Both translate Russian
107 parallel translation
Bu gözlerimi açana kadar bekleyemez mi?
это может ждать, до both of мои глаза открыт?
İkiside Both Venatic Sınıfı.
Оба - охотничьего класса.
İkiniz de aynı şekilde yeterlisiniz.
You both are equally capable.
Peki Emma bize kalsaydı ve ben ölseydim... ... o da onu vermek zorunda, değil mi?
So if we both had Emma, and I died she'd have to give her up.
Walter Lippmann onun için hem en iyi hem de ordu üstünde sivil kontrolü kuran ilk savunma bakanı diyor.
Уолтер Липман называет его не только лучшим министром обороны... Walter Lippmann calls him both the best secretary of defense но ещё и первым, кто когда-либо устанавливал гражданский контроль над военщиной. ... and the first one to ever assert civilian control over the military.
Japonya Zaferi Günü'nde ikimiz de hastanedeydik.
Мы оба были в больнице в День Победы над Японией. We were both in the hospital on V-J Day.
İnanç ve görmek, genellikle ikisi de yanlış.
Lesson # 7 : Belief and seeing are both often wrong.
Hem Kennedy'ye hem de Johnson'a müthiş saygı, sevgi ve sadakat duyuyordum.
У меня было это огромное уважение и привязанность, лояльность... I had this enormous respect and affection, loyalty к обоим, Кеннеди и Джонсону. ... to both Kennedy and Johnson.
Allen wears a watch that bears both the word and crosshair symbol.
Аллен носит часы, на которых есть слово и крестообразный знак.
# Baldırlarınızı iyice sıkın
Both thighs squeeze tight
İki aileyi birden leftbefore both our families kurtardık yani.
То есть, он хотя бы свалил до того, как обе наши семьи повелись на его уловку.
Çeviri : Sacit FeLis Rommel
Both Sides Now Две стороны медали
Senin gözlerine bakınca. You riding right next to me and we both become one heading towards the sun following the line following the redline to the sun you are the air I breathe without you I am incomplete you are the only one for me Tam yanımda oturuyorsun.
Ты со мною рядышком
Ve ikimiz de biliyoruz ki, siz iyi bir komutansınız.
And we both know you are a good commander.
Ben oldukça biz düşünmek demek çok hem de örtülü olduğunu belirtmişsiniz.
I mean, I think we pretty much both have that covered.
Her şeyi sıçıp batırdım,... ve özür dilemek istiyorum ki ikimizde yolumuza devam edebilelim.
I really fucked up, and I want to apologize so we can both move on.
Açmak için iki anahtara da ihtiyacım var.
We needed both keys to open it.
İşin bittiğinde ikisini de postayla yolla yeter.
Just mail them both back when you're done.
İkisi de aynı şeyi savunuyorsa, ikisi de istiyor demektir.
it means they both really want the deal.
Doğru. Hem kocası hem de yardımcısı, bu buluşmalardan geldiğinde moralsiz olduğunu söylüyor.
Exactly, and her husband and assistant both say that
Bir parti bile veremiyorsam nasıl "Both Sides Now" şarkısını yazacağım?
Как я смогу написать "Both Sides Now" если не в состоянии даже устроить вечеринку?
Ya mürekkep ya kağıt veya her ikisi.
It's either ink, paper, or both.
Her ikisi birden olamazsın.
You can't be both.
Birinin iki eli de kesildi.
One had both hands removed.
Elinin altında 125 milyon doların da yok, ama nedense her ikisi de doğruymuş gibi duruyor.
You don't have $ 125 million at your disposal, yet both things apparently are true.
İkimizi de koruyacağım.
I'm going to protect both of us.
ama bebeğin benden olduğunu da biliyordun, ve sen ikisinin yanında oldun.
But you also knew that was my baby. And you were there for both of them.
Jane bana geldi çünkü ikimiz de üzgündük.
Jane came to me because we were both grieving.
O kadar tahrik etti ki bu akşamki partimize sizi davet etmek istiyorum.
So much so that I'd like to invite you both to a party tonight.
Saldırıya geçmeden şunu söyleyeyim söylediklerini düşündüm, haklıydın.
Uh, before you come at me with both barrels, let me just say, I have been thinking about it, and you were right.
"I took a Louisville Slugger to both headlights"
- Я разбила обе фары бейсбольной битой -
Vaktimizi boşa harcadık.
Wasting both our time.
# Your tears and my pride # they're both so hard to swallow #
твои слёзы и моя гордость с ними не совладать
Isınamıyorum.
( both shivering ) I can't get warm.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ikimiz de balonuz
The truth is, we're both balloons.
Tamamen yeni bir fetiş... Both :
Это совершенно новый фетиш, под названием...
Once Upon A Time S02B02 - "We Are Both"
Давным-давно. 2 сезон 2 серия. Двойная сущность.
Sage'in elbisesi çıktığında, they both came undone.
Когда платье Сейдж было сброшено, они обе были уничтожены.
İkimiz de birbirimize karşı dürüst... olmadık.
We both have been fundamentally dishonest with each other.
Why, I'm gonna gouge your eyes out, both of you bunion-heads!
Я вырву ваши глаза, два идиота!
Başımızı belaya sokacaksın.
You're gonna get us both in trouble.
Ama ben... Babanla ben... - Biz...
I was, your father and me both, we were...
♪ I drop them both and say the name ♪
♪ Я бросаю их и произношу имя ♪
- Sen de öylesin belli ki.
William : Uh, for us both, it seems.
Harcama fişlerinin üzerindeki zamanlara göre iki gün önce her ikisi de aynı anda oradaymışlar.
Time stamps on the receipts show that they were both there two days ago.
- İkiniz de muhteşem görünüyorsunuz. - Sen de pek fena değilsin.
You both looked splendid.You didn't look so bad yourself.
İkinize de.
To both of you.
Zavaşa, zdarovya, Mutlu olunuz
Heaven bless you both
Sıhhatinize, birlikte barış içerisinde yaşayalım. İkinizde birbirinizden hoşnut olsun
May you both be favored with the future of your choice
İmkânsız gibi gözükse de ikisi birden var.
As unlikely as it sounds, you have both.
- İkiniz de batırdınız.
- You were both fucked-up...