Ciğer translate Russian
260 parallel translation
Ellerinde güzel ciğer varmış...
Хороший кусок печенки...
- Ciğer hapı. Balayında kim ciğer hapı görmek ister ki?
Они хотят видеть красоту и романтику, так что плакаты надо убрать.
Nasıl bir ciğer bu, körük gibi!
Прелесть.
Patron, sen de koş ciğer al.
Босс, а ты сбегаешь и достанешь печенку.
Jambon, peynir ve ciğer ezmesi var.
У меня есть ветчина, сыр и ливерная колбаса.
Birinin benden doğranmış ciğer yapmasını bekleyecek değilim.
Я не собираюсь ждать, когда из меня кто-то сделает отбивную.
Ciğer ve meyve salatası.
Жареная печень и фруктовый салат.
Ciğer yeterliliği % 50 daha iyi.
Эффективность легких выше на 50 процентов.
Öğle yemeği için ciğer yapayım mı? Ne istersen yap.
- Я приготовлю телячью печень.
Ciğer kızartacağım.
Я приготовлю её.
Pekâlâ, ciğer yap öyleyse.
Ладно, пусть будет печень.
- Biraz ciğer ezmesi Albay?
- Гусиной печени, полковник?
İşte ciğer ezmem mangalda hindi ve sonrasında dinlenmek.
Тогда вам нужно попробовать Самуаи паштет, обжаренный на галиафе.
Yemekte ciğer ve spagetti var.
Сегодня на ужин спагетти с печенью.
Ciğer nasıl olsun istersin?
Как пожарить печень?
Çocuğun biri ciğer ezmesi sürülmüş Ritz krakeri verip adına "kanape" dedi.
Ребёнок в белом пиджачке подошёл ко мне... дал мне печенье Ритз и рубленый ливер... он сказал "канапе"
Ben de, "Ne kanapesi, ciğer ezmesi sürülmüş Ritz krakeri!" dedim.
Я ответил : "Засунь это печенье и ливер себе в задницу!"
Yürek mi, böbrek mi, ciğer mi?
Сердце, почки, печень?
Bu yüzden ilk kara bitkileri alçaklarda kalarak ciğer otları gibi yatay yüzeyler veya yosunlar gibi yastıklar oluşturdu.
Таким образом первые растения земли были непритязательными, формировавшими плоское "кожаное" покрытие как печеночники или подушки как мхи.
Yosunlar ve ciğer otlarının her ikisi de iki tür eşey hücresi üretir.
Мхи и печеночники, такие как этот, производят два вида половых клеток.
Ciğer otlarının sadece birkaç santimetre uzunluğundaki bu çıkıntıları aktif olarak yüzen, ufak spermler yapar.
Эти наросты на печеночнике, имеющие несколько сантиметров высоты, производят крошечную мобильную сперму которая активно плавает.
Aynı anda, ciğer otunun yumurtaları taşıyan dişi organı spermleri kendine çeken özel bir kimyasal salgılar.
В то же самое время, женская часть печеночника имеющая яйцеклетки выпускает специальный химикат, который привлекает сперму.
Her bir spor yeni bir ciğer otu bitkisi oluşturabilecek donanıma sahiptir.
Каждая спора способна превратиться в новое растение.
Kırkayaklar, şimdi olduğu gibi, o zaman da vejetaryendi ve bu yosunlar ve ciğer otları arasında bolca yemek bulabildiler.
Многоножки в то время, как и теперь, были вегетарианцами, и они, должно быть, нашли, много съедобного среди мхов и печеночников.
Ne de olsa yosunlar ve ciğer otları karadaki tek bitkilerdi.
Такие растения как мхи и печеночники были все еще единственными на земле.
Küçük ciğer parçaları gibi.
( нет, правда! )
Ciğer ezmesi, kuşkonmaz salatası ve karışık meyve püresi.
Паштет из печени, салат из аспарагуса и фруктовое пюре.
Bir çift bacaya "Ciğer" diyordu. Bir başkası onun " Şaft'ıydı
Он называл один комплект труб его "легкими", другой "дерьмоотвод".
Yarın ciğer ezmeli sandviç getireceğim.
Я завтра принесу печеночный паштет.
- Baharatlı ciğer? Ciğer var.
Почки - да.
- Yemek zamanı çocuklar. - Oh, evlat! Ciğer!
[Skipped item nr. 237]
Ciğer var mı?
У тебя ливер?
Marsık gibi ciğer, boğazında sigara içmek için bir delik.
Курить прогнившими лёгкими через дырку в глотке?
Ameliyathane ciğer kalp baypasına hazırlansın!
И пусть приготовятся к искусственному кровообращению!
Bizim düğünümüzde şimdiye çoktan ciğer soteyi kaldırmışlardı.
На нашей свадьбе они уже бы заворачивали рубленую печёнку.
Tavuk istiyorum, Ciğer istiyorum.
Хочу цыплёнка, хочу печёнку.
Evet akşam yemeği için ciğer almak istiyorsanız ne yaparsınız?
Теперь, если Вы хотели купить печень на обед, что Вы сделали бы?
Marty'nin eski polis rozetinin ciğer salamından kopyasını yapacak birini buldum.
Нашелся человек, который сможет сделать точную копию полицейского значка Марти из двух кило ливерной колбасы!
Tamam, sen, sarı karın, mor ciğer (? )...
Ну хорошо, желтопузый, лилово-печёночный...
Favori yemeklerim, kalp, ciğer ve dalaktır.
Моё любимое блюдо хаггис... сердце, лёгкие, печень.
Güzel, büyük, kocaman bir waffle kornette kesilmiş ciğer.
Огромный вафельный стаканчик, наполненный перемолотой печенкой.
Kıyılmış ciğer mi?
Расколотая печень?
- Seni ciğer gibi doğrayacağım.
Что тебе нужно? - Я покромсаю тебя на гуляш.
Ona göre ciğer yağı hazırlayıp vermek yerine başka şeyler yapılmalıydı.
... он чувствовал, что жизнь стоит большего,... чем торговля касторкой.
Bana Kuzu Çene derdin ve sana Ciğer dediğimde utanırdın.
Ты звал меня "Овечья нога" и всегда краснел когда я звала тебя "Кусок колбасы".
Birisi böbrek için bekliyor, başka birisi ciğer için.
Один ждёт почку, другой ждёт лёгкое.
Eğer bronşitin kötüleşirse ak ciğer iltihabına dönüşebilir.
Бронхит может дать осложнение и вызвать пневмонию.
- Ciğer!
— Печень!
Ciğer, böbrek, dil, uykuluk.
Печень, почки, язык, зобная железа.
Hey, ciğer.
Что, ливер?
Varsa ciğer.
Лучше печёнку.