English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ C ] / Colonel

Colonel translate Russian

75 parallel translation
Niye böyle bir şey yapayım, mon colonel?
Почему, полковник?
Notları sonra konuşuruz, mon colonel.
Мы обсудим эти замечания позже, мой полковник.
Çok yardımcı oldunuz, Colonel Clapperton.
Вы очень помогли.
Droopy Drawers... Colonel Coward... Pepito, dünyanın en büyük kedisi...
Друпи Дроэрс полковник Ковард Пепито, самый большой кот в целом мире Второстепенный Боб и Засос-пылесос.
Simpson! Bu Colonel Kwik-E-Mart's Kentucky Burbon'ın ücretini ödemediniz.
Миссис Симпсон, вы не заплатили за вот эту бутылку бурбона "Полковник Квикмарт".
Mektup Colonel Forster'dandı,
Это было письмо от полковника Форстера.
Merhaba Colonel. Nasılsın?
- Привет, Полковник.
- Adams, bu Colonel.
- Это - Эдди Адамс, это - Полковник.
Bak Eddie, bütün filmlerimizi Colonel finanse ediyor.
Эдди, Полковник вкладывает деньги в наши фильмы.
Afedersin, Jack? Colonel'in adımla ilgili söylediklerini düşünüyordum da.
Слушай, Джек, да я всё насчёт моего имени.
Ama Vegas'a vardığımızda Colonel ile konuşmam lazım.
Надо будет поговорить с Полковником.
Dirk sen de Colonel'i ikna etmeye çalış.
Тебе Дирк, придётся убедить полковника.
- Colonel.
Полковник.
Colonel'in parası var.
У Полковника есть деньги.
Yavaş ol Colonel.
Помедленнее, Полковник.
Kapa çeneni dedim, Colonel!
Я сказал, заткнись!
Kesinlikle. Hatta üzerinde Colonel Sanders'dan bile daha iyi durmuş.
Мне он на тебе даже больше нравится, чем на Генерале Сандерсе.
Colonel Farrell.
- Полковник Фаррел.
Peki teğmen Colonel?
Подполковник?
Bir B-24 grubunun albayıydı.
Полковник командовавший группой самолётов Б-24. Colonel in command of a B-24 group.
Colonel "bu adamdan kurtulalım, artık Elvis'in yerine geçemez" dedi.
Полковник сказал : "Нам нужно избавиться от этого парня." "Он не может больше быть Элвисом."
Barış sürmeyecek. Colonel, Birleşmiş Milletler Interhamwe konusunda endişe etmemeli.
В ООН не должны волноваться о интерхамве.
Sen, Marissa'yla ilgilen... Ben, Colonel'le ilgilenirim.
Ты помиришься с Мариссой А я решу эту проблему
Oh evet, Merhaba Colonel Sanders!
Аа, привет, полковник Сандерс
Eh eh, haklısın, Colonel Sanders! Ona daha fazla tavuk vermeyin.
Вы правы, полковник, больше не давайте ей курицу
Colonel'in değneği var.
У полковника должен быть жезл.
- Hayır Colonel.
- Нет, полковник.
Yardımınız için teşekkürler Teğmen Colonel.
подполковник. Как поживает Марко?
"Colonel" diye okunur.
- Надо произносить "колонел".
Ama şimdi giderseniz Colonel Mustard paçayı sıyıracak.
Но если вы уйдете, полковник Горчица просто сбежит!
Colonel Sanders egonu biraz dizginleyebilir misin?
Эй, полковник Сандерс, не пора ли вернуться к ставкам?
Albay Young, cevap verin.
Colonel Young, come in.
Albay Young, ben Brody, kontrol arayüzü odasından arıyorum.
Colonel Young, this is Brody, in the control interface room.
Albay'ın gördüğü bu rüyalar onun duygusal dengesinin testi ise.
These dreams the Colonel's been having- - a test of his emotional stability.
Bir düşün. Albay şu anda ne yapıyor?
Think about it- - what is the Colonel doing right now?
Albay, siz bu kapıyı açana kadar hiçbir yere gitmiyorum.
Colonel, I'm not going away till you open this door!
Destiny, Albay Young'ın mürettebatı yönetme yeteneğini değerlendiriyordu ama nihayetinde gemiyi kontrol eden benim.
Destiny was evaluating Colonel Young's ability to command the crew, but ultimately, Я контролирую корабль.
Albay Sanders * ile Burger King'i.
Colonel Sanders. The Burger King.
Adamın buluşma yeri olarak KFC'yi seçmiş olsaydı Colonel Sanders'la masaya oturduğunu düşünmezdin, değil mi?
Если бы у нашего парня была встреча в KFC, ты бы не стал сразу же думать, что полковник Сандерс с ним заодно?
O Colonel Sanders'dı.
Хотя цыпленок все равно погиб.
Görevliden Albay Colonel'i iste o da hüsnüniyetime kefil olsun.
Дежурный соединит Вас с полковником Доулменом.
Colonel Klink aşkına, çok güzelmiş.
Полковник Клинк, это мило.
Görevliden Albay Colonel'i iste o da hüsnüniyetime kefil olsun.
Есть долг человека поставить вас через полковника Doleman. Он будет поручиться за мою добросовестность.
Colonel, lütfen, benden bunu isteme.
Полковник, прошу вас, не просите меня...
Alabay'ın restoranından.
Из Colonel's?
Kapa çeneni, Colonel! Kapa dedim.
Заткнись, Полковник!
- Colonel Getirmiş!
- Я хочу немного!
- Tamam, hadi Colonel yiyelim!
Хорошо, давайте есть цыпленка!
Ölme vakti, Colonel Bowman.
Тьi сдохнешь, полковник Бауман.
Tanıdığım erkekler arasında Tom Petty ve Colonel Sanders da var.
Включая Тома Петти и полковника Сандерса.
Albay, içerde misiniz?
Colonel, are you in there?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]