English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Ağaçlar

Ağaçlar translate Russian

2,368 parallel translation
Eylemciler ağaçları kurtarmak için harekete geçtiler. Ancak onlar bir sonraki şehir konseyinde olaya itiraz etmeye hazırlanırken konsey aniden ağaçların toplantıdan bir gün önce kesileceğini duyurdu.
[Голос рассказчика] Активисты мобилизовались, чтобы спасти деревья но пока они готовились к акции протеста, на следующей встрече городского совета, горожан внезапно оповестили, что деревья могут быть срублены, еще за день до публичного слушания.
Pazar sabahı 2 : 30 civarları yaklaşık 11 kişi ağaçları kurtarmak için oraya gitti.
[Льюис] В воскресенье, около 2.30 утра. около 11 людей забралось на деревья... чтобы не дать их срубить.
Sadece bir günlüğüne. Böylece vatandaşlar ertesi gün ağaçları kurtarmak için orada konuşabileceklerdi.
Хотя бы на один день, чтобы горожане на следующий день могли потребовать у власти сохранения деревьев.
Ağaçları kesmekle ilgili bir sorunum yok.
Я не против срубки деревьев.
Bunlar inanılmaz güzel yaşlı ağaçlar.
Эти прекрасные старые деревья.
Öyle ağaçları daha önce hiç görmemiştim.
Я никогда раньше не видел таких деревьев.
Ancak biz bu ağaçları gerçekten yeniden büyütüyoruz.
Но мы на самом деле выращиваем эти деревья заново.
Eskiden ulaşılamaz olan bölgelerdeki kocaman yaşlı ağaçları kesiyorlardı.
Они срубали только давнорастущие, только массивные деревья, и с тех территорий, которые ранее были почти недосягаемы.
Yaşlı ağaçların kesiminde herhangi bir etkisi oldu mu?
Это помогает хоть какому-то лесонасаждению?
İlk hedef Washington Üniversitesi'ndeki bir ofisti. Bir bilim adamının kereste endüstrisinden aldığı bağışlarla ağaçlar üzerinde genetik araştırmalar yaptığı bir yer.
Первой мишенью был офис в университете Вашингтона, где ученые проводили генетические опыты над деревьями... с граном от древообрабатывающей промышленности.
İkinci hedef ise Jefferson Poplar ağaç çiftliği idi. Grubun, kağıt ürünler için genetiği değiştirilen ağaçların yetiştirildiğine inandıkları bir yer.
Второй мишенью был лесопитомник Джефферсон Поплар... где верили, что генно-модифицированные деревья... созданы для бумажной промышленности.
Ortaya çıktı ki mülkün önceki sahipleri genetik mühendisliği ile uğraşmışlar. Yeni sahipleri sadece melez ağaçlar üzerine çalışıyorlarmış. Çiftçilikte kullanılmak üzere yüzyıllardır uygulanan bir yöntemle.
Предыдущий владелец... занимался генетическим инженирингом, но новые владельцы занимались всего лишь выведением растений, используя натуральные способы разведения, известные уже сотни лет.
Büyük bir kereste şirketiniz vardır ve Kuzeybatıya gelip yaşlı ağaçları kesersiniz ya da büyük bir petrol şirketiniz vardır ve milyarlarca dolara mal olan petrol sızıntılarına neden olursunuz.
Когда ты владеешь большой древоперерабатывающей компанией... которая вырубает старые леса Норсвеста... или большой нефтяной компании, с их постоянными разливками нефти... Это стоит миллиарды миллиардов долларов.
Dereler, ağaçlar, şelaleler var.
У них есть водопад и девевья и ручей.
Endişelendiğim ağaçlar değil.
Я не за кусты переживаю.
Zeytin ağaçları tepelerde fısıldaşıyorlar.
За оливковые деревья, шумящие на холмах.
Sağ taraf boyunca ağaçların üstlerine doğru bak.
Смотрите над верхушками деревьев по правой стороне.
Fillerle işbirliği yaparak tüm ormanı mahvetmeden ağaçları çıkartıyoruz.
И мы работаем вместе со слонами, чтобы добывать ценную древесину, не разрушая при этом весь лес.
Ağaçların arasından çıkan altı goblin, hançerlerini çekmiş size doğru koşuyor.
Шесть гоблинов бегут к тебе из леса, доставая из ножен кинжалы.
Ağaçların diğer tarafında hafif bir gürültü duyuyorsunuz, ardından tiz bir çığlık ve dev kanatların havayı dövmesi duyuluyor.
Вы слышите низкий гул с другой стороны, за деревьями, затем пронзительный крик и взмахи тяжелых крыльев на фоне неба.
Çok güçlü bir kızıl ejder olan iğrenç Draconis, ağaçları yararak açıklığa geliyor.
Отвратительный Драконис, всемогущий красный дракон, продирается через деревья на поляну.
Rüzgâr o kadar güçlüydü ki 30 metrelik ağaçları kökünden söküp yerden fırlattı.
Ветер был такой силы, что с корнями вырывал из земли стофутовые деревья.
Geçen sefer iki hafta boyunca avdaydık. Mızrağını bir ete saplayabilsin diye günlerce yağmur altında ağaçların arasında dolaşıyorduk.
В прошлый раз мы торчали там две недели — бродили по лесам, под дождём, день за днём, пока он не вонзил своё копьё в чью-то плоть.
Oradaki Yas Ağaçları uzun zaman önce kesildi.
Богорощи там вырубили еще тысячу лет назад.
Ağaçlar belediyenin malıdır.
Деревья - это собственность города.
Ama meyve ağaçlarına sert davranmalı uzun süre bırakmamalısın.
Но фруктовые деревья нужно уничтожать вовремя.
Ağaçların olduğu hattan yaklaşabilirsiniz.
Можно зайти с лесной линии.
Binlerce kilometre ötede şarabını yudumlarken gül ağaçlarını budayıp ev hanımlığı falan yaptığın için çok şanslısın.
Твоё счастье, что ты за тысячу километров отсюда, пьёшь вино, подстригаешь розовые кусты, изображаешь домохозяйку и всё такое.
Belki de oradaki ağaçların arasına kaçmıştır.
" наете, € думаю, что он возможно, залетел вон за те деревь €.
Güvenlik çitleri şu ağaçlar boyunca 45 kadar daha devam ediyor.
Так, ограда прямо впереди, метров через 50 по этому лесу.
- Kampın sağ tarafındaki ağaçların orda duruyoruz.
- Мы остановимся под деревьями, справа от поля
Çiçek açan kiraz ağaçlarının yanından geçiyoruz.
Проезжает мимо цветущей вишни,
"Büyümüş olsa da, çocukluğu aklına.. gelir ve bir şeyler gözlerini yaşartır" "Ağaçların üzeri Gördüğü her şeyi"
И даже взрослея, отчётливо помнит, застрявшего в ветвях бумажного змея, он помнит его и тоскует о нём.
Ağaçların altında bir sığınak var.
Там под деревьями находится бункер.
Bu enjekte ettiğimiz şey sana yıkılmış ağaçları kaldırma ya da metal çubukları bükme gibisinden güçler verir mi acaba?
Слушай, а здорово бы было, если бы от этой фигни ты смогла бы поднимать упавшие деревья и гнуть металлические брусья.
Bence, bu rampa biraz yanlış gibi.. Çünkü buradaki ve ağaçların oradaki manzara.. .. benim aslında duvarın üstünde olduğumu gösteriyor.
Я думаю, что уклон дороги, возможно, был выбран неправильно, потому что вид отсюда и на те деревья предполагает, что я фактически сверху стены.
İndiana Eyaletindeki en eski kavak ağaçlarından biri
это самый старый тополь в Индиане.
Palmiye ağaçları mı ele verdi?
Меня выдали пальмы?
Ve filler ağaçları yıkar, onlar kaplanlar gibi değil.
И, кстати, слоны спобобны повалить дерево, что так, это тебе не какие-нибудь неженки.
Shiloh Savaşına benzemesi için bu ağaçların yapraklarını dökmek ne kadara mâl oldu biliyor musun?
Вы в курсе, сколько стоила дефолиация этих деревьев - чтобы всё выглядело, как при сражении при Шайло?
Hatta o ağaçları uzaydan bile görebilirsin.
Огромных. Их из космоса видно.
Bu ağaçlar tanıdığım bir kızın babasına ait.
Этот лес принадлежит отцу одной девушки, с которой... я встречался.
Ağaçlarından bir kaçını alırsak umurunda bile olmayacaktır.
Он будет совсем не против, если мы возьмём одно из его деревьев.
Doğada var olan Noel ağaçları.
Настоящие ёлки!
Rüzgâr ve ağaçların birbirleriyle sohbeti arasındaki farkı bilir misin?
А ты знаешь разницу сежду ветром и деревьями, говорящими друг с другом?
Buraya çok kez geldim ama hiç ağaçları bu kadar hareketli görmemiştim.
Я был здесь много раз, но я никогда не слышал деревьев такими громкими.
Ağaçların oradaki hanım efendi.
Женщина за деревьями.
Böyle hoş bir yer - zeytin ağaçları... dağlar... Bu dağ hakkında pek çok hikâye var.
Алво башку снесли, потому что мы угнали яхту.
Sakız ağaçları var.
Жувачечные деревья...
Kocanizin dua ettigi agaçlar mi?
Деревья, которым молился ваш муж?
Kellesi kesilirken agaçlar neredeydi?
Где были деревья, когда ему рубили голову?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]