Cute translate Russian
42 parallel translation
Quit being so fucking cute!
И прекрати ребячиться!
You can be cute by yourself. Küçük Mickey, amma da güzel!
Ты что, думаешь, она такая уж красивая?
Çok sevimli.
This is cute.
Zorluyken çok çekicisinvery cute when you try so hard.
Ты очень мил, когда так стараешься.
Bebeğin o kadar sevimli bile değil.
Your baby isn't even that cute.
İlginin nedeni sevimliliği ya da tatlılığından olmasın?
Вы уверены, что это не его Cute выглядит или его puppiness?
* çok şirin bi hayat yaşarız * * pantolonlar plastik'den daha sıkırdır, tatlım *
* We live a cute life, soundfematic * * Pants tigh-ter than plastic, honey * Записка : Ты Эмили!
# Ooh, it's so cute
О, это так мило.
A cute mole on her back!
У нее классная родинка на попке!
Ne hoş bir hediye, çok yaratıcı.
It's a cute gift. It's very creative.
Anne, oğul... Aman ne tatlı.
Oh, mom and son - - that's so cute.
Eve sarışın tatlı bir kız gelmişti birkaç kez.
I seen a cute little blonde coming to and from the house a couple of times.
- Bu insanları bu kadar önemsemen çok hoş bir şey... ama elimizden geleni yaptık.
It's so cute how much you care about these people, but we gave it a shot.
- Yine de tatlı bir bebekti.
It's a cute baby, though. Yeah.
- Benimki kadar iyi değildi ama tatlıydı.
- ( laughs ) Yeah. - It wasn't as good as mine, but it was cute.
Eğer tereddüt ederlerse bir arkadaşınızın, beceriksizlikleri yüzünden iki sevimli, masum liseli çocuğun hayatının tehlikeye girdiğiyle ilgili LA Times'a tweet atacağını ve bunun Coachella festivalindeki HPV virüsünden daha hızlı yayılacağını söyleyin.
If they even hesitate, tell them that your friend is going to tweet at The LA Times that their incompetence is endangering the lives of two cute, innocent high-school boys, and it'll go viral faster than HPV at Coachella.
Tamam, gidip Meat Cute'e geri dönüp alırım. 20 dakikaya dönerim.
Ясно, пойду в Мясные Деликатесы и вернусь через 20 минут.
Tatlılar değil mi?
Cute, huh?
En son buluşmamızda sen bunu beni vurduğun gece olarak hatırlayabilirsin Meat Cute yerinin çatışma görüntüsüne baktım ve tahmin et neyi görmedim?
После нашей последней встречи, в тот вечер, когда ты меня уколола, я смотрел новости о перестрелке в мясной лавке, и угадай, чего я не нашёл?
Meat Cute bahanen konusunda üstüme geliyor.
Он расспрашивал меня о твоём алиби.
Geçen ay 48. bölgedeki polis ressamıyla birlikte çalışmıştım baş kesme davasında tanıştığım Meat Cute'deki adamı tarif etti.
Я работал с художником из 48 в прошлом месяце, описывал мужика, которого встретил в лавке в деле об обезглавливании.
Hatta Meat Cute'ta Suzuki kendi kanıyla bir isim yazmıştı.
На стене в лавке было написано имя кровью Сузуки.
Meat Cute bahanen konusunda üstüme geliyor.
"Он расспрашивал меня о твоём алиби."
â ª And be like, â O-M-G, you look so cute in my skinâ â ª â ª I want to lock you in a basement â ª â ª But in that basement you would also be my personal trainer â ª
И такая "ОМГ, ты выглядишь так мило в моей коже" Я хочу запереть тебя в подвале Но в том подвале ты бы была ещё и моим личным тренером
Meat Cute cinayetiyle bağlantılı olduğunu düşündüğüm bir adam beyinler hakkında konuşup duruyor.
Парень, который как я думаю, связан с убийствами в Мясной Лавке, всё время говорил о мозгах.
Meat Cute meselesini aklından atamıyor.
Он не отпустит ситуацию в Мясной Лавке.
Ortağım yukarıda, bir hikayesi var ve seninle Meat Cute hakkında konuşmak istiyor.
Мой напарник наверху, детектив, у которого есть твой фоторобот и он хочет поговорить о Мясной Лавке.
Meat Cute'de vurulmasının bir intihar olup olamayacağını sordum.
Спрашивал, мог ли ее муж-герой быть суицидником. Во время стрельбы в "Мясце".
Sadece, adli tıp sonuçlarına göre Meat Cute'de birden fazla tetikçi olduğuna dair bulgular var.
Но есть исследованные улики из "Мясца", по которым следует, что там был по меньшей мере еще один стрелок.
Meat Cute davasında kayıt tutan ilk dedektif olduğunu fark ettim ama kenara çekilmişsin.
Я заметила, что ты был первым следователем по делу в "Мясце", но тебя отстранили.
Meat Cute'ta.
В "Мясце".
Meat Cute'un atık lavabosunda kayıp astronot Alan York'a ait saç telleri bulmuşlar.
Они идентифицировали волос найденный в рукомойнике в "Meat Cute" как принадлежащий пропавшему космонавту Алану Йорку.
Meat Cute Katliamı'nın şüphelilerinden biri. Neden sordun?
Подозреваемый из дела о резне в "Мясной Прелести".
Meat Cute davasına yoğunlaş.
Закрой дело мясной лавки.
Meat Cute'daki adamı TV'de gördüğünü ve konuşmak istediğini söyledi.
Говорит, что узнал парня из Мясной лавки по телику, и хочет поговорить.
- Meat Cute cinayetlerinden tutuklusun.
Вы арестованы по подозрению в убийствах в Мясной лавке.
Meat Cute cinayetlerine karıştınız mı?
Вы причастны к убийствам в Мясной лавке?
- Bunlar Meat Cute olay yerinde bulduğumuz kalıntılarla eşleşiyor.
Гильзы и остатки пуль от всего этого мы нашли на месте расправы в Мясной лавке.
İlginçtir ki Meat Cute dondurucusunda bulunan idrarı test ettik, tahmin et ne çıktı?
Что любопытно, так как я направил на экспертизу образцы мочи, найденные в морозилке Мясной лавки. и угадай что?
Meat Cute'un dondurucusunda beyni kayıp bir çocuk vardı.
В морозилке Мясной лавки нашли подростка. Его мозг пропал.
Kaos Katili kaçırılmaları ve Meat Cute Katliamının sorumlusu Major.
Мейджор в ответе за исчезновения жертв Убийцы богачей и убийств в Мясной лавке.
Merkezi Meat Cute idi.
Со штаб-квартирой в Мясной лавке.