Balina translate Russian
753 parallel translation
Beklediğim gibi siyah bıyıklı balina benim için çok külfetli.
что черноусый кит мне не по плечу.
Kang Woo, seni burada öpsem olur mu? Siyah bıyıklı balina, bu biraz...
прямо тут поцелуемся? черноусый кит...
Şöyle bir bakış bedava. Satarım ben balina. Ve Filler.
Есть у меня слоновий бивень, И Дед Мороз детишкам вашим.
Bir balina suyun altında kalmalıdır!
Кит должен оставаться под водой.
Zıpkınlanmış yavru balina gibi kaldırdılar beni.
Они вытащили меня на берег, словно детеныша кита.
Geri döndüğümde, gördüğüm ilk balina avlayan gemiye bineceğim.
Как только вернусь, уйду с первым же китобойным судном.
Georgie'nin onuruna.. buranın adını.. Balina Körfezi koyduk.
И по предложению Жирки мы назвали то место Заливом китов.
- Balina avına mı gidiyorsun?
- Идете в море?
Balina sürülerine!
Больших ему китов.
- Bir balina bunu yapabilir mi?
- Киты бывают такими?
Aynı kasabada balina avcılarının ziyaret etmeden Hint veya Pasifik Okyanusu'na pek açılmadıkları küçük bir kiliseleri vardı.
В Нью-Бедфорде была часовня китобоев. Не многие уходили в Индийский или Тихий океаны, не посетив ее.
Ve fil gibi dişleri olan dev balina kapadı ağzını hapishane kapısının sürgüsü gibi.
Огромный кит сомкнул свои белые зубы, как засовы мрачной темницы.
Ve balina denizin derinliklerinin buz gibi karanlığından ışığa çıktı ve Yunus'u kuru topraklara kustu.
Иона был слаб и измучен.
Gemiye binmek ve balina avlamak istiyorum.
А ты? Завтра попрошусь в экипаж охотиться на китов.
Takozlar balina dişlerinden yapılmış.
А вот и зубы китов.
ve sanırım balina avı hakkında da hiç bir şey bilmiyorsundur.
Китов, небось, в глаза не видел.
- Neden balina avlamak istiyorsun?
Смех! - Что ты здесь забыл?
Baştan ayağa parçalanmış ve eksilen yerleri balina kemikleriyle tekrar bir araya getirilmiş bir adam göreceksin.
На нем живого места не осталось. Кости кашалота служат ему костылями.
Bunu yapan bir balina mı?
Его покалечил кит?
Ada büyüklüğünde bir balina.
Да, большой, как остров.
Balina avcılarının birçoğu gibi o da Quakkery mezhebindendi.
У него на счету было уже много китов и ни одного крушения.
İkinci, Hintli Tashtego'ydu. Savaşçı bir aileye mensuptu. Bizon yerine, balina avlamaya gelmişti.
Ему не уступал Таштего из воинственного индейского племени, охотник из страны бизонов.
Vücudunun yukarısı tümüyle, balina çenesinden yapılmış beyaz bir barbar bacağı üzerinde duruyordu.
Его исполинская фигура опиралась на крепкую белую ногу, выточенную из кости кита.
Balina görünce ne yaparsınız denizciler?
Что вы сделаете, увидев кита?
Ya balina ölür, Ya da kayık batar.
Или он, или мы.
Arayacağınız şey beyaz bir balina...
Надо искать белого кита.
Beyaz bir balina diyorum size.
Я сказал : белого кита.
- Beyaz balina olur mu?
- Разве киты могут быть белыми?
- Belki aynı balina değildir büyük bir ailedirler belki.
- Может, они разные? Стая. Сотня-другая особей.
Balina göründü!
Кашалот.
Balinanın parçalanmış kemiklerini denize atışımız balina için, yas tutanı olmayan bir cenaze merasimi gibiydi.
Затем белые кости кита мы сбросили в море, но эти похороны нас не огорчили.
New Bedford'un ilk balina avcılarının zamanından kalma kayıtlar bana bu haritayı çizmemde yardımcı oldu.
Судовые журналы первых китобоев Нью-Бедфорда... помогли мне начертить этот план.
Balina sürüleri için yapmaya değer olan iş, yalnız dolaşanı için de yapmaya değer.
Он. Всё, что касается китовых стай, относится и к одиночкам.
Fakat biz balina avlamak için buradayız kaptanımızın intikamını almak için değil.
Охота на китов ведется не ради мести.
Beyaz balina beni bunaltıyor.
Белый кит не дает мне покоя.
Balina göründü!
Кит в море.
Balina aşağıda!
Кит в море.
Yüz, belki iki yüz balina.
Там сотня... две сотни китов.
Evet, kolumu bir balina yedi.
Он позавтракал моей рукой.
Beyaz balina Ümit Burnu'ndaymış, geçen ay.
Белый кит прошел мимо мыса Доброй Надежды.
Fakat Kaptan, balina sürüsü ne olacak?
Капитан, там пять китов.
- Bay Starbuck. O balina ölüsünü bırakın.
- Мистер Старбек, отвязать тушу.
Bizim işimiz balina avlamak ve yeryüzünün lambaları için yağ elde etmek.
Наше дело – охотиться на китов, чтобы в мире могли гореть лампы.
Altının konuluş amacı olan "Balina göründü" sözünü söyleyen henüz çıkmamıştı.
Ни разу сверху не раздавался заветный крик : "Кит в море".
- Balina göründü.
- Кит в море.
Balina göründü.
Кит в море.
Beyaz balina, önümüzde uzanan Ahab'ın kendisi ve intikamı arasında özgürce yüzerken... günlerce bıkmadan gece gündüz kürek çektik.
День и ночь мы налегали на весла. А белый кит оставался на свободе, всё больше отдаляясь от Ахава, мечтавшего о мести.
Siz beyaz bir balina gördünüz mü?
А вы видели?
Kendi başına bir adadır beyaz balina.
Белый кит – сам остров.
Bu balina.
Это кит.
Beyaz bir balina, dedi Ahab.
Моби Дик.