırsatına sahipsiniz.
Это ваш шанс на то, чтобы ваши имена вошли в "Концерт единства" в Пауни, а это самое крупное мероприятие 2014-го... Помимо новой причёски Триши.
Erkek arkadaşınla tanıştım. Açıkcası hiç tutarlılığın yok.
Очевидно, у тебя вообще нет критериев.
Fanny Brice'ın babası biraz aşağıda, Bowery'de Barmendi ve hala, Yeni müzenin açılışına gidemedim.
Отец Фанни Брайс был барменом здесь, в Бовери, а я даже еще не сходила на открытие нового музея.
Kanan'a bir yıl sonra içerden çıkıp eve döndüğünde ne parası ne oğlu olmadığını nasıl açıklamayı bekliyorsun?
Его убьют. Как ты потом объяснишь Кэнэну, который через год выходит, что у него нет ни сына, ни денег?
- Muslukların açılıp kapanması, o gibi şeyler mi?
- Вольничающие краны, типа того?
O delik duvarların arasındaki geçite açılıyor.
Эта дыра ведёт в проход внутри стен.
Açık yakalamak istediğimden değil de, manyak bir katil 15 yılını çatı katında geçirecek.
Не то, чтобы я придирался, но вы не думали, что за 15 лет пряток на чердаке психованный убийца придумал бы что-то
Başka nasıl böyle açıklarız sonuçların yetersizliğini?
Как еще объяснить постоянное отсутствие результатов?
Bu hala 2020 yılındaki bir suç mahalinden gelen DNA'nın tarağa nasıl ulaştığını açıklamaz.
Это всё равно не объясняет, как ДНК этого человека оказалось на щётке, найденной на месте преступления в 2010.
Bu akşamki dans partisinde açılış konuşmasını yapmaya ne dersin?
Так что вы думаете на счёт того, чтобы выступить со вступительным словом вечером на танцах?
Nasıl olmuş da Joe ayakkabılarını ters giymiş, açıklamak ister misin?
Итак, ты хочешь рассказать нам как так получилось, что ботинки у Джо не на ту ногу?
Sadece buzdolabı bizim tanıklarımızın tarif ettiği gibi açılıyor.
Только вот холодильник открывается именно так, как описали наши свидетели.
Kevin Neyers'ı Erich Blunt öldürdüyse o gece Los Angeles'da olmasını nasıl açıklayacaksın?
Ну, хорошо.
Suç işleyenlere karşı açılan davada, savcılık olarak Kaliforniya eyaletinin vatandaşlarını temsil ediyoruz.
Мы представляем граждан штата Калифорния, и выступаем против лиц, обвиненных в преступлениях.
Ağzını azıcık aç, bu sayede ağlamak üzere olduğun anlaşılır.
Приоткрой рот, как будто сейчас заплачешь.
Günlerimin sayılı olduğuna eminim ama bana ne kadar ihtiyacın olduğunu görmemen çok acı verici.
Я вполне уверен ( а ), что мои дни сочтены, нет, но это больно, что ты не можешь увидеть как сильно ты нуждаешься во мне.
Sadece kardeşime onun dosyasının açığa çıkacağını beni suçlamadan nasıl söylerim diye düşünüyordum.
Не могу придумать, как так сказать сестре, что ее дело скомпрометировано, чтобы она не обвиняла меня.
Asıl konu şu ; Vic cezasını çekene dek kaç kişi daha acı çekecek?
Вопрос в том, скольким еще придется страдать, прежде чем Вик до нее доберется?
Bu durum DEA'nın Bishop hakkında bilgiye nasıl ulaştığını da açıklıyor.
Думаю, это объяснило бы, откуда Управление по борьбе с наркотиками получило их информацию по Бишепу.
Üç gün sonra onları açılış töreniyle karşılayacağız. Onlarla bizzat tanışacaksınız.
Через три дня мы поприветствуем всех их на церемонии открытия, и вы познакомитесь с ними лично.
Peki tırnaklarında senin derinin olmasının başka nasıl bir açıklaması olabilir?
Каким-то образом твоя кожа могла оказаться у нее под ногтями?
- Bunu nasıl açıklayacaksınız?
Как вы это объясните?
O zaman bunu nasıl açıklayacaksın?
Тогда как ты объяснишь это?
O zaman bu konudaki 37 sayfalık makalemi nasıl açıklayacaksın?
Тогда как ты объяснишь мое 37-ми страничное эссе об этом?
Evde olup da, etkileyici garaj kapısı açılış-kapanışını yapmak isterdim.
Я бы лучше дома драматично раскрывал дверь гаража
Kardeşinizin acısının daha kabul edilebilir Karşılıksız bir sevgiden dolayı olduğunu göstermeye çalışmış.
Делая вид, что боль вашей сестры было связано с... гораздо более приемлемой безответной любовью.