English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bad

Bad translate Russian

289 parallel translation
Kötü kesildi galiba.
I think I'm cut bad.
Amerikanlılar kötü... bad.
Американцы э.. э плохо.
Bad ž a! Hemen müdürün odasında gidiyor ve ne yaptığını anlatıyorsun.
Баджа, сейчас же иди к воспитателю Любе, и расскажи, что ты сделал.
Tam olarak sınırdayız, Bad Ischl'de veya Altausee'de değil. Yapacak öyle az şey var ki... subaylar dağ keçisi avına giderler.
Мы здесь прямо на границе, а не в Бад Ишеле или не в Альт Аусзее, где за неимением других занятий с удовольствием охотятся за сернами.
Uzay gemisinde yolculuk yaparız Kötü olmakta çok ustayız...
* Going cruising'in a spaceship We're so good at being bad
Kötü olduğunuzu düşünebilirsiniz...
* You may think that you are bad
Biz çok kötü ve zalimiz...
* We're so bad and mean
Tabii ki "Bad" albümünden bahsediyoruz.
Этот альбом - естественно "Bad".
Peck's Bad Boy karakteri gibi hissediyorum, saçma sapan..
Чувствую себя как тот плохиш Пэка, который уже не отдает себе отчет.
Zira ben kötü ilişkilerden nasibimi aldım.
"... as you will see "'Cause I've had my share of bad love affairs
Bad Boy'a, 5 £ yatır.
Пять фунтов на победу. На Бэд Боя.
Haydi, Bad Boy.
Давай, Бэд Бой. Давай, сынок.
Bad Boy.
Бэд Бой!
- I was a bad-ass builder about 50 years ago. - Evet.
Возможно, 50 лет назад это было классное здание.
Mersault kadın kıyafetleri içerisinde "Bad Girls" şarkısıyla dans ediyor.
Мерсо танцует в женском одеянии что-то из "Плохих девочек".
"Big Bad Voo Doo Daddy" çalacak.
Ты должна быть в форме. Будет группа Big Bad Voodoo Daddy.
Ama herkes "Bad, Bad Leroy Brown" ı çalışını dinlemekten bıktığında ağlayarak gelme bana.
Но тогда не приходи ко мне, когда всем станет тошно слушать, как ты играешь "Плохой, плохой Лерой Браун"!
Bad Company'den Simon Kirke havuz kenarında.
Саймон Керк из Bad Company сидит у бассейна.
Fakat yaşı kadın çapasını Otesánek'in karnına fırlatmış... ve onu badılcan gibi yarmış!
Но старая женщина кинула свою тяпку Полену в живот и распорола его!
- Otesánek senin lahanalarını yiyor sen de onu çapanla badılcan gibi yarıyorsun, o da ölüyor.
Что там написано? Полено съест вашу капусту, а вы распорете ему живот тяпкой и он погибнет.
Ve kötü şöhretimi umursamayacağım
AND I DON'T GIVE A DAMN'BOUT MY BAD REPUTATION
Ve kötü şöhretimi hiç umursamayacağım
A I'M NEVER GONNA CARE'BOUT MY BAD REPUTATIO
Hey, freaker, you trippin'on some bad lunch meat?
Эй уродец, тебя прёт от испорченного мясного ужина?
- Bad Dreams.
- Кто "они"?
Burda Maria Callas için değil, Bad Dreams hakkında konuşmak için bulunuyoruz.
Остальное - пустяки.
- Bad Dreams!
"Бэд дримз"!
- Bad Dreams Amerikadan uçakla dondurma istiyor. - Git de getir. - Nereye gönderelim?
Музыканты требуют мороженое из Америки.
Bad Dreamsine geri dön!
Не говори так. - Займись своими рок-звездами.
Bad Dreams, Koreye gitmek istemiyor, çünkü köpek yiyiyorlarmış ha?
"Бэд дримз" не хотят лететь в Корею, потому что корейцы едят собак?
Hala Bad Dreams var, oldukları gibiler.
У меня остались "Бэд дримз". Лучше, чем ничего.
O, şişman arkadaşının kardeşiydi. Korkunç saçları olan.
It was your fat friend's brother with that bad Afro.
Kötü olan kim?
Who's bad?
- Sin-bad. ( Sin-kötü )
Sin-bad.
Pek uzak olmayan bir gelecekte Japonlar için çok k ötü bir haber.
Достаточно плохие новости для японцев, - в не слишком далеком будущем. Plenty of bad news for the Japs in the not-too-far-distant future.
Hissedarlara karşı sorumluluğumuz olduğunu düşündüm ve durumun ne kadar kötü olduğuna inanamazsınız.
Я знал, что у нас есть ответственность перед акционерами... I thought we had a responsibility to the stockholders и Бог знает, что вы не сможете поверить, насколько плохой была ситуация. ... and God knows you cannot believe how bad the situation had been.
Psikolojik olarak kötü bence.
Я считал, что это окажет плохой психологический эффект. I thought it was bad psychologically.
"Denizciler geliyor" un psikolojik etkisi kötü olacaktır.
- Психологический эффект Johnson : - The psychological impact от известия'они посылают морскую пехоту', будет отрицательным. of'The Marines are coming'is going to be a bad one.
Michael Jackson'un Bad albümünü dinlerim.
Mне нравится альбом Джэксона "Бэд".
11... O zaman 25 o kadar kötü durmuyor!
11- - 25 DOESN'T SOUND SO BAD.
Bu benim durum ve bu değil "Bad". Oğlu kaçtı nerede, görmek istiyorum başta dayak sonra.
Да уж, иногда такие звери попадаются, что сразу становится понятно, почему от них дети сбегают.
Ve hep birlikte Bad hayatını değiştirir.
И, надеюсь, вы будете помогать мне воспитывать мою дочь.
Oh, Bad.
Бэт.
¿ Bad, orada bu yapabilirdi?
[чёртов кокни-диалект = ( ( ( ничерта не разберу]
Ne, Bad gelmez böyle bir parti olsaydı!
Ты первая, о ком я подумала, когда мы решились на это, Бэт!
Tişörtünde "kötü kız" yazıyordu ve gözleri de, "Tişörtümü oku" diyordu.
На майке было написано "Bad Girl"... а глаза говорили : "Читай на майке."
NasıI biri? Bad Science'da çalışmaya başlamadan önce Carter'ın asistanı olduğunu biliyorum.
Он был ассистентом Картера, пока не ушёл в Bad Science.
Reed Carlson, Bad Science Comics.
Рид Карлсон. Bad Science Comics.
Dediğim gibi... Bad Science adına, hepinize Atomic County'nin açılışına geldiği için teşekkür ediyorum.
Как я уже говорила, от лица Bad Science мы хотим поблагодарить вас за то, что вы пришли на нашу презентацию.
İş yeterince kötü zaten.
Business is bad enough.
Bad-Check Mazursky,
Фальш-чек Мазурски,
Ve kötü bir...
Мы поступаем неверно... We're doing a bad... мы... мы...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]