Bu böyle gitmez translate Russian
49 parallel translation
Bu böyle gitmez.
Так продолжаться не может.
İlk molada seni indireceğim, bu böyle gitmez.
Если боишься, лучше вылезай, тебя никто не держит.
Bu böyle gitmez.
Так дальше нельзя.
Kaçıktan başka. Bu böyle gitmez.
Нельзя же так себя мучить.
Bu böyle gitmez... Birbirine gerekli ilgiyi göstermemiş çiftlerin, aynı çatıda yaşamasının cezası olmalı.
Надо законом запретить жить вместе парам, разлюбившим друг друга.
Bu böyle gitmez. Dinle beni.
Говорю тебе.
Bu böyle gitmez!
Так не пойдёт!
Bu böyle gitmez. Gerçekten gitmez. Hepsi onun suçu.
Так и есть...
- Bu böyle gitmez.
Это не может так продолжаться.
Bu böyle gitmez, Meir.
Нет мне покоя.
Bu böyle gitmez.
Это невозможно.
Ama bu böyle gitmez kardeşim! Böyle gitmez.
Кто не кувыркается, тот не ест.
Bu böyle gitmez.
Смотреть противно!
Bu böyle gitmez Daniel.
Так не пойдёт, Даниэль.
Bu böyle gitmez.
Эй, так не пойдет.
Destek gerekiyor.Komiserle konuşmalısın Bu böyle gitmez
Вам нужно повышение. Вы должны поговорить с капитаном. Так дальше не может продолжаться.
- Bu böyle gitmez.
- Это неприемлемо.
Lynette, bu böyle gitmez.
Линетт, ты не можешь это так оставить
Bu böyle gitmez.
Послушай, это не хорошо.
Bu böyle gitmez.
Со мной это не проходит.
Bu böyle gitmez.
Хватит.
Ben de ama bu böyle gitmez dostum.
Как и мне, но она не придет, брат.
Bu böyle gitmez Bay Chambers.
Так не может продолжаться, мистер Чемберс.
Bu böyle gitmez!
Я так не могу!
Bu böyle gitmez Tony!
Я не могу, Тони!
Hayır, bu böyle gitmez.
Нет, так дело не пойдёт.
- Bu böyle gitmez çünkü senin gibi dadıları çiğner, tükürürüm. Yediğim tüm yemekler gibi.
У тебя ничего не получится, потому что таких нянь, как ты, я разжевываю и выплевываю, как обычную еду.
Bu böyle gitmez.
Так не получится.
Bu iş böyle gitmez!
- Ей это так с рук не сойдет.
Garanti ederim, bu iş böyle gitmez.
- Я с ней разберусь.
Eğer böyle yapmazsanız, öldürülen genç ırgatın laneti sonsuza kadar bu evden gitmez.
Если ты этого не сделаешь,... проклятие младшего сына... навсегда ляжет тенью на наш дом.
Peki, bu iş böyle gitmez.
Ну, тогда у них ничего не выйдет.
Baltimore'un batısında işlerin nasıl yürüdüğünü biliyoruz biz. Bu iş böyle gitmez.
Хочу сказать, совсем не так... нас с тобой в Западном Балтиморе учили поступать в таких случаях.
Bu iş böyle gitmez!
Опять! Киба!
Baksana. Bu böyle gitmez işte.
Шеф!
Ama bu hep böyle gitmez, işe koyulmalıyız.
Вы как хотите, но мы должны ему помочь.
Eğer böyle yaparsanız ve ben de bunun yüzünden evimi kaybedersem bir şey üzerinize doğru gelebilir, Bayan Price, geceleri gelen hırsız gibi, bu hoşunuza gitmez.
Если вы так поступите, и мое положение будет утрачено по этой причине, кое-что наступит с вами, мисс Прайс, аки тать в нощи, что может не быть столь приятным.
Bu böyle gitmez.
Знаешь, это не может продолжаться.
Bak Sunil. Bu iş böyle gitmez.
Слушайте, все не может продолжаться так, как сейчас.
Bu böyle gitmez. - Ne yapmamı istiyorsun?
- Что ты хочешь, чтобы я сделал?
Bu dövüş böyle gitmez.
- Миднайт навалился на Брэндана.
Bu iş böyle gitmez.
Так не пойдёт.
Bu iş böyle gitmez.
После всего свершившего дерьма - это не пройдет.
Ciddiyim beyler, bu seks yapmama olayı böyle gitmez.
Я серьёзно, парни, без секса совсем хреново.
Bu böyle bir yere gitmez.
Это ни к чему не ведет.
Edemem de zaten ama bu iş böyle gitmez.
Я никогда не смогу тебя ненавидеть но я не могу больше так. Не могу так... как ты это делаешь.
Böyle gitmez bu iş.
Так дела не делаются.
Yezidin inancını açıklıyordum. Bu iş böyle gitmez.
Покажи мне свои клыки, язычник.
- Bu iş böyle gitmez.
Пора кончать с этим.