English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dıt

Dıt translate Russian

2,085 parallel translation
Ama Wendell'ın çaldığı kanıt hala dışarıdaydı ki kız kardeşi Wendy de öyle.
Но доказательства, что Вэндэлл украл, были всё ещё не у него, а у его сестры Венди.
Kanıtlar çarpıtılabilir durumun dışına çıkabilir.
Улики могут искажать, вырывать из контекста.
Olur da bir gün kazara kendini oy kabininin içinde bulursan diye söylüyorum, aklında tutman gereken bazı şeyler var ve bu şeylerden biri de dünyanın en iyi ülkesi olduğumuz açıklamasını destekleyecek hiç ama hiçbir kanıtın bulunmadığıdır.
На случай, если ты случайно забредёшь в избирательную кабину, есть вещи, что тебе стоит знать, одна из них – нет никаких фактов, подтверждающих, что мы величайшая страна.
En dikkat çekici olan ise Lehman'ın eski CEO'su Richard Fuld'un,... burada, Capitol Hill'de İşletme Denetim Komitesi'ne ifade verirken görülmesiydi. 2,200 sayfada üst yöneticilerden kaynaklanan ciddi bir kusurun ve Lehman'dakilerin repo 105 dedikleri bir şeyi kullanarak borç kısmında yazan 50 milyar $'lık bir sayıyı kayıt defterlerinden taşımasını da içeren muhasebe hilesinin detayları açıklanmakta. Şirket'in dışarıdan bilgi sakladığı söylenmekte.
- Прошу прощения.
Bu haber odasındaki kimsenin işi kayıt dışı çalışanlar yüzünden tehlikede değil.
В отделе новостей никому не грозит замена работником без документов.
Amerika kıyılarında yaşayan kayıt dışı işçilerin maliyetli olduğunu anlıyorum ve bu bir şeyler yapmamız gereken bir sorun ama ailelerini bırakıp buraya gurbete gelen insanlar Amerikalılar için gurur duyulacak bir şey değil mi?
Понимаю, работники без документов стоят США денег, и эту проблему нужно как-то решать, но разве это не повод для гордости американцев, что другие меняют образ жизни, лишь бы быть здесь?
Ama eğer bu bir ekonomik bir sorunsa, kayıt dışı göçmenleri sınır dışı etmek önümüzdeki 10 yılda GSMH'mizden 2,5 trilyon kaybetmemize yol açacaktır.
Но если эта экономическая проблема, нужно учесть то, что депортация 12 миллионов работников без документов за 10 лет снизит наше ВНП на 2.5 триллиона.
Kayıt dışı.
не под запись.
Bundan sonra başka bir kaynakla kayıt dışı konuşacaksan iyi şanslar.
Удачи в том, чтобы поговорить с источником не под запись теперь.
Bu vakada, Yayın da, kayıt-dışı da umurumda değil.
В этом случае, мне плевать была она под запись, или нет.
S.D.T.S.B.
Т.С.З.В.П.Т.Р.
Bu, yayın yasağı için iyi bir gerekçe olurdu ama ortada kasetin yasa dışı bir şekilde elde edildiğine dair hiçbir kanıt olmadığı için zehirli bir meyve de yok.
Что предоставляет идеальные основания для запрета, Ваша честь, кроме этого нет никаких доказательств, что запись была получена незаконно, и это означает, что технически право не нарушалось.
Kayıt cihazı devlet malı olduğuna göre kaset de devlet malıdır.
Записывающее устройство принадлежит государству, значит, запись тоже принадлежит государству.
Bilirsin işte, kayıt dışı maaş alması gereken adamlar.
Ну вы понимаете : парни, которым, должно быть, платили в обход бухгалтерии.
Eğer onlara biraz kanıt verirsem kulübü davanın dışında tutacağını söyledi.
Он сказал, что если я дам ему несколько улик, он не сдаст клуб.
Eli da beni tehdit etti. Eğer ona kanıt getirebilirsem kulübü dışarıda tutacağını söyledi.
Сказал, что если я дам ему несколько улик, он не сдаст клуб.
Size kayıt dışı olarak söylüyorum hepsinin icabına bakılacak, güvenin bana.
Я говорю вам не для протокола, об этом уже позаботились, поверьте мне.
Aramızda bir hain olduğuna dair sağlam bir kanıt mevcutsa süratle harekete geçmek dışında bir seçeneği yok.
Когда существуют неопровержимые доказательства того, что один из нас предатель, у него нет выбора, кроме как действовать без промедления.
Dışişleri tıbbi tedavi için Amerika'ya gelmesine izin verdi.
Госдеп разрешил ему въезд в США только для лечения.
Kayıt dışı konuşabiliriz, sanırım?
Мы можем поговорить не для печати, я надеюсь?
Bana bakışından, senin ya da bölümün bunun için izin almadığınızı çıkarıyorum. Ve eğer öyleyse o zaman bu yasa dışı bir kayıt ve bu kabul edilemez.
Я предполагаю, потому как вы на меня смотрите, у вас не было ордера на это, или управление не достало ордера, и если это так, то это запись незаконной прослушки и в суде она не может быть уликой.
Kurbanımızı tanıdığına dair kanıt yok.
Нет свидетельств того, что он вообще знал нашу жертву.
David'in onları tanıdığına dair ya da zombilerle alakasını gösteren herhangi bir kanıt yok.
Девид никого из них не знал, и не имел отношения к тусовке зомби.
Muhtemelen Gogol, Owen'ı kayıt dışı tutması için hapishane görevlisine rüşvet vermiştir. Bulamamamızın sebebi budur.
Похоже, Гоголь подкупил тюремных служащих, чтобы те не вносили его в списки заключенных, поэтому-то мы и не могли отыскать его.
Şey dışında... evet, Funkytown yapacağız fakat senin istediğinden değil çünkü acıtıyor.
Хорошо, пускай будет Город мечты, но только без того, что ты любишь делать, потому что это больно.
Bunu kayıt dışı tut. Bu sene Griffin'in senesi değil.
Не для записи, это не год Гриффина.
Evet ama kayıt dışı olacak çünkü bunları açıklayamayız.
Но не официально, потому что мы не сможет это объяснить.
Ben de araştırmaya kayıt dışı devam ettim.
поэтому я продолжаю расследование.
Tamamiyle kayıt dışı yapılması gereken bir iş.
Я должен, чтобы кое-что было сделано не для протокола.
Bir kaç gününü burada geçir ve kimle konuşmak istersen konuş, kayıt-dışı olmak kaydıyla.
- Я знаю. уже не так много страниц, как раньше. О каком уровне доступа идет речь?
Leona ya da Reese Lansing hakkında kayıt altında ya da dışında bir yorum yapmam.
Я не буду делать твой репортаж за тебя, Брайан. Я сам делаю репортаж.
Her şey kayıt dışı.
Так что все не под запись.
Kanıt deposu dışındaki zamanlarımda danışmanlık yapabilirim.
- Я знаю. Я могу консультировать после того, как заканчиваю работу в хранилище.
Charles Sokağı'nda ilk K.D.T sini açtı.
Он недавно открыл его первый "сделай сам" на Чарльз стрит.
K.D.T?
"Сделай сам"?
Sen de tıpkı dışarıdaki şu kaçıngan kızlar gibi giyinmişsin.
Ты так одета, что похожа на сторонницу воздержания.
Rakip bir istihbarat teşkilatının ajanıyla onaylanmamış kayıt dışı bir firar sahneye koyuyorsunuz.
Ты организовал несанкционированный побег, втянув в это оперативника из конкурирующей разведслужбы.
Victoria'nın annemi tanıdığına dair kanıt.
Это доказательства того, что Виктория знала мою маму.
Biliyorum. Bu görüşme kayıt dışı. Kurduğun pusu Dışişlerinin yaptığı müzakerelere zarar verdi.
Я в курсе, что это запрещено протоколом, но твоя засада подорвала наши переговоры и русские тебя ищут.
Uykudan Çıtır Mösyö kokusuyla uyanmaktan daha güzel şey var mıdır?
Что может быть прекраснее, чем проснуться и почувствовать запах бутербродов с сыром?
Kayıt dışı.
Неофициально.
Umarım konuşmamız kayıt dışı kalır.
Мы можем поговорить не для прессы, я надеюсь?
Sistem seni dışarıya atmak istiyor, bu kaçış aygıtımızın gücü olacak.
Это измерение хочет выплюнуть тебя, что обеспечит энергией нашу спасательную капсулу.
Haber bölümlerinden tanıdıklarımı ve güvendiklerimi tırnak içine almış.
Ты об этом знал? Он цитирует моих коллег, всех кого я уважаю в новостях.
Geçmişimizin saptırılarak yansıtılmasından daha korkuncu mantıklı akıllı ve güçlü Cumhuriyetçilerin yani bu radikal yobazlara karşı koyması gereken adam ve kadınların korkarak en önemli mücadelelerinde havlu atmış olmalarıdır.
Что еще страшнее чем извращение нашей великой истории, это умные, здравомыслящие, сильные Республиканцы, каждые мужчина и женщина, которые должны стоять на стороне радикального фундаментализма, настолько испуганы проигрышем в важнейшей битве религиозных фанатиков, что они лишились здравомыслия.
Ya kapıya tırmanıp arabayı da koltuk altınızda taşıdınız ya da Jackie Laverty sizi içeri aldı.
Либо вы перелезли через ворота, зажав ее под мышкой, либо же Джекки Лаверти вас впустила.
Kayıt dışı anlaşmayla ilgili bir şey.
Они были вовлечены в некоторую тайную сделку
Seni geçen yıl T.E.D. konferansında gördüm.
Я видел, как ты выступал на TED-конференции в прошлом году.
Hepsinde, tıpkı bizimkiler gibi iki, bazende üç maskeli adam kamareları devre dışı bırakıp, vezne çekmecelerini geçip, doğrudan kasaya gitmişler.
Во всех были два-три человека в масках, выводили из строя камеры, проходили мимо кассы прямиком в хранилище - совсем как эти парни.
♪ olduğumun bir başka kanıtıdır. ♪
♪ ♪
- Üzgünüm, kayıt cihazı yok. - Kayıt dışı mı görüşüyoruz?
Никаких записывающих устройств.
ditch 17
dita 17

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]