English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dylan

Dylan translate Russian

1,852 parallel translation
İzlemek isterseniz, Dylan'ın kuzeni Jack yolda ayrıca adamlarımdan biri, Magda ;
Кузин Дилана Джек на подходе, если тебе интересно..
Şarap barına giden Dylan değil de ben olmalıydım.
Я должен был пойти в этот винный бар, вместо Дилана.
Ama Dylan, bundan sakınmama yardım etti.
Но, Дилан помог мне избежать это.
Gidip bakmak için ayağa kalkıyorum, ama Dylan "hayır, hayır" "Ben bakarım." diyor.
Я собираюсь сходить посмотреть, но Дилан говорит "Нет, нет, нет" Я бы пошёл.
Ama Dylan'ın büyük planları vardı.
Но у Дилана были большие планы.
- Şey onun hafızasıyla, Dylan'ın hafızası arasındaki tek fark tartışmaya bakmaya gitmeyi Jack'in teklif etmiş olması.
Ну... Единственное различие между их с Диланом воспоминаниями, это что Джек не проверял спор.
Dylan'ın olayı tam olarak bir lütfen ve teşekkürler denme meselesi değildi.
Мы нашли Дилана не для того, чтобы говорить пожалуйста и спасибо.
Dylan Morris bize aptalı oynuyor olabilir onun ölmesini isteyen, çok güçlü bir adamı uzaklaştırmayı umut ediyoruz.
Дилан Моррис может переиграть нас как дураков, надеясь, что мы уберём очень влиятельного человека, который хочет его убить.
Şöyle diyelim, Dylan bu hikayeyi defalarca tekrarladı gördüğünü söylediği zamandaki, gördüğünü gördüğüm şey yaşananın hayali bir versiyonudur.
Допустим, Дилан повторял историю столько раз, что когда он рассказывает, что он видел, то я вижу передуманную версию произошедшего.
Jack, Stirling'i vurur, Dylan'da onun için örtbas eder.
Джек выстрелил в Стерлинга, а Дилан прикрывает его.
Dylan, Jack ve Zapata ; Stirling gelmeden önceki gece buluşmuşlar.
Дилан, Джек и Запата встретились до прихода Стерлинга.
Bu hayatlarımızı bize geri mi kazandıracak? Dylan?
Разве это вернёт наши жизни?
Yani aslında Jack'in Dylan, Zapata ve Stirling'le birlikte şarap barında olduğunu söylüyorsun. - Evet.
Так говоришь, это Джек на самом деле был в баре с Диланом, Запатой и Стерлингом.
Tamam, bak bakalım, onun adımlarını Dylan'a yerleştirebilecek misin?
Хорошо, ну давай посмотрим, если можешь, проверь Дилана снова.
Dylan, Stirling'i Jack'in vurduğunu biliyoruz.
Дилан, мы знаем, что Джек стрелял в Стерлинга.
- Bunun için Dylan'a teşekkür ederim.
Я Дилана должна благодарить за это.
Bu Dylan'ın hikayesi ve Magda'nın ki onu batırıyor.
Это версия Дилана, и Магда её придерживается.
- Magda yalan söylüyorsa, Dylan'da söylüyordur.
Значит, она лжёт, как и Дилан.
Belki de Dylan'ın gölgesinden kurtulmak içindir.
Наверное, чтобы выйти из тени Дилана.
Dylan'ın gizleyecek çok şeyi vardı ve yardıma ihtiyacı vardı.
Но Дилан многое скрывал, и он нуждался в помощи.
Olay mahallinde tuzak kurman çok akıllıcaydı böylelikle, Dylan itiraf etti.
Знаешь, было очень умно построить сцену преступления, так чтобы Дилан сознался.
Ben sen sanmıştım çünkü hikayedeki kahramanın ismi bütün bunlara rağmen Dylan Hunter.
Я подумал о тебе, потому что главного героя зовут Дилан Хантер, представляешь?
Şimdi de biraz eski toprak Bob Dylan çalalım.
Теперь, я включу старого доброго Боби Дилана.
Kendisi Dylan Hunter karakterimin ilham kaynağıydı.
Он был моим вдохновением персонажа Дилана Хантера.
O Dylan Hunter adında bir karakter.
Это герой - Дилан Хантер.
Dylan Hunter sana her şeyin kolay olduğunu söylüyor.
Дилан Хантер говорил, что ты все легко получаешь.
Dylan Hunter aynada daha kendine bakamayan yargıcı hıyarın teki.
Дилан Хантер осуждающий козел, который не может посмотреть на себя со стороны.
Bu tam da Dylan Hunter'ın söyleyeceği tipten bir söz.
Звучит точно, как сказал бы Дилан Хантер.
Sanırım Dan, ana karakter Dylan Hunter'ı kastediyor.
Я думаю, Дэн говорит о главном герое - Дилане Хантере.
Dylan kendi biletini alsa?
Что если Дилан сам купит себе билет?
Dylan'la ben aynı ata binsek?
Что если нам с Диланом придется делить лошадь?
Dylan'a biraz daha iyi davransan ölmezsin.
Ты не помрёшь, если будешь милой с Диланом.
Selam, Dylan.
Ладно. Привет, Дилан.
Dylan, özür dilerim.
О, Дилан, нет. Мне жаль.
Millet, ben Dylan.
Народ, это я, Дилан.
Dylan, dur!
Дилан, подожди!
Dylan'ın Haley'in kalbini kıracağı konusunda endişelendiğini biliyorum ama o çocuğun gözlerinde Haley'e karşı sonsuz bir bağlılık gördüm.
Клэр, я знаю, что ты переживала, что Дилан разобьёт сердце Хэйли, но я по его глазам вижу, что он будет с ней всегда.
Onun üstüne giderek Dylan'ın kollarına itiyorsun resmen.
Нет. Ты слишком сильно давишь и загоняешь её прямо ему в руки, в конечном счёте ты обнаружишь себя с зятем на шее.
- Dylan'ı gördünüz mü?
- Ребята, вы не видели Дилана?
Dylan'la asla evlenmezdim zaten.
Я не собиралась выходить замуж за Дилана.
! Dylan'ı bir daha göremeyeceğim.
И я никогда больше не увижусь с Диланом!
Dylan!
Дилан!
Dylan yoğun şiddet nöbetleri geçirmeye eğilimli.
У Дилана бывают вспышки агрессии.
- Sen Dylan'ın menajeri misin? - Menajer mi?
Так ты импресарио Дилана?
- Tabii ya, bu harika bir fikir Dylan.
Конечно, Дилан, отличная мысль.
Ne yaptığımı biliyorum, şu anda zor bir dönemden geçiyorum Dylan.
Знаю, говорил, и мне, Дилан, сейчас приходится нелегко.
Dylan, senin görevin abur cubur temin etmek.
Дилан, ты поедешь за продуктами.
Dylan? Lucky Charms'ımı unutma.
Дилан, не забудь купить мне хлопья.
- Odanı Dylan'a verdim, onunla kalabilirsin.
В твоей комнате Дилан, разместитесь уж там как-нибудь.
- Dylan şu an bir hedefsin kendi restoranında ortaya çıkmak isteyeceğini sanmıyorum.
Вы - цель, Дилан.
- Dylan, lütfen.
- Дилан, прошу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]