English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Beyzbol

Beyzbol translate Russian

1,430 parallel translation
Madem artık beyzbol oynamayacaksın o zaman bunlara da ihtiyacın olmayacaktır sanırım.
Ну если ты не собираешься больше играть в бейсбол Я полагаю, что тебе это не понадобиться.
Nagano liseler arası beyzbol turnuvasının 10. gününün özeti şu şeklide... Bir dakika sessiz olun lütfen! Son atışlarda iki takım da sayı bulsa da Ueda Lisesi, Sakuchousei Lisesi'ni yendi ve yarınki finale yükseldi.
В 10-й день чемпионата Нагано по бейсболу среди старшеклассников... все притихли!... школа Уэда победила школу Сакутёсэй... который состоится завтра.
Şey... bu sanki büyük bir beyzbol takımı en iyi atıcısını kaybettiğinde birden herkesin savunmayla yer değiştirmek istemesi ve küçük topla oynamamasına benziyor.
Ну... это, как будто из футбольного клуба в разгар сезона уходит крайний правый полузащитник, тренеры пытаются найти ему замену на скамейке, а никто из запасных не может так пробежать по бровке.
Beyzbol benzeşmesi yapıyorsun?
Вот уже и ты проводишь футбольные ассоциации.
Buraya beyzbol oynamaya geldik.
Мы здесь, чтобы играть в бейсбол
Bir beyzbol oyuncusu avcısı bu kadar parayı nereden bulmuş?
Откуда у бейсбольного скаута такие деньги? Барни Слуп?
Arkadaşının kafasını beyzbol sopasıyla dağıtmak nasıl bir his?
- Он был моим другом! Каково это, разбить череп друга той битой?
Beyzbol için yaşlı bir adam.
В бейсболе он считается старым.
Bir beyzbol oyuncusu Bay Sloop'a çok kızmıştı.
Мы нашли свидетеля с иммиграционными проблемами. Бейсболист, Он был очень зол на мистера Слупа.
Oradan gitmeye çalıştı ama beyzbol oyuncusu onu takip etti, çok sinirliydi.
Он пытался уйти, но бейсболист..
Ve beyzbol oyuncusu sustu. Ben de o zaman ayrıldım.
И тогда бейсболист замолчал.
Beyzbol oyuncusunu tekrar görürse tanır.
И тогда я ушел.
Beyzbol sahası kameraları.
Какую камеру? Камеры на бейсбольном поле.
Cinayet silahı bir beyzbol sopasıydı.
Это была не она.
Beyzbol sopası, beyzbol akademisi, aklıselim.
Оружием убийства была бейсбольная бита. Бейсбольная бита, бейсбольная школа - - вполне логично.
O harika bir ortaktı, hepimiz için harika bir arkadaştı ve en önemlisi beyzbol oyununun kendisi için harika bir arkadaştı.
Он был хорошим партнером, Большим другом для всех нас... И самое главное..
- Beyzbol oynayacağız. - Doğru.
- Играть в бейсбол?
Beyzbol oynayacaksınız.
- Да. Вы собираетесь играть в бейсбол.
Beyzbol oyuncusu olma ihtimalin yüksek. Çok fazla para kazanacaksın.
Ты станешь крутым игроком, заработаешь кучу денег.
Oynadığı beyzbol maçından sonra evine dönüyormuş.
Во время игры в софтбол он сделал хоум-ран.
Birkaç en sevdiği eşyasını getirdim. Lise basketbol forması. Beyzbol şapka koleksiyonu, Yaşlılık ilaçları.
Собрала кое-что из его любимых вещей – школьный баскетбольный свитер коллекция бейсболок, стариковские таблетки.
Beyzbol, yemek pişirmek.. ... sonunu görmek zorundayız.
Бейсбол, готовка, давай дождёмся финала.
Beanbol ( bir tür beyzbol ).
Бейсбол.
Erkekleri bilirsin, herhalde bir beyzbol maçında veya bardadırlar.
Ну, ты же знаешь этих мужиков, наверно на бейсболе или в баре.
Beyzbol şapkasını da alıp, üzerine koymuş oldu.
Она взяла бейсболку как бонус.
Beyzbol sopasının dört bir yanında parmak izlerini bulduk.
Твои отпечатки на бейсбольной бите.
Bu bir insan, beyzbol maçı değil ki.
Это человек. Это не бейсбольная игра.
Vuruştan önce beyzbol sopasını savurmak gibi bir şey.
Это как махать двумя битами в зоне разминки.
Senin göğüslerine küçük beyzbol topu dediği için onu affedebildin mi?
Он наконец cмирился с растущей грудью его маленького бьющего?
Noel için bana futbol topu ve beyzbol eldiveni göndermiş. Yani hala affetmiyorum.
Ну, он прислал мне на Рождество футбольный мяч и бейсбольную перчатку, так что, наверное, нет.
Beyinlerini beyzbol sopasıyla dağıtıyor.
Он дубасит им по мозгам бейсбольной битой, вот что он делает на самом деле.
Kampa gitmek, bisiklet kullanmayı öğrenmek ilk gerçek beyzbol deneyimim, ahşap cilalamak ve sörf.
Сходить в поход, научиться кататься на двухколесном велосипеде, сходить на бейсбол, покрасить забор, а еще серфинг.
Ne zaman ki kilo vermeye başlarım, kendimi daha iyi hissetmeye başlarım, işte o zaman en küçük oğlumla birşeyler yapmaya başlayacağım. Bir parkta futbol ya da beyzbol oynamak gibi.
Когда я весил намного меньше, я лучше себя чувствовал, я мог играть с младшим сыном, играть в футбол или бейсбол в парке.
Şimdi biri beyzbol sopasıyla vurunca piyanonun ne hale geldiğini öğrendim.
Теперь я знаю, как выглядит пианино, когда кто-то бьет по нему бейсбольной битой.
Dondurucu havada, rakunlar terör estirirken elinde beyzbol sopasıyla tüm gece sen burada uyumayı dene.
Знаешь, я бы хотела посмотреть, как ты спишь здесь всю ночь пока все замерзает, с бейсбольной битой в твоих руках и терроризирующими тебя енотами.
Beyzbol antrenmanı için biraz erken çıkmalıyım.
Выедем немного пораньше на бейсбольную тренировку.
Beyzbol topu böyle tutulur.
Вот так надо правильно держать мяч.
Bu yaz beyzbol kampına gideceğimi bilmiyordum.
Не знал, что лето проведу в тренировочном лагере.
Şuradaki kutuda, binlerce klasik Red Sox beyzbol kartı var.
Вот в этой коробке тысяча коллекционных бейсбольных карточек Рэд Сокс.
Her cuma oğlumu beyzbol okulundan alırdım.
По пятницам... Я забирал сына с бейсбола.
Hala beyzbol oynuyor musun?
Мячиком балуешься ещё?
Ben de lisedeyken beyzbol oynardım.
Я играл в бейсбол в школе.
Ne haber, Koç? Burası beyzbol sahası, dostum.
Это бейсбольное поле, чувак.
Beyzbol hayranıyımdır zaten.
Я реально слежу за бейсболом.
Evet, beyzbol harikadır.
Да, бейсбол - это нечто.
Beyzbol nasıl oynanır?
А как играют в бейсбол?
Hitler'in beyzbol topunu mu?
Бейсбольный мяч Гитлера?
- Beyzbol sopası, beyzbol akademisi, aklıselim değil.
- но на самом деле ты не знаешь. - Чо?
Beyzbol şapkalı adam, değil mi?
Парень в бейсболке, да?
Beyzbol Sopası.
Здесь все любят бейсбольную биту.
Beyzbol sopamı.
Свою биту.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]