Başçavuş translate Russian
518 parallel translation
- Tamamdır başçavuş.
- Хорошо, сержант-майор.
Tamamdır başçavuş.
Хорошо, сержант-майор.
Teşekkür ederim başçavuş.
Спасибо, сержант-майор.
Sidney, Başçavuş Rose seninle konuşmak istiyor.
- Сидни, сержант-майор Роуз просит вас на пару слов.
Başçavuş Rose ile konuşacağım.
Я сообщу сержант-майору Роузу.
- Günaydın başçavuş.
- Доброе утро, сержант.
Kocam senden çok söz etti başçavuş.
Мой муж много рассказывал о Вас, сержант.
Becerikliliğinin sırrı nedir başçavuş?
- Что толкает Вас к этому?
Pekâla, hoşçakal başçavuş.
Прощайте, однако.
Hep iş olmaz başçavuş. Tek yaptığın oturup evraklar arasında boğulmak.
Вы хорошо управляетесь.
Bravo başçavuş.
Молодец, сержант.
- Merhaba başçavuş.
- Привет.
G bölüğü, ben başçavuş Warden.
Батальон Джи. Сержант Варден.
Sağol başçavuş.
Спасибо, начальник.
Daha ne kadar onu mevcut göstereceksin başçavuş?
И сколько будем тянуть?
- Her şey yolunda mı başçavuş?
- Все хорошо? - Да.
Bu adamı tanıyor musun başçavuş? Evet komutanım.
- Вы его знаете, сержант?
Bunlar sende kalsın başçavuş.
Тогда позаботьтесь.
Çok üzüldüm başçavuş.
Сожалею, сержант.
Başçavuş!
Сержант-майор!
Astsubay Başçavuş.
Маришаль, шеф.
- Ben, Astsubay Başçavuş, Cruchot.
Я старший сержант Крюшо. - Мы рады, шеф.
Astsubay Başçavuş Cruchot.
Старший сержант Крюшо.
- Senin baban başçavuş mu? Henüz değil...
- Он у тебя не старшина?
Ne kadar kibarsınız, Başçavuş.
Месье аджюдан, как мило.
Devam edin başçavuş.
Продолжай, сержант-майор.
Yoldaş başçavuş... 5. Uçaksavar Taburu 3. bölük 1. ve 2. müfrezeleri cephaneliği savunmak için emirlerinize hazırdır.
Товарищ старшина, 1 и 2 отделения 3-го взвода 5-й роты отдельного зенитного батальона прибыли в ваше распоряжение для охраны объекта!
Kuzukulağı da toplayamaz mıyız, yoldaş başçavuş?
А щавель собирать можно?
Ne oldu, yoldaş başçavuş?
Что, товарищ старшина?
Ama gizliliğin korunması amacıyla bizzat komutandan izin aldık, yoldaş başçavuş.
Ау нас разрешение, товарищ старшина, от командующего лично. Для соблюдения секретности.
Girmeden önce kapıyı çalmayı deneyin, yoldaş başçavuş.
Стучать надо, когда входите.
- Balığa mı çıkıyorsunuz, yoldaş başçavuş?
- За рыбкой, товарищ старшина?
Yoldaş başçavuş, en çok hangi dansı beğeniyorsunuz? Yatma vakti geldi.
А что вы больше всего уважаете?
Başçavuş dinlerdi.
Товарищ старшина послушает.
Yatağınız ondan mı hazırlanmamış halde, yoldaş cinsiyetsiz başçavuş?
То-то у вас постелька распахнута, товарищ старшина среднего рода.
Bugünlerde kim bir şeylerden emin olabiliyor ki, yoldaş başçavuş? Haklısın.
А кто теперь в чем-нибудь уверен, товарищ старшина?
- Yoldaş başçavuş! - Ne istiyorsun?
- Товарищ старшина!
Pekala, Kızıl Ordu yoldaşları, tamam mıyız? Tamamız, yoldaş başçavuş.
Ну как, товарищи красноармейцы, порядок?
Yoldaş başçavuş, evli misiniz?
Товарищ старшина, а у вас есть жена?
Eskiden memlekette söylediğimiz ufak bir şarkı. Bu taraflardan mısınız, yoldaş başçavuş?
Прибаутка была в наших краях такая.
Günaydın, yoldaş başçavuş. Günaydın.
Здравствуйте, товарищ старшина.
On altı, yoldaş başçavuş.
16, товарищ старшина. Вижу.
Haydi, Rita. Yoldaş başçavuş, peki ya oduncularla karşılaşırlarsa?
Товарищ старшина, а если они лесорубов встретят?
Başçavuş halime acıdı.
Сержант дал мне "вольную".
Yoldaş başçavuş, size bir soru sorabilir miyim?
Товарищ старшина, разрешите обратиться?
Unutmayın ama, yoldaş başçavuş! Söz verdiniz.
Глядите, товарищ старшина, обещались!
Gözlerini yoruyorsun. Hava aydınlık, yoldaş başçavuş.
Глаза портишь.
Tamam, yoldaş başçavuş.
Шинельку подстилай.
Yoldaş başçavuş.
Товарищ старшина.
Geliyorlar, yoldaş başçavuş.
Идут, товарищ старшина.
- Eteğini kaldır. Bu pek nizami bir emre benzemiyor, yoldaş başçavuş.
Не из устава команда.