English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Balık

Balık translate Russian

7,022 parallel translation
Orada aslında balık tutmuyordu.
Вообще-то, он там не рыбачил.
Et mi yoksa balık mı?
Так это мясо или рыба?
Evet ama onun aradığımız balık olduğunu düşünmüyorum.
Не думаю, что он та рыба, которая нам нужна.
Lavanta tarlasının üzerinde birbirine kenetlenmiş iki balık.
Две скрещенные рыбы на лавандовом поле.
Balık ne yahu?
Подумать только – рыбы!
Balık, taze balık!
Рыба, свежая рыба!
Nasıl bir oyun oynadığını bilmiyorum canım ama sen balık gibi kıvrılırken pullarına çarpan ışığı izlemek çok hoşuma gidiyor.
Не знаю, в какую игру ты играешь, дорогая, но я обожаю наблюдать, как твои чешуйки переливаются на свету, когда ты извиваешься.
Bazen balık hafızalı diye lakaplar takıyor.
Да, она говорит : "Мистер Забывчивость".
Erkek arkadaş istiyorsan, başka bir havuzdan balık tutmak isteyebilirsin.
Если тебе нужен парень - закидывай удочку в другом месте.
Balık etli, pembiş erkek batonu seni.
Мясистую, розовую мужскую палочку.
Burada da bir kalem ve bir konserve balık var.
Вот карандаш и банка со скумбрией.
Çünkü balık baştan kokar.
Потому что рыба начинает гнить с головы.
- Evet bu sadece balık.
Ну да, только рыба. Никаких оттенков.
- Gidip nerede balık tutacaksın?
Куда ты поедешь рабычить?
Balık tutma fikrini sevdim ama balık öldürmek istemiyorum.
А я была бы не против порыбачить. Но рыбу убивать не хочу.
- Balık tutmayı mı özledin?
- Скучал по рыбалке?
Bir kuş veya balık sürüsünün hareketlerini izle.
Посмотри на стаю птиц или косяк рыб.
Onu yine de kullanabilirim ama şimdi gözümün önüne daha büyük bir balık geliyor.
Его можно еще использовать, но у меня есть виды на более крупную рыбу.
Spesiyallerimiz ton balıklı sandviç ve patates kızartması.
Блюдо дня — сэндвич с тунцом и плавленым сыром, фри.
Eve gider gitmez, biraya ve kızlara balıklama dalacağım.
Как только я вернусь домой, я буду пить пиво и развлекаться с девушками.
Suda hâlâ balık var mıdır?
В водичке еще есть рыбки?
Canım şöyle aşağı tarafa gidip balık var mıymış diye bir baksana sen.
Детка, не хочешь немножко погулять и поискать рыбок?
Bu hafta sonu balık tutmaya ne dersin?
Ты не хотел бы сходить на рыбалку на выходных?
- Balık tutmak mı?
- На рыбалку?
Balık yakalamaya gitmek için hazırlanıyorum.
Ну, я собирался пойти наловить немного рыбы.
- Hala balık tutmaya gitmek istiyor musun?
Так что, ещё хочешь порыбачить? Что?
Geçen gece balık tutmaya gitmek istediğini söylemiştin.
Как-то ночью ты спросил, хочу ли я порыбачить.
Sudan çıkmış balık gibi çırpınıyordun.
Ты так сильно извивался.
- Kayıp Balık Nemo iyi filmdi.
Я обожаю "В поисках Немо".
Tamam ama bu işten çürük balık gibi pis kokular geliyor ve deniz hayvanları üzerine çalışıyorsun diye de demiyorum.
Ладно, но это дельце всё равно с душком. И не только потому, что ты работаешь с морскими животными.
Bağırsaklarına kadar kusan kişinin ben olacağımı sanmıştım ama çürümüş balık kadar yeşil olan sensin.
Думал, что это я буду выплевывать свои кишки за борт, и вот ты сидишь тут зеленая, как тухлая рыба.
- Lütfen. Balık şu anda en son düşünmek istediğim şey.
Пожалуйста, рыба это последнее, о чем я сейчас хочу думать.
Sokağın karşısındaki iğrenç kokan Çin balık fabrikasını biliyorsunuz ya?
Знаете китайский рыбный завод через дорогу?
Fark ettiyseniz bir balık fabrikasına göre fazla sır küpü bir yer.
Они всегда шифровались на своём рыбном заводе.
O balık kokusunu başka bir gizemli kokuyu örtbas etmek için kullanabileceklerini düşündünüz mü?
Вам никогда не казалось, что рыбным запахом они перебивают другой загадочный запах?
Küçük balık, büyük balık!
- Я люблю рыбу.
En azından burasının gerçek bir balık fabrikası olduğunu anladık. Sahtekâr bir yer değilmiş. - Hayır, Dee.
Зато узнали, что это настоящий рыбный завод, а не прикрытие для чего-то другого.
- Canım eskisi gibi balık istemeye başladı.
И если честно, мой вкус к рыбе возвращается.
- Evet, bütün gün balık düşündüm.
- Весь день о ней думал.
- Benim canım da ufaktan balık istiyor.
- Я тоже обретаю вкус к рыбе.
Balık tedarikçimiz tesislerinde bir hadise yaşamış. Anlayacağınız balık sayımız sınırlı.
У поставщика рыбы случилась проблема, поэтому у нас ограниченный выбор рыбы.
- Hayır, benim canım balık istiyor.
Нет, лучше рыбки.
- Balıkta karar kıldık.
Я уже настроился.
Biliyorum ama canları balık istiyor, şimdi benim de istiyor.
Понятно, но они хотят рыбу, да и я проникся.
Süpürgeyle balık bağırsaklarını süpürüyorum.
Убираем рыбьи кишки щёткой!
Ne desem boş olduğunu anladım ama o balık bağırsaklarına ellerimle dokunmam anladın mı? Ne yapalım biliyor musun?
Возможно, у тебя уже начался маразм но я не притронусь руками к рыбьим кишкам.
Menüde "Günlük taze balık" yazıyor.
В меню же написано : "Каждый день свежая рыба".
Hayır, kalbinin derinliklerinde sen de bunu bal gibi biliyorsun ki kızıl kadife tam bir fiyasko.
Нет, потому что глубоко в душе, ты как и я знаешь, что "красный бархат" это полная туфта.
Yavru köpek balığının biri aniden çıkıp taşaklarına dişlerini geçiriveriyor.
И появляется откуда-то акуленок и впивается своими гребанными зубами в ваши яйца.
Balık burcu olduğun hiç aklıma gelmemişti.
Это так забавно.
Bugün bölge tedarikçimiz ile sorunlar yaşadık. Yani bugün hiç balığımız kalmadı.
У местного поставщика проблемы, поэтому сегодня мы без рыбы.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]